"Dere böyle durulmaz, gence kurşun sıkılmaz."
-Grup Yorum, 'Kızıldere'
Kış fena bastırmıştı. O kadar yağmur yağıyordu ki, tavanın çöküp üzerimize yığılacağından endişe duyuyordum. Şerit şerit su geçirmekte olan tavan, olası bir kazaya hazır gibi bekliyordu, sanki. Bahçemizdeki toprak alan, koca bir gölet oluşturmuş, her yeri çamura bulamıştı. Damdaki borudan aşağıya oluk oluk su akıyor, sabahın dokuzunda dahi hava kapkara duruyordu.
Bu, Mersin'lilerin alışık olduğu türden bir yağmur değildi. Bunun için insanların tüm planları alt üst olmuştu. Sokaklar o kadar boştu ki, bir fare bile göremezdiniz. Sonunda beklediğimiz olay, gerçekleşti. Sel kalktı. Şükürler olsun ki, bizim evimiz hasar görmemişti, sel, bir mahalle aşağımızda meydana gelmişti. Haberlerde, yalnızca Mersin'de ki insanların değil, Türkiye'nin neredeyse her şehrindeki insanların sele maruz kaldığı söyleniyordu. Okullar, pazartesi günü yoğun yağıştan dolayı tatil ilan edildi. Ankara'da kar yağıyor olmalıydı. Gözlerimi kapatırsam, kar yağışını izleyebilirdim, hatta! Lakin öyle bir lükse sahip değildim. Pencereye çarpan yağmur damlaların sesiyle motive olacağıma, iyice dağılıyordu dikkatim. Yağmur sesi, farklı anılar bulup seriyordu önüme, zihnimin arşivinden. Ve gariptir ki, yağmur damlalarının değmediği anılardı.
Bir gece, bir çığlıkla uyanmıştık, misal. "Ne oluyor yahu?" Diye koşmuştu babam, balkona. "Bu ne ses, Ethem? Birine bir şey mi oldu acaba?" Diyerek sabahlığının önünü kapamıştı, annem. Bense, onların gerisinde duruyordum. On dört, belki on beş yaşında olmalıydım. "Hırsız var!" Diye bağırdı, bir kadın. "Hırsız var!"
Babam, eline demir keratayı alıp, balkona çıkmıştı. Annemde onun peşinden... Eh, tabii bende.
Bir bakmıştık ki, koca bir topluluk sitenin kar kaplı bahçesinden bağırıyor, göğe doğru. "Hırsız vaaar!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
RomanceOkulumuzun şak şakçı takımı, ellerinde koca pankartlarla bağırıyor, haykırıyor, alkışlıyorlardı. Gururum ciğerlerimi kabarttı, soluğumu kesti. Yahu ne de garipti! İlk heyecan geçtikten, o tatlı his tüm vücuduma yayıldıktan sonra fark ettiğim şey, z...