•1.BÖLÜM "İLK ÖPÜCÜK"

5.8K 754 603
                                    

İyi okumalar... :D

------

10.06.2010

O zamanlar babamın işi sebebiyle sürekli göç ederdik. Yine aynı sebepten yer değiştirdiğimiz bir gün karşı komşumuzun kaderimi değiştireceğinden bihaberdim. Bunun farkına varmamda çok sürmemişti.

O kişi dağınık kahverengi saçlı, ela gözlü , sert yüz hatlı ve diğer çocuklara nazaran daha uzun boyluydu. Hatırladığıma göre o, okulun en başarılı öğrencisiydi Onda beni çeken bir şey vardı ama ne olduğunu bilmiyordum.Bir şekilde ona yakın olmak istiyordum.Yaşım ve yalnızlığım gerekçesiyle daha da bağlanıyordum ona. Bir çocuk olduğum için oyun oynayacak, zaman geçirecek birilerini istiyordum etrafımda ve bahsettiğim kişinin o olmasını istiyordum.

O genellikle soğuk görünür, fazla konuşmaz ve arkadaşlarının yanından hiç ayrılmazdı. Daha doğrusu o zamanlar cool olmaya çalışıyordu da diyebiliriz. Filmlerde olan çocuklar gibi tek arkadaş grubu ile konuşur onun dışında kimseyi tanımazdı. Buna cool diyorlar ama bence aptallıktı.Bir çocuk bütün çocuklarla konuşmalı ki daha etkin ve sosyal olsun.

Korkut. Bu, o somurtkan bedenin altında ki kişiliğin adıydı.

Onunla tanışma çabalarına girdiğim halde benimle hiç konuşmamıştı. Bazı anlar dışında beni terslediği bile olmuştu. Bana çoğu zaman kötü davranır, beni pek kâle almazdı. Yani beni pek umursamazdı.

İşte bu durum beni rahatsız etmiş ve kendimi sevdirmek için onun yakasına bir pirit gibi yapışıp sürekli onu takip etmeye başlamıştım. Arkadaşları gelince değişiyordu. O arkadaşları olunca bana hep kötü davranıyordu sanırım arkadaşlarının baskısı altındaydı. Onun içindeki iyi tarafı ortaya çıkartmak istiyordum. Onunla arkadaş olup, zaman geçirmek istiyordum. Bir gün gizlice camdan onun odasını izlerken ablasına gülümsediğini ve değer verdiğini gördüm. Özünde kötü birisi değildi fakat aile yapısı yüzünden olmalı ki soğuk bir kişilikti. Korkut ablasına çok değer veren birisiydi. Anlayacağınız; ablası onun için her şeydi.

Durum böyleyken size biraz da kendimden bahsedeyim; ben Korkut' un aksine daha sıcak kanlıydım. Şarkı dinlemeyi çok severdim kulaklığımı pek yanımdan ayırmazdım. Kulaklığım ve ben ayrılmaz ikiliydik.

Dans etmek benim için başka bir dünyaydı. Küçüklüğümden gelen bu dans sevdam beni bayağı yaralamıştı. Sürekli internetten dans videoları izleyip onları yapmaya çalışırdım fakat her seferinde abartır ve bir yerlerimi masaya vurur, oraya buraya çarparak kendime zarar verirdim ama fazla takmazdım her zaman tekrar ayağa kalkıp tekrar tekrar denerdim. Dediğim gibi benim için düşmek yeniden kalmayı işaret ederdi. Çünkü ne zaman düşsem ayağa kalkarak daha kuvvetli olurum en azından buna inanarak yaşıyorum. Yoksa her düştüğümüzde annemiz ya da babamız bizi kaldırmaz.

Anne ve baba demişken onlardan bahsedeyim. Benim annem çok merhametli birisi, açıkçası neredeyse bütün özelliklerim anneme çekmiş diyebilirim.

Babam ise sinirli birisi, en ufak bir şeye kızabiliyor. Normalde kız çocukları babasına düşkün olur derler. Bence gerçek değil, belki de gerçektir ama benim babam benimle fazla ilgilenmezdi o yüzden fazla düşkün değildim ona.

Bana geçersek insanlarla iletişim kurmaya çalışır, onlara eşyalarımı hediye ederdim ama onlar nedense hep Korkut gibi benden kaçarlardı. Benim bir kardeşim yoktu. O yüzden hep kendime bir oyun arkadaşı arardım. Tek çocuk olanlar bilir yalnızlığı.

Her zaman en yakınımda olan kişi Korkut'tu. Korkut ile bizim evimiz yan yanaydı. Bu yüzden her gün onu oynamak için bahçeye çağırmaya, okulda sürekli önünü kesmeye ve yanından hiç ayrılmamaya başladım. Genellikle evlerinin önünden geçerken ona el sallardım fakat o beni görmezden gelir, giderdi.

SİYAHA ALIŞMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin