Part 6 | nobody can love you like me

6.7K 225 0
                                    

''Erin Mender!''

Biri bana sesleniyordu. Lou'ymiş. Teasdale olan. Makyajımı yapacakmış. Oturdum ve makyajımın bitmesini bekledim. Beklerken dün olanları düşünüyordum. Madem Zayn Maggie'yi özledi neden gelmemişti? Neden bir haber göndermemişti? Neden aramamıştı? Neden Perrie'yle çıkıyordu?

Makyajım birkaç dakikada bitti. Sonra saçlarıma şekil vermeye başladı.

O sırada yanıma Paul geldi.

"Nasıl gidiyor Erin?"

"Paul, makyaj ve saçı ben yapacağım diye biliyordum. Bu ilgi neden?"

"Sen ekibin en küçüğüsün ve bize emanetsin. En iyi şekilde ağırlanmalısın."

"Teşekkürler." dedim ve gülümsedim.

Bu kadarını gerçekten beklemiyordum.

Saçımda bittiğinde giyinmek için soyunma kabinine gittim. Giyindim ve çıktım.

"Unutma Erin More Than This'de Zayn'in solosunda back vocal yapacaksın."

"Tamam. Biliyorum. Hangi parçalarda back vocal yapacağımı biliyorum.

Sahne arkasındaydık ve sahneye girmek üzereydik. Önce biz sahneye çıkacaktık. Sonra çocuklar What Makes You Beautiful ile içeri gireceklerdi.

Sessiz bir şekilde sahneye çıktım. Sahne ışıkları kapalıydı. Beni gören yoktu. Piyanonun başına oturdum. Derin bir nefes aldım. Heyecandan bayılabilirdim.

****

Çocuklar şarkılarını söylediler. Sırada They Don't Know About Us vardı. Piyano çalmaya başladım. Liam şarkıya başladı...

Sırada More Than This vardı.

I'm broken, do you hear me?

- Kırıldım, beni duyuyor musun?

I'm blinded, 'cause you are everything I see,

- Kör oldum, çünkü tek gördüğüm sensin,

I'm dancin' alone, I'm praying,

- Tek başıma dans ediyorum, dua ediyorum,

That your heart will just turn around,

- Kalbinin geri dönmesi için,

And as I walk up to your door,

- Ve kapıya doğru yürürken,

My eye turns to face the floor,

- Yere bakıyorum,

'Cause I can't look you in the eyes and say,

- Çünkü gözlerine bakamıyorum ve diyemiyorum

When he opens his arms and holds you close tonight,

- Bu gece o seni kollarını açıp sımsıkı kucakladığında,

It just won't feel right,

- Bu doğru hissettirmeyecek,

'Cause I can love you more than this, yeah,

- Çünkü seni bundan daha çok sevebilirim, evet,

When he lays you down,

- Ve seni yatırdığında,

I might just die inside,

- İçten içe ölebilirim,

It just don't feel right,

- Bu doğru hissettirmiyor,

They Don't Know About UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin