Ece ?

635 45 5
                                    

*

"Ayda pansuman yaptı , fazla abartılacak bir şey yok " dedim . Fazla zorlamamam gerektiğini yoksa hepten kötü olacağını söyledi ve gerekli şeyler aramaya devam etti . Tam o sırada gözüme bir kutu ilişti , kahverengi kapaklı üzerinde beyaz parlayan taş gibi şeyler vardı . Yanımda duran Komutanı çağırdım ve kutuyu gösterdim , oda şaşırmış olacaktı ki " Gel alalım şunu " dedi meraklı bir şekilde. Bir ucundan Komutan diğer ucundan ise ben tuttuk ve yere indirdik , üstü aşırı tozluydu ve çok ağırdı . Güzel bir şeyler çıkacağını ümit ederken Komutan kapağı açtı ve toz bulutu kalkmasıyla öksürmeme sebep oldu , içinden 5 litrelik 4 adet benzin bidonu ve alet çantası çıktı . Çocuğu olmuş gibi sevinen Komutan " Şimdi tek iş jeneratör" diye fısıldadı , çok geçmeden " Heey buraya bakı-" Savaşın bağırması yarım kalmış , engellenmişti .

*

Komutan şaşkın bakışlarla bana bakıyordu . Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum ve o sıra da Komutan 15 dakika önce temizlediği tabancasını çıkarıp Savaş'ın bulunduğu yere doğrulttu , yavaş adımlarla bulundukları yere doğru gidiyordu . Bende silahımı belimden çıkartıp temkinli bir şekilde beklemeye başladım , Komutan yaklaşmaya devam ederken Ali'nin bağırışı ve 2 el silah sesi duyuldu . Komutan bana bakarak aniden doğruldu aramızda 15 adım kadar vardı , silahını kafama nişan alırcasına doğrulttu ve soğukkanlı bir şekilde tetiği çekti . Komutan tetiğe basmasıyla hayat gözlerimin önünden geçer gibi oldu , o an her şey donmuş sadece gözlerim üzerime doğru gelen mermiyi izliyordu . Öleceğimi sandım ki büyük ihtimalle öyle olacaktı , peki neden Komutan neden böyle bir şey yapmıştı aklıma bir daha Ayda'yı görememek geldi . Ondan nasıl ayrılacaktım , onu bu şekilde bırakamazdım Ayda bensiz ben Ayda'sız ne yapacaktık diye düşünürken bana geleceğini sandığım kurşun kulağımın yanından geçti , bir kaç saniye sonra ise yere yığılma sesi duymuştum . Beynim kör düğüm olmuş düşünemez hale gelmiştim zar zor arkama dönerek yerde yatan zombiyi gördüm , Komutan "Önemi yok" dedi hafif sırıtarak . O sırada Ali ve Savaş çıkarak neler olduğunu anlamaya çalışıyorlardı , ben ise neler olduğunu çözmeye çalışıyordum . Ali ve Savaş hiçbir şey olmamış gibi çıktıklarına göre neden silah sesi gelmişti ? Neden arkamdan bir zombi çıkmıştı , burası temiz değil miydi ? Komutan her seferinde olduğu gibi yine soğukkanlı bir şekilde " Ne oldu " diye sordu . Savaş heyecandan ağzını açmak için geç kalmış olsa gerek ki Ali söze girdi "Diğerlerinden daha büyük bir kutuyu almak için dolabın üstüne çıkmıştım ki şu şerefsiz ( onların öldürdüğü zombiyi göstererek) ayağımdan çekti ve yere düştüm heyecandan veya korkudan olsa gerek ayağa kalkamadım , o sırada Savaş çoktan silahını çekip vurmuştu" dedi . Komutan birbirlerini korumalarına sevinmiş olacaktı ki yüzünde gururlu bir ifade vardı , Ali size ne oldu bu nereden çıktı dercesine zombiyi işaret etti . Komutan durumu kısaca anlattı , ve gözler kısa bir süreliğine bana çevrildi . Rahatsız olmuştum ve herkesin bir şey yapıp benim yapamamam kendimi kötü hissetmeme sebep olmuştu , üstüne üstün bir de kendimi yaralamıştım .






Kısa süreli sessizliği Komutan bozdu "Son kutuları da açıp çıkalım şu lanet yerden" dedi. Herkes onayladı ve az öncekinden daha temkinli bir şekilde işlerine devam ettiler , ben ise kafamda milyon tane düşünce ile bizim Komutanla bulduğumuz benzin bidonlarını kutudan dışarı çıkartıyordum . Komutan kendi kendine "Koskoca yer tabi ki de jeneratör buluruz " diye konuşup duruyordu , onun bu haline sadece gülüyordum . Yaklaşık 15 - 20 dakika sonra gerekli eşyalar kutulara toplanmıştı . Herkes alabildiği kadar almış yukarı çıkmaya başlamıştı , elime 2 kutu alıp çıktım. Parmağım çok kötü ağrı yapıyordu , zorladığım zaman ise hepten çekilmez bir hal alıyordu . Kutuları tamamen yukarı çıkartıp salonun orta yerine yerleştirdik daha sonra ise dinlenmek için oturduğumuz sırada Komutan bizi kaldırarak " Hadi daha çok işimiz var girmediğimiz bir sürü oda var" diyerek uyardı . Bir taraftan haklı bulmuştum ama bir taraftan da dinlenmeye ihtiyacımız vardı , Ali ve Savaşın kalkması ile birlikte istemsiz bir şekilde bende kalktım . Komutan silahını kontrol ederek üst kata doğru yöneldi, aklıma birden geçen sefer bulduğumuz bebek geldi uzun süredir ne bir ağlama sesi nede başka bir şey duymuştum . Gözlerim bebeği arar gibi oldu , Ayda mutfakta kuru erzakları dolaplara yerleştiriyordu Ece ise görünürde yoktu , şaşırmıştım . "Bir dakika " diye seslendiğimde mutfaktaki Ayda bile sesimi duymuş olacaktı ki oda bana bakıyordu . Herkes ne diyeceğimi bekler bir şekilde meraklı gözlerle bana bakıyordu . " Ece " dedim ve 2 saniye sustum , ne diyeceğimi nasıl diyeceğimi bilmiyordum . " Nerede o , sabahtan beri görmüyorum" dedim . Hepsi katılmıştı bana Ali ve Savaş aralarında "Sen gördün mü", "Hayır görmedim nerede ki " gibi fısıldaşarak konuşurken Komutan dış kapıya yöneldi , herhalde bebeği gezmeye çıkarmıştır diye düşünerek dışarı çıktı ve bebeğin bahçenin içindeki banklardan birinde olduğunu gördü . Yavaşça yanına giderek bebeği kontrol etti , Neler olduğunu merak ediyordum Komutana doğru ilerlemeye başladım . Bebeğe baktığım sırada hiç bir anormallik olmadığını gördüm , bize bakıyor gülüyor hatta kendine göre oyunlar oynuyordu . Her şey iyi güzel ama Ece nereye gitmiş olabilirdi ?






Savaşa ve Ali'ye seslenerek yanımıza çağırdı , ağır adımlarla gelirlerken Komutan ise bebeği kucağına almış kapıdan bizi izleyen Ayda'ya veriyordu . " Biz Eceyi aramaya çıkacağız sen burada kal ve hiç bir şekilde ses çıkarma , ağlarsa susturmak için elinden geleni yap . Gece sadece bulunduğun oda da mum yak ve gelmezsek sakın bizi aramaya çıkmak gibi bir aptallık yapma. "diye öğütler veriyordu . Komutanın cümlesi bittiği sırada Ayda ile göz göze geldik , bir anda ne olup bittiğini anlamadım ne zaman böyle bir karar almıştık biz. Komutan yanımıza doğru gelirken ben ise Ayda'nın yanına gittim , yanına geldiğimde yanağından öperek " Merak etme Eceyi alıp geleceğiz , Komutanın söylediklerini duydun sakın ama sakın evden çıkma " dedim . Bana gitme dercesine bakıyordu gözleri " Olur çıkmam ama lütfen geri gel" dedi . Yanağını okşayarak zar zor "Geleceğim" diyebildim . Daha fazla devam etsem ağlayacaktı , Komutanların yanına döndüğümde Ali yoktu . "Ali nereye gitti o gelmiyor mu " diye sorduğum sırada silahları almaya gitmiş olacağını düşündüm . "Silahları ve bıçakları almaya gitti" dedi Savaş . "Doğuya gideceğiz geçen sefer gördüğümüz grubun oralara bakacağız " dedi Komutan , başımla onayladım . Zaten ne derse yapacak durumdaydık hepimiz , karşı gelenimiz olmamıştı şuana kadar . Ali elinde 2 çanta ile koşarak geldi , gerekli malzemeleri ve silahları eşit bir şekilde paylaştırdı . Bıçağı belime silahı ise boynuma asarak beklemeye başladım , Komutan pusulasını cebine koyarak hırslanmış bir şekilde " Hadi gidelim artık " dedi . Yine macera başlıyordu , yine bir tehlike ve yine bir ölümle yarışma söz konusu olacaktı . Zaten uzun süredir başka hiç bir şey yapmıyorduk , bir nevi alışmıştık . Ama bu hepsinden farklı olacaktı , bu sefer kalbimi evde bırakarak gidiyordum .

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin