Part 54 | war of flour.

3K 165 30
                                    

Merhabalaaaaar! 110K! Mükemmelsiniz! Sizi çok seviyoruuum! <3 aramıza yeni katılan birkaç kişi var, yorum yapmasalarda vote attıklarını görüyorum <3 her zaman yorum yapanlardan bahsediyorum bugünde vote atıp yorum yapmayanlardan bahsetmek istiyorum <3 sizi çooook seviyorum <3 Ayrıca! Hikayemiz yarışmaya katıldı! bölümün sonunda açıklamayı yaptım sdvdfh :D şimdi çok uzatmak istemiyorum <3 hepinizi çoook seviyorum <3 öpüldünüz çoook <3

@bayankrolice : yorumunu yerim kii :D Alisa'da kendini görüyorsun madem bende bu bölümü sana hediye ediyorum <3 :D seni seviyoruuum <3 öpüldün çoook <3

Hatırlatma:

Alnını alnıma yasladı.

''Beklediğimize, çektiğimiz onca acıya, özleme değecek. Göreceksin, yine çok mutlu olacağız.''

''Umarım.'' dedim ve ellerimi boynuna sardım. ''Sanırım artık gitmeliyim. Alisa beni bekliyor.''

''Seni seviyorum.'' dedi.

''Seni seviyorum.'' dedim ve bu sefer ben dudaklarını örttüm. Geri çekildiğimde aklımdan geçen ilk şeyi söyledim. ''Ve ben de Scott'la konuşacağım.''

--------------------

Zayn'in Ağzından

''Zayn, beni çağırmıştın.'' dedi.

Arka bahçeye bakan pencereden dışarıyı izliyordum ve elimde bir bardak viski vardı. Bardakta kalan viskiyi tek seferde içtim ve bardağı bıraktım. Bardak yere düştü ama kırılmadı. Perrie irkildi, hala bardağa bakıyordu. Bense doğruca ona bakıyordum. Bardak kimin umurundaydı ki?!

Gülümsedim ve yemek masasının önünden bir sandalye çekip tam ortamıza koydum. Ardından elimde sandalyeyi işaret ettim

''Lütfen otur, sevgilim.'' dedim hala gülümserken. Küfretmemek için büyük bir uğraş içerisideydim.

''Zayn?'' dedi korkmuş bir şekilde. Oysaki daha hiçbir şey başlamamıştı.

''Beni duydun, otur.'' dedim aynı ses tonuyla.

Küçük adımlar atarak sandalyeye oturdu ve sertçe yutkundu.

''Nasılsın?'' dedim.

''İyi olmaya çalışıyorum.'' dedi ve derin bir nefes verdi.

''Pekala, sana birkaç soru soracağım.''

Sandalyenin etrafında bir kez döndüm ve Perrie'nin arkasında durup elimi omzuna koydum. Yavaşça kulağına eğildim.

''Söylesene, biz ne zaman düğün tarihini belirledik?'' diye fısıldadım.

''Hiçbir zaman!'' dedi bağırarak.

''Bağırma tatlım. Bak, ben gayet sakinim. Güzel güzel konuşuyoruz.''

''Zayn, neler oluyor?''

Öyle güzel rol yapıyordu ki öğrendiklerimin doğruluğundan emin olmasam masum olduğunu düşünürdüm.

Doğruldum ve derin bir nefes verdim. Ardından bir kez daha sandalyenin etrafında dolaştım.

''Neler olduğunu sen söyleyeceksin.'' dedim ses tonumu biraz yükselterek.

''Ne söylediğin konusunda en ufak bir fikrim bile yok.'' dedi ve başını hızla sağa sola salladı.

Bir sandalye daha çektim ve tam karşısına ters bir şekilde koydum. Sandalyeye ters oturdum ve kollarımı sandalyenin tepesinde üst üste koydum.

They Don't Know About UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin