" Operatio. işleyiş.Virüs vücuda girdikten sonra ki işleyen zamanı gösteriyor. " dedi Kadir. Silüette , bacaktan , koldan , kalpten , beyinden vs. tüm vücuttan oklar çıkıyordu ve beyin hariç hepsinde " Hayır. " yazıyordu. Fakat beyinden çıkan okta " Evet. " yazıyordu." Bu , onların nasıl öldüğünü mü gösteriyor ? " dedim. Kadir " Evet. " dedi." Peki üçüncü virüsü biliyor musun ? " dedim." Hayır ama hocam- " cümlesini bitirmeden sanki dilini yutmuş gibi sustu ve ağzını kapattı." Hocan ? " dedim fakat Kadir cevap vermedi." Kimsin sen ? " dedim. Kadir yine cevap vermiyordu. Komutan öne atılarak bıçağını çekti ve " Benim sabrımı zorlama. Burada ki herkes ne kadar sabırsız biri olduğumu bilir.O yüzden herşeyi düzgünce anlat. " dedi Komutan elindeki bıçağı bacağındaki yaraya bastırarak. Kadir bağırarak " Tamam , dur. Anlatıcam , Allah belanızı versin anlatıcam. " dedi." Başla o zaman. " dedim.
" Neyi merak ediyorsun ? " dedi Kadir.
" Hocan kim ? " dedim.
" Üniversite hocam. " dedi Kadir.
" Tercümanlık okuduğunu sanıyordum.Fen ? " dedim tek kaşımı kaldırarak.
Kadir bir kaç defa öksürdükten sonra " Herşeye inanır mısın ? " dedi alaycı bir tavırla.
" Devam et. " dedim sinirli bir şekilde.
" Kimya bölümü okuyodum. Bölüm hocamdı bu kitabı yazan kişi. " dedi.
" Panzehiri yapabilir mi ? " dedim meraklı bir şekilde.
" Bilmiyorum. Kitabı bana verdi. " dedi Kadir.
" Neden ? " dedim.
" Bu olaylar başladığında üniversitede dersteydik. Hocamı çok severdim , oda beni. Onunla beraber okuldan kaçmaya çalıştık.Bir kaç hafta kaldıktan sonra Ozan ile irem'i bulduk. " dedi ve birkaç defa öksürdükten sonra konuşmaya devam etti." Onların yanındayken çantasından boş bir defter çıkardı ve her gün yazmaya başladı. Hatta bir kaç zombiyi eve alarak resmen onları inceliyordu. " dedi Kadir." Peki sana birşey söylemedi mi ? Ne yaptığını bilmiyor muydun ? " dedim.
" Hayır , ilk başlarda bilmiyodum fakat ardından kitabı bana teslim ettiğinde her gün okudum.Ve ne olduğunu anladım. " dedim.
" Kitabı neden sana verdi ? " dedim ve " Bir dakika. Dün bahsettiğin , irem'in kuzeni Hasan , evden ayrıldığını söylediğin kişi. Hocan mıydı ? " dedim.
Kadir kısık bir sesle güldükten sonra " Evet. " dedi.
" Peki nerede şuan ? Neden sizden ayrıldı. " dedim.
" Aslında ayrılmadı. Beraber gidicektik.Önce o , sonraysa ben gidicektim. Buradan bir kaç km uzakta bir çelik fabrikası var. Orada buluşacaktık. Daha genç olduğum için , kitabı benim daha iyi koruyabileceğimi söyledi.O yüzden bana verdi. " dedi Kadir.
" Sen neden gitmedin ? " dedim.
" Eczanenin orayı hatırla mıyorsun galiba. Gitmeye çalıştım fakat zombiler etrafımı sardı. Ozan ve irem yardıma koştu , ardından ise siz.Ve eczanede tıkılı kaldık. " dedi.
" Peki neden dün bizimle geldin ? " dedim.
" Bu yaptığım en aptalca şeydi. " dedi ve gözlerindeki o kin ve nefret geri gelmişti.
" Hocan hala fabrikada seni mi bekliyor ? " dedim.
Kadir ne kadar hoşlanmasada bize ötmekten başka çaresi yoktu." Büyük ihtimalle. " dedi.
" Virüsün panzehirini yapabilir mi ? " dedim umutlu bir ses tonuyla.
" Bilmiyorum. Bunları yazan , bu kadar bilgi toplayan bir kişi sanırım yapabilir. " dedi.Kitapta zombilere ait neredeyse herşey yazıyordu. Tabi bunların hepsi bir teoriydi fakat hiçbir şey bilmemekten iyiydi. Ayda'nın dediği gibi kitapta da 6 veya 7 ay ömürleri olduğunu söylüyordu fakat üçüncü virüsten bahsetmiyordu.
" Sana hiç üçüncü virüsten bahsetti mi ? " dedim.
" Sadece HIV ve Kuduz virüslerini biliyorum ben.Üçüncü virüsle ilgili bir bilgisi var mı bilmiyorum. " dedi.Kitabın ortalarında bir sayfa açtım. Zombilerin vücut yapısını çizmişti.Bu adam gerçektende zombiler hakkında bilgiliydi. Belki panzehiride yapabilirdi.Bu dünyayı belkide kurtarıcak kişi oydu. Hayat , sadece bir kaç kilometre ötedeydi.
" Ne kadar uzaklıkta bu fabrika ? " dedim Kadir'e dönerek.
" Araç ile sadece bir kaç saat. " dedi Kadir.Oraya ne pahasına olursa olsun gitmeliydik. Fakat aracımız yoktu. Yürüyerek gitmek zorundaydık.
Ayda kitabı Komutan'dan almış bir kenara çekilmiş inceliyordu.Ona doğru gidip yanına oturdum. Beni görünce kitabı kapatarak " Haklı çıktın. " dedi." Sonunda bir konuda haklı çıktım. " dedim." Gerçekten olabilir mi ? Panzehiri yapabilir mi ? " dedi Ayda. Gözleri daha önce hiç görmediğim gibi parlıyordu." Bilmem , neden olmasın. " dedim." Ya bize yardım etmezse ? " dedi Ayda." Öyle bir şansı yok. " dedim gülerek." Umalımda hala hayatta olsun. " dedi Ayda.
Komutan geldi yanıma " Gidicek miyiz ? " dedi." Tabi ki gidicez. " dedim." Ya tuzaksa. " dedi Komutan.Bir kaç saniye durdum , panzehirin heyecanından bu hiç aklıma gelmemişti. Fakat tuzak olucağını hiç sanmıyordum." Kimle tuzak kurucaklar ki ? " dedim." Belki bizim görmediğimiz başka tanıdıkları vardır. " dedi Komutan." Bu kadar rastlantının olucağını sanmam.Hem onlar bizi değil , biz onları bulduk. " dedim. Komutan çenesini bir kaç defa kaşıdıktan sonra " Peki senin dediğin olsun. Nasıl gidicez arabamız yokken ? " dedi." Aracımız olsaydı çok daha kolay olurdu fakat yapıcak bir şey yok. Yürüyerek gidicez. " dedim. Komutan , Kadir'in yakasından bir köpeği tutarmışçasına tuttu ve kendine çekerek " Fabrikanın yerini biliyorsun değil mi ? " dedi." Evet , biliyorum. " dedi Kadir. Komutan onu göğsünden tek eliyle iterek yere düşürdü.Ali başındaydı Kadir'in.Onu kolluyordu." Yarın erkenden yola çıkalım o zaman.Bu havada yola koyulmamız saçma ve riskli olur. " dedi Komutan. Onay verircesine kafamı salladım. Kadir'in ellerini ve ayaklarını odada bir kapıya bağladık.
ilk bayram sabahına kalkan çocuk kadar heyecanlı uyandım. Soluma döndüğümde Ayda hala uyuyordu. Yavaşça omzuna dokunup uyandırarak " Günaydın. " dedim." Günaydın. " diye karşılık verdi.Ali ve Komutan'ı da sesledim.Çantalarımıza erzakları doldurduk. Kolum eskisinden daha iyiydi. Silah tutmakta ne kadar zorlansam da idare ediyordum. Herkes silahlarını eline aldı , Asena hariç , ve Ali çantanın birini , Komutan ise diğerini alarak kapıya çıktılar. Kadir'e doğru eğilerek ellerini ve ayaklarını çözdüm. Arkasından iterek " Yürü. " dedim. Kadir'in hocasının kitabını belime soktum.Onu herşeyden daha iyi koruyordum. Başına birşey gelmesine izin veremezdim.Çünkü belkide bu bizim hatta tüm dünyanın kurtuluş biletimizdi. Ayda ile beraber evdeki diğer silahları ve erzakları evin bodrumunda , bir sandığa kitledik ve anahtarıda sakladık. Silahımız çoktu ve hepsini yanımızda götüremezdik.Eve birisi gelirsede onlara bu ganimeti hediye edemezdik.Bu yüzden silahları ve geri kalan erzakları saklamıştık.
Kapıda herkes hazırdı , Ayda'nın gelmesini bekliyorduk. Ayda çıkmıştı ve silahını sırtına takarak kapıyı çekti. Komutan ve kızı en önde , onların arkasında Kadir'in kolundan bir mahkum gibi tutmuş Ali , onların arkasındaysa Ben ve Ayda. Tekrardan yollara düştük. Fakat bu sefer bir amacımız vardı. Hatta çok büyük ve bir o kadarda tehlikeli bir amaç.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombi Salgını (Düzenleniyor)
Misterio / SuspensoKorktuğu için çıkarmıştı silahını , zarar vermek istemiyordum onlara. Komutan'a doğru doğrultmaya çalıştı silahını fakat Ozan ikisinide neredeyse şarjörün yarısını boşaltarak öldürmüştü." Napıyorsun lan ? " diye bağırdım Ozan'a. "Ben yapmasam o yapı...