Arkadaşlar merhaba öncelikle hepinizden özür dilerim . Günde 1 bölüm atmaya özen gosteriyordum fakat bazı aksilikler çıktı .Tekrardan günde 1 bölüm atmaya devam edicem . İyi günler Keyifli okumalar :)
Herkes pür dikkat oraya bakıyordu.Komutan'a "Gidicekmiyiz?" Dedim ve evet anlamımda kafasını salladı.Belki birisi yardıma muhtaçtır diye düşünüyordum.Koşar adımlarla patlamanın olduğu yere geldik ve 2 grubun silahlı çatışmasına tanık olduk.O an ne yapıcağımızı bilemedik sessizce izlemekten başka çaremiz yoktu. 30-40 kişilik gruptan sadece 3-4 kişi kalmıştı.Onlarda birden ormana doğru koşmaya başlamışlardı.Ne olduğunu anlamaya çalışırken Ayda "Heey şuraya bakın." Diye acılı bir çığlık attı.Ayda' nın gösterdiği yöne doğru baktığımda yaklaşık 300 hatta 400 zombinin yerdeki ölüleri kemirmeye başladıklarını gördüm.Tabi ya biz bunu nasıl düşünemedikki , çıkan patlamanın sesi yüzünden hepsi buraya üşüşmüştü.Kendimizi bile bile tuzağa sürüklemiştik ufak bi yanlış haraketle canımızdan olabilirdik.Komutan arkamızdan gelen 3-4 tanesini bıçağıyla öldürerek ses çıkarmamalarını sağladı.Ama Ayda üstüne atlayan 2 zombiye karşı silahına sarılmıştı.Ve 2 el silah sesi duyulmuştu.Belki yaptığı yanlış bişeydi ama ölmesinden iyiydi ona kızamazdık.Hepsi başını kaldırmış bizim tarafa doğru gelmeye başlayınca Komutan"Koşuun.. " diye bağırdı gür sesiyle.Hepimiz son sürat ormana doğru koşuyorduk ileride ufak bi kuleye benzer bir yapı vardı.Oraya gitmeyi düşünüyorduk.5 dakikalık koşu sonrası varabilmiştik.Burası radyo yayınlarının yapıldığı 300-350 metre yüksekliği olan 1 veya 2 odalı bir yerdi.İçerisi her ne kadar tehlikeli olsada bu yamyamlardan kat ve kat daha iyiydi.Temkinli ve hızlı bir şekilde içeri girdik.Silahımı hazırda tutuyordum, sanki her an birisi çıkıcakmışcasına.Burası darmadağındı bişeyler olduğu açıktı.Hep beraber en üst kata çıkmaya başladık çık çık bitmiyordu lanet olası merdivenler.Sonunda en üst kattaydık ve burdan her yer gözüküyordu.So tarafta boylu boyunca uzanan bir sahil vardı.Sağ tarafta ise Ahmetin bahsettiği şehir.Kaltak en azından bunu doğru söylemişti.Fazla büyük bir şehir değildi ama yinede lazım olan şeylerimiz vardı.Aşşağıdaki zombiler 10 dakika önceki ziyafetlerini unutmuş teker teker etrafa dağılıyordu.Burada biraz dinlenip şehire gitme kararı aldık.Komutan ve Ali aşşağı inmişlerdi.Ayda başını omzuma koyup gözlerini kapatmıştı.Bu kadar huzur bana fazla gelmiş uyku ağır bastırmıştı.Ve sonunda bende gözlerimi kapatmıştım.
Bir takım bağırışlar ve silah sesleriyle uyanmak hoş olmasada öyle olmuştu.Komutan ve Ali hemen yanımıza gelerek aşşağı baktılar.Ayda' da sesleri duymuş ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Bir grubun aşşağıdakileri temizlediğini gördük belki iyi niyetliydiler ama kimseye güvencim kalmamıştı.10 veya 15 kişi anca vardılar aşşagıdaki zombiler daha fazlaydı zorlandıklarını görebiliyorduk.Komutan "Hadi iniyoruz bir bakalım şunlara." Diyip merdivenleri inmeye başladı.Silahımızı alıp inmeye başladık silah sesleri hala geliyordu.Komutan kapıyı açar açmaz silahıyla 2 tanesini indirdi.Grubun hepsi hem zombileri indirip hem bize bakıyordu.Bütün gözlerin üstümde olması huzursuz ediciydi.Geriye kalan 4-5 tanesinide öldürdükten sonra etraf temizlenmişti.İçlerinden birisi yanımıza gelerek "Sağolun hayatımızı kurtardınız kısa bir sure sonra mermimiz biticek ve ölücektik." Dedi Komutan "Biz sadece yardım ettik." Dedi soğuk bir şekilde adam elini uzatarak "Ben Ayhan bunlarda arkadaşlarım ve yolda tanıştığımız polis arkadaşlar." Dedi Polis diyince aklıma Ayda ile tanıştığımızdaki polis grubu geldi.Bende elimi uzatarak"Bende selim." Dedim diğer erkeklerin Ayda'ya bakmaları hoşuma gitmemişti.Ayda'yı gösterip bastırarak "Buda kız arkadaşım Ayda." Dedim bunu duyduktan sonra hepsi gözlerini başka biyere kaçırmıştı.Komutan ve Ali'de tanıştıktan sonra Komutan"Ee Ayhan nereye gidiyorsunuz." Dedi Ayhan hemen söze girdi "Şu ileride bir sahil var ordan bir tekne bulup gitmeyi düşünüyoruz." Dedi mantıklıydı fakat yiyicek sıkıntısı olabilirdi.Komutan "Ne güzel o zaman biz sizi tutmayalım." Dedi tekrar soğuk bir şekilde.Ayhan "Tamam o zaman tekrar görüşmek dilegiyle ." Dedi. Neden bilmiyorum ama Ayhan'a hiç guvenmemistim gerçi bir kotulugunude görmemiştim.Ayhan ve ekibi gözden kayboluncaya kadar baktık ve içeri girdik.Karnımız açtı ve yiyecek hiç biseyimiz yoktu.Şehire doğru çıkmak için hazırlanmaya başladık.
Yukarıdan gördüğümüz kadarıyla sağ tarafta ufak bir kasaba vardı.Oraya doğru gidiyorduk.Ormanın icinden ilerlerken Komutan"Daha ne kadar kaldı bu zıkkım yere."Dedi. Hiç kimse 1 kelime etmedi hepimiz açtık. 15 dakikalık yürüyüşün sonunda kasabayı görmüştük.Koşar adımlarla kasabaya doğru ilerliyorduk.Sanki salgın buraya uğramamışcasına sessiz ve sakindi.Az ileride bir market gördük ortalık temizdi ve bundan fırsat bilip daha fazla dayanamadan içeri girdik.Komutan hepimize ayrılmamızı fakat uzaklasmamamızı söylemişti.Market fazla dağınık değildi ama yinede karışıktı."Bu dağınıklığın içinde bide yiyicek bişey bul." Diye söylendi Ali.Buna gülmüştüm ışte , uzun zaman sonra gülmek gerçekten güzel bir duyguydu.Hepimiz bulduğumuz eşyaları yiyecekleri bir market arabasına doldurmustuk.Komutan 20 civarı konserve ,Ayda bisküvi ve atistirmalik krakerler ,Ali el aletlerinin olduğu bir çanta ve 5-6 paket çikolataya geri dönmüştü.Bende girişte bulduğum tahminen indirim ürünü olduğu için ön sıraya koyulmuş büyük boylardan konserveler görmüştüm.Hemen arabaya doldurmaya başladım . Herkes topladıklarını bir araya getirmiş ve bir yığın yapmıştık . Burada bize 3-4 hafta yetecek kadar yiyicek vardı . Ama sadece bu kadarla kalmıyordu icecegede ihtiyacımız vardı . Komutan arka taraflardan 5 tane büyük boy su çıkardı. Herkesin yüzü uzun zamandır böyle gülmüyordu. Hepsini anca 3 arabaya sığdırabilmiştik.Alacağımız her şeyi almıştık tam çıkmamıza yakın gözüm bişeye takıldı ve "Bekleyin bi dakika."diye geri dogru gitmeye basladim .Kasiyer koltuğunun üstünde bulunan dolap beni mutluluktan öldürebilir di.
1 haftadır sigara icmiyordum ve deli gibi canım çekiyordu.Bir poset buldum ve 18 paket markasını umursamadan doldurdugum sigaralara baktım . Bunlar bana gerçekten ilaç gibi gelicekti .Ayda'da sevinmiş olacaktı ki gülüyordu. Marketin çıkışına doğru ilerlemeye başlamıştık artık . 3 arabayıda alıp yola koyulacaktıkki üstümüzden bir ses duyduk " O aldıklarınızı hemen bırakın ve ellerinizi kaldırın." Ne demeliydiki şimdi buna , Yinemi başa dönmüştük. Market arabasını bıraktım ve arkamı döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zombi Salgını (Düzenleniyor)
Mystère / ThrillerKorktuğu için çıkarmıştı silahını , zarar vermek istemiyordum onlara. Komutan'a doğru doğrultmaya çalıştı silahını fakat Ozan ikisinide neredeyse şarjörün yarısını boşaltarak öldürmüştü." Napıyorsun lan ? " diye bağırdım Ozan'a. "Ben yapmasam o yapı...