Part 49 | hey, you... are you OK?

3K 166 41
                                    

Yeniden merhabalaaar! Bir günde iki bölüm yayınlayan yazara Berfin denir .s.s. 17 haziran benim doğum günüm ve Ceren (@uykucuben) bana bir hediye hazırlamış :D hızlı çevirdi ve hediyeyi bugün verdi :D ve ben bu hediye karşısında çok duygulandım! ALMANYA'DA DOĞUP BÜYÜYEN BİR ARKADAŞINA (@lupiniA) TDKAU'DAN BAHSETMİŞ VE ONU ALMANCAYA ÇEVİRMESİNİ İSTEMİŞ! EVET! TDKAU ALMANCAYAÇEVRİLİYOR! ARKADAŞINA DA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM BÜTÜN AİLEMİZ ADINA <3 :') HEDİYEN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM CEREN <3 SENİ SEVİYORUM <3

Bir diğer konu, bundan sonra bölümler kısa ama sık sık gelecek. Malum artık tatile girdik. Ders stresi falan yok. Rahat rahat yazabileceğimi umuyorum :D bu yüzden bu bölüm kısa. Diğerleri de böyle olacak.. Sizi seviyoruuum. Öpüldünüz çooook.

Hatırlatma:

Maggie'nin Ağzından

Alisa kapıyı açtığında gözleri kocaman olmuştu ve şaşkındı.

''Aman Tanrım! Akşam geleceğini sanıyordum!'' dedi ve bana sarıldı.

''Sürpriz yapmak istedim.'' dedim ve onu iyice kendime bastırdım. Bu şapşalı çok özlemiştim.

''İçeri gel.'' dedi ve geri çekildi.

İçeri geçtiğimizde evi iyice inceledim. Her köşesini çok özlemiştim.

''Katherine ve Sebastian yok mu?'' dedim koltuğa otururken.

''Akşam sana yapacakları yemek için alışveriş yapmaya gittiler.'' dedi ve yanıma oturdu.

''Onlara haber verme tamam mı? Geldiklerinde suratları nasıl bir şekil alacak çok merak ediyorum.'' dedim ve güldüm.

Alisa'da güldü.

''Eee? Erkek arkadaşın, Scott'' dediğinde yüzümdeki gülümseme yok oldu. ''o ne zaman gelecek?''

''İ-iki gün sonra.''

-------------------------

Sebastian ve Katherine döndüklerinde beni görünce çok şaşırdılar. Aynı zamanda çok mutlu oldular. Bana muhteşem bir yemek yaptılar ve muhteşem bir akşam geçirdik. Onlara Kore'yi anlattım. Sebastian daha önceden gittiği için bana gittiğim yerler hakkında bir şeyler söylüyordu ve gidip gitmediğim yerleri soruyordu. Onlara okulu da anlattım. Her şey muhteşemdi. Yaşadığım güzel anıları anlattım. Stefanie'yi ve erkek arkadaşım Scott'u...

Akşam odalarımıza çekildiğimizde Alisa duş almak için banyoya gitti. Ben de yatağında uzamış tavanı izliyordum. Yarın çocuklara bir sürpriz yapmayı planlıyordum. Döndüğümden haberleri yoktu. Yanımdaki telefonu elime aldım ve Twittera girdim.

Scott'un profiline baktım. İconunda hala bizim çektiğimiz tek fotoğraf vardı. Okul kafeteryasında çektiğimiz tek fotoğraf.

Daha üç aydır tanışıyorsunuz nasıl sevgilisiniz siz? Sen Zayn'i sevmiyor muydun? Neden onunla çıkıyorsun? Ne yapıyorsun sen Mags? dediğinizi biliyordum.

Benim kalbim hala Zayn'e aitti. Ben hala onu seviyordum. Scott çok farklıydı. O benim arkadaşımdı. En azından ben onu öyle görüyordum. Madem arkadaş gibi görüyordun neden onunla çıkıyordun? dediniz. Onunla çıkıyordum çünkü beni mutlu ediyordu. Huzurluydum onunlayken. Yaralarım sızlamıyordu. Kadın olduğumu hissettiriyordu bana. Her insan sevildiğini hissetmek isterdi, hele de benim gibi çok yıpranan ve sevdiğinden çok darbe yemiş biri... O bana bunu hissettiriyordu. Lütfen onu kullandığımı düşünmeyin. Ona değer veriyordum. Hem de üç aydır tanışmamıza rağmen. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibiydi. Bu çok klasik bir laftı değil mi? Ama öyleydi. Onu seviyordum. Ama arkadaş olaraktı.

They Don't Know About UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin