Bölüm 8

75 12 3
                                    

Neden Barlas bu kadar şaşırmıştı ?
Bu kız neden benim kocama bakıp gülümsüyordu?

"Ahh Barlas Bey kusura bakmayın rahatsız ediyorum. Dosyayı şirkette unutmuşsunuz onu getirdim"

Ben şaşgınca "Bu saatte mi?" diyebildim.

"Haklısınız Nefes Hanım saat biraz geç ama önemli bir dosya. Öyle değilmi Barlas Bey?"

"Öyle öyle hadi git sen evine zaten geç oldu"

Kızı resmen evden kovuyordu. Ben hemen lafa atlayarak "Buyrun Arzu hanım bir kahve ikram edeyim"

Arzu hemen "Aa tabi nede.."

Derken Barlas sözünü kesip "Geç oldu oda zaten gidiyordu değil mi Arzu!" dedi dişlerinin arasından.

Bu adam neden kıza bu kadar kötü ve ters davranıyordu algılayamadım.

Arzu evden gider gitmez Barlas'ın yüzündeki sinirli ifade dikkatimi çekti ama soru sormaya da çok fazla çekiniyordum çünkü sağı solu belli olmuyordu bu adamın.
Salona geçip televizyonun karşısına oturdu bende onu takip ettim.

"Bir sorun mu var Barlas?"

"Amacın ne Nefes?"

"N-ne amacım olucak benim ki?"

"Bir anda bu ilgili eş tavırları.. Şık masalar.. Canımın sıkkın olduğunu kendine dert etmeler.."

"Ne dert edicem be kendime ne halin varsa gör seni düşünende kabahat! "

Deyip bir hışımla odaya çıktım. Kapıyı da sert bir şekilde çarptım.

Plaza kalasının ne olacak! Öküz! Hödük! Pislik!

"Sesli düşünüyosun yalnız"

"Haaahh birde beni mi dinliyosun sen! Çık odamdan Barlas Kaya!"

"Ben mi seni dinliyorum? Resmen sesinle evi oynattın be"

"Dinleme o zaman sende!"

"Dinlemiyorum diyorum sana!"

Dedi ve yavaş yavaş bana doğru yaklaşmaya başladı.

"Neden üzerime üzerime yürüyorsun sen?"

"Sence?" Dedi yüzünde oluşan çarpık bir gülüşle

"Ne bence be defol git odamdan"

"Cık gitmem." Hala yaklaşmaya devam ediyordu.

"N-ne demek cık.. Gelme üzerime doğru" iyice ayaklarım titremeye başlamıştı. Allah'ım bu adam ne yapıyordu böyle.

"Yarım kalan bir işimiz vardı senle" dedi o çarpık gülüşü devam ederken.

"Hiçbir işimiz yoktu git Barlas!"

"Vardı vardı" dedi ve aramızda hiç mesafe bırakmayacak bir şekilde beni duvara yasladı."

"Seni seviyorum" diye kulağıma fısıldadı.

Ne dedi o bana? Seni seviyorum mu? Doğru mu duydum ben? Bana mı dedi o?

"Bu gece benim ol. Sadece bana ait" demesiyle kendimi onun kollarına bıraktım."

Sabah uyandığımda üzerimde bir ağırlık vardı. Gözlerimi tam açamıyordum ama bu ağırlık her ney ise nefessiz kalmama neden oluyordu.

Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Tabiki üzerimde mışıl mışıl uyuyan bir Barlas görmeyi beklemiyordum.
Bir anda dün gece yaşananlar düştü tek tek aklıma. Yüzümde aptal bir gülümseme oluştu. Yanaklarım yanmaya başladı.

"Daha ne kadar öyle durmayı planlıyorsun"

Ne yani uyanıkmıydı?

"Ş-şey ben yani şey.. Amaaan neyse ne sen uyanıkmıydın? Neden ses vermiyorsun?"

"Benim kadınım sabah sabah ne kadar enerji dolu böyle" dedi o nefesimi kesen gülümsemesi ile gözlerime bakarken.

"Kadının" diyebildim sadece.. Aklım beni terketmişti o an.. Hiçbirşey düşünmez oldum.

Birden beni yatağa iyice çekip gıdıklamaya başladı.

O kadar mutluyduk ki şuan.. Oda kahkahalarımız ile yankılanıyordu.

Ama korkuyordum, sabah uyandığımda Barlas yine eski haline dönüp eskisi gibi davranır diye çok korkuyordum.

O an ona sarıldım ve "Beni bırakma" diyebildim sadece. Her ne kadar kendimi aciz bir kadın gibi hissetsemde..

Oda birsey demeyerekten saçlarımdan öptü.
Derken dudaklarımda buldum dudaklarını.
Öyle güzel kendine has bir kokusu vardı ki..
Bu kokuyu alzaymır olsam bile tanırım dedirtir insana.
Beyin unutur hafıza siler ama koku farklı güdüler hatırlatırmış insana..

Ömrümün RengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin