Merhabalaaar! Canım çok sıkıldı ve bende çareyi yeni bölümü yazmakta buldum -.- tabi bu haftaya yeni bölümün gelmeyeceği anlamına gelmiyor :D 31. bölümü pek beğenmemiştim bu bölümü erken yazmam gerektiğini düşündüm. neyse iyi okumalar ^^ :*
Hatırlatma:
Bavullarımı tuttum ve sürüklemeye başladım. Stüdyoya girdiğimde Bayan Heewalk'a selam verdim ve asansöre doğru ilerledim. Buranın kokusunu seviyorum. Deri koltuk gibi kokuyor. Asansöre bindiğimde fotoğrafı tweetledim.
Üçüncü kat.
Asansör durduğunda telefonumu cebime attım ve bavullarımın kolunu kavradım. Kapı açıldığı sırada bir çift ela gözle karşılaştım. Zayn.
Asansörden çıkmak için adım attığımda çıkmama izin vermedi ve o da içeri girdi.
''Ne yaptığını sanıyorsun sen?!'' diye gürlediğimde dördüncü kata ardında stop tuşuna bastı. Asansörün durmasını sağladı.
''Beni dinleyeceksin.'' dedi bana kıyasen sakindi.
-------------------------
''Seni dinlemek istemiyorum.''
''Dinleyeceksin.''
''Hayır.'' dedim ve elimi üçüncü katın tuşuna götürdüğümde elimi tuttu ve indirdi.
''Dinleyeceksin dedim.'' dedi dişlerinin arasından.
''İstemiyorum.'' dedim cesurca gözlerine bakarken. Bu sefer etkilenmeyeceğim. Malik'in elaları bunu başaramayacak.
''Hiç düşündün mü? Sence bunu ne için yapmış olabilirim?''
''Canın istediği için olabilir mi?''
''Aptal olma Mags! Eğer onu durdurmasaydım yanına gelip kim olduğunu öğrenecekti! Neden her seferinde beni suçluyorsun?! Neden yaptığım her hareketi kötüye yoruyorsun?! Ben sadece sırrının ortaya çıkmaması için çabalıyordum!''
''Onu başka türlü de durdurabilirdin!''
''Hayır! Başak türlü dikkatini dağıtamazdım! Aklıma gelen ilk şey onu öpmek oldu. Seni kurtarmaya çalıştım.''
''Canımı ne kadar yaktın bir bilsen. Ölmek istedim. Denedim de. Başaramadım. Onu gözümün önünde öptün. Benim için birbirine çarpması gereken o dudakları o öptü. Onun sana dokunmasından bile nefret ediyorum. Sana istediği zaman sarılabilmesinden, istediği zaman yanında olabilmesinden nefret ediyorum. Benim olmalıydın gerizekalı.''
Beni köşeye sıkıştırdı. Dudaklarını birbirine sürttü ve serbest bıraktı. Elini belime koydu ve boynuma eğildi.
Tanrım şu an ölüyordum. Şu asansörü kimse kullanmazsa olurdu değil mi?
Aklını başına topla Mags. Onun seni etkilemesine izin verme.
Yavaşça onu ittim.
''Yapma. İstemiyorum.''
''İstemiyor musun?'' dedi dalga geçercesine.
''Evet, istemiyorum.''
''Hiç sanmıyorum.'' dedi dudaklarıma yapışmadan hemen önce.
Ona karşılık vermeyecektim. Karşılık vermeyecektim. Hayır bunu yapmayacaktım.
Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra beni tekrar köşeye sıkıştırdı ve elini belime yerleştirdi.
Yamuk gülümsemesini attıktan sonra kazağımı omzumdan aşağı indirdi ve omzumdan başlayarak boynuma kadar bir yol çizdi. Kondurduğu her öpücükte deliriyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
They Don't Know About Us
FanfictionOna sahip olmak dünyanın en güzel duygusuydu. Evleneceğim adamdı o. Beni benden alan bir sesi vardı bir de. Benim hayalim onunla evlenmekti, onun hayali ünlü olmak... Başardı. Artık çok ünlü bir grubun üyesi. Ama bana verdiği söz? Hani geri dönecekt...