Sabah telefonumun sesi ile uyandım. Arayana bakmadan direk kulağıma götürdüm.
"Sabah sabah rüyanızda mı gördünüz beni yaa" diyerek uyku sersemliği ile söylendim.
"Sensiz gözüme uyku girseydi emin ol rüyama da girerdin."
Gözlerim fal taşı misali açıldı. Bu ses.. Ahh olamaz ya.
"Sabah sabah ne oldu Barlas?"
"Sensiz bir sabaha daha uyanmak istemediğimi anladım ve arayıp söylemek istedim."
"Iyi söyledin şimdi ben uykuma geri dön-.."
Lafımı bitirmeme izin vermeden hemen lafımı böldü. "Oraya geliyorum."
Söylediği şeyi önce idrak edemedim. Yarım dakika kadar sesiz kalıp dediğini düşündüm ve idrak edince beynimden vurulmuşa döndüm.
"A-anlamadım?"
"Duydun işte. Sana herseyi ispatlayacağımı söylemiştim ve bunun için oraya geliyorum. Benden kaçamazsın. Mademki sen gelmiyorsun ben gelirim."
"İstemiyorum. Bitti artık neyi anlamak istemiyorsun?"
Artık uykumdan eser kalmamıştı. Sesim olduğundan yüksek çıkıyordu. Kalbim bana ihanet edip hızlı hızlı çarpmaya başlamıştı.
"İstesen de istemesende oraya geliyorum Nefes!" Deyip telefonu yüzüme kapattı.
Ben öylece kalakalırken annem kapıda belirdi.
"Ne oldu kızım bu suratının hali ne? Kireç gibi olmuş."
"Barlas.. Barlas geliyor."
"Ahh yavrum ne zaman geliyor nasıl sevindim anlatamam. Peki sen neden böylesin? Yoksa aranız mı bozuk sizin?
"Sevinçten anne.. Sevinçten.."
------☆------☆--------☆--------☆---------☆----
Bendeki garipliğin herkes farkında idi. Ama rol yapıcak durumda da değildim zaten. Çektiğim onca acıyı bir kenara atıp hiçbirşey olmamış gibi davranamazdım.
Dün geliyorum deyip telefonu suratıma kapattıktan sonra iyice paranoyağa bağladım. Sanki çalan her kapının ardından o gelicek.. Tamda şimdi olduğu gibi.
"Nefes kapıya baaak"
"Tamam anne bağırmaa"
Yok yani bu evin yıllar geçse de değişmeyen tek şeyi buydu. Bir Allah'ın kulu da benden başka kapı açmazdı. Bunlar ben yokken ne yapıyorlar acaba?
Kapıyı açmam ile o aşığı olduğum gözler ile karşılaştım.
Ne yapıcağımı ne tepki vereceğimi bilemedim."Hoşbuldum karıcım."
"Sana inanamıyorum buraya nasıl gelirsin? Beni ne hale soktuğunun farkında mısın?"
"Tamam birtanem bende seni çok özledim söz annemlerden sonra senle hasret gidericez. Sabırlı ol." deyip göz kırptı ve omzuma hafif çarpıp içeri girdi. Bense otuz saniye ye yakın orda öylece kalakaldım.
Kapıyı kapatıp içeri geçtim. Annemle Barlas öyle bir sarılmışlar ki sanki ben gelin o evin has evladı..
Annem oğlum benim dedikçe Barlas'ın gözleri sulanmaya başladı. O an içim cızladı.
Ne kadar bencil biri oldum ben böyle. O ömrü boyunca aile sevgisi nedir bilmemiş. Duygusuz biri olarak kendi kendini büyütmüş, ayakta durmuş, yaşamaya çalışmış..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ömrümün Rengi
ChickLitAşk hiç bu kadar zor olmamıştı. Sevilmekten uzakta büyümüş bir erkek, ailesinin göz bebeği olarak büyümüş bir kız. Aile isteği ile yapılmış bir evlilik. Zamanla birbirine kapılan iki aşık. Onların asıl sınavları "EVET" dedikleri gün başlamıştı. Aş...