"Ne yapıyorsun benim odamda benim yatağımda benim tişörtümle?""B-ben ş-şey ben hiçbirşey yapmıyorum"
"Sen benim tişörtümü kokluyordun"
"Ha-hayır koklamıyordum" deyip gözlerimi kaçırdım.
Ahh evet deli gibi tişörtünü kokluyordum oysa.
Tek kelime dahi etmesine izin vermeden kapıya doğru yönelip tam çıkıcakken kolumu kavrayıp beni hızla kendine çekti.
Allah'ım bu adam kalbe zarar. Bu ne yakınlık, resmen aldığı nefesi dudaklarımda hissediyorum."Bırak beni"
"Nefess.." diye fısıldadı dudaklarıma doğru.
Ben bugun kalpten gitmezsem bir daha da gitmem..
"Barlas lütfen"
"Beni seviyorsun Nefes"
Dediği şey ile gözlerimi kocaman açmam bir oldu
"Ha-hayır yok öyle birşey"
"Gördüklerime mi inanayım yoksa söylediklerine mi?"
"Seni sevmiyorum"
"Seviyorsun"
"Sevmiyorum"
"Seviyorsun"
"Sevmiyorum"
"Seviyorsuuuuun"
"Seviyorum Allah'ın cezası. Sanki başka erkek kalmamış gibi ben bir Plaza kalasını seviyorum oldu mu!!!"
Demem ile dudaklarımda hissettiğim baskı bir oldu. Bu nasıl bir öpmeydi böyle. Başım dönüyor, midemde kelebekler sanki horon tepiyor. Resmen dudaklarımı nefessiz kalana kadar öptü.
Geri çekildiğinde ise gözlerime acı çeker gibi bakıp
"Git odana canına yandığımın kızı. Yoksa elimden bir kaza çıkacak." diye beni odama göndermesi bir oldu.
Ne demek istemişti ki ?
Elim dudağımda ayaklarım birbirine dolana dolana odama gittim. Aynanın karşısına oturdum ve öpülmekten kızarmış dudaklarıma baktım.
Bu kalp çarpıntısı da neydi böyle?
Anlaşılan bu gece uyumak bana haramdı..Sabah uyandığımda Barlas telefonda hararetli hararetli biriyle konuşuyordu. Telefonu kapayınca yanına gidip "Günaydın" dedim.
Yüzüme bile bakmadan "Sanada" dedi."Bir sorun mu var? Kime kızıyordun telefonda?"
"Sana ne?"
Bu adam nasıl bu kadar buz kalpli olabiliyor herseyi nasıl bu kadar çabuk unutabiliyordu? Oysa daha dün gece..
Ahh hadi yapma Nefes sadece öptü."Ne demek sana ne?"
"Bana ve işlerime burnunu sokma. Ayrıca ben kimseye hesap vermem!"
"Sana hesap soran mı var? Insanca canını kimin sıktığını sordum!"
"Sorma! Sen bana hiçbirşey sorma!"
"İnadında sende sinirimi bozuyorsun Barlas Kaya!"
"İnadımda bende ... "
"İnadın da sende ne Barlas? İnadın da sende nee??"
"Ben şirkete gidiyorum!"
"Hahaha git git kaç sen! En iyi yaptığın şey zaten!"
Ağzının içinde homurdanarak "Ya sabır" dediğini duydum ve ardından hızla çarpılan kapı sesi..
Madem öyle Barlas Bey bende bu oyunu kuralına göre oynarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömrümün Rengi
ChickLitAşk hiç bu kadar zor olmamıştı. Sevilmekten uzakta büyümüş bir erkek, ailesinin göz bebeği olarak büyümüş bir kız. Aile isteği ile yapılmış bir evlilik. Zamanla birbirine kapılan iki aşık. Onların asıl sınavları "EVET" dedikleri gün başlamıştı. Aş...