Uyanmak şimdi yapacağım en son şey. Öyle halsiz, öyle bitkindim ki...
Bir son bahar sabahı ne kadar yorgun olunabilirse o kadar yorgundum. Sırtımda bana yük eden bir şey vardı. Sindiremiyordum bazı sözleri.
Hani bazı anlar vardır hiç unutmazsınız. Bu anlar aklınıza geldikçe içiniz sızlar, sanki bir yerinizden bir şeyler kopuyormuş gibi hissedersiniz. Bunu ben, o başkasına sarıldığında hissetmiştim. Ben, onun benden uzaklaştığını gördüğüm her an bu acıları hissediyorum. Onsuzluk benim için çekilmez bir ağrı gibi.
Varlığımdan emin olduğumdan beri her zaman yanımda olan sadece oydu. En kötü anlarımı da onunla paylaşmıştım, en güzel anlarımı da.
Ben ondan başkası ile olamazdım.
Ya o?
Ben onu kaybetmek istemiyordum. Sanırım bunun için her şeyi göze alabilirdim.
Engeller ne olursa.
Gözlerimi açmam ile göğsümdeki sızı vardiyalı işine başlamıştı. Dün Asya'nın bana söylediği sözler hala aklımda tekrarlanıp duruyordu. Artık beni istemiyor muydu? Asya artık beni sevmiyor muydu?
Yerimden doğruldum ve telefonu elime aldım. Genelde sabahları Asya'dan mesaj gelirdi ama bu sabah en ufak bir bildirim bile yoktu. Elimi yüzümü yıkamak adına odadan ayrıldım. Biraz ablamla konuştuktan sonra okula gitmek için evden çıktım.
Prova odasına girdiğimde çoktan herkes gelmişti. Asya içeri girdiğimde bana baktı ve hemen gözlerini benden ayırıp Nazlı ile konuşmasına devam etti. Ben Giray'ın yanına doğru ilerlerken soyunma odasından çıkan Reha'da Asya ve Nazlı'nın yanına ilerledi.
Giray ile konuşurken göz ucuyla onlara bakıyordum. Asya'nın benim aksime neşesi baya yerindeydi. Reha ile şakalaşıp kahkahalar atıyordu.
Çok sürmeden hoca geldi.
"Arkadaşlar duyduğunuz üzere balo gecesi yaşanan tatsız olaylar ve gelen telefondan sonra yarışma süresi ertelendi. Kesin bir tarih de koyulmadığı için rahat bir şekilde çalışabilirsiniz. Durum böyle diye ipleri de bırakmayın. Her an tarih belli olabilir. Hadi grublarınıza ayrılın şimdiye kadar olan çalışmalarınızı sunun."
Bu sözler üzerine herkes çalışma arkadaşlarının yanına gitti. Bizim grubumuzda Giray, Nazlı, Asya ve benden oluşuyordu.
Giray ile Nazlı, Asya ile de ben eşli dans edecektik. Mecbur olarak Asya ve Nazlı'nın yanına ilerledik. Reha sonradan katıldığından bir kenara geçti ve izlemeye başladı.
Asya ile birbirimize göz ucuyla bakıyorduk ama tek bir söz bile etmiyorduk.
Önümüzde iki grup vardı.
Zaman gittikçe yaklaşıyordu. Heyecanım suratımdan okunuyordu. Elim ayağıma dolaşmış hareketlerimi unutmuştum.
Sıra bize geldiğinde sahneye yavaş adımlarla çıktık. Pozisyonlarımızı aldık ve müziğin başlamasını bekliyorduk. Kalbim öylesine hızlı atıyordu ki fırlayacakmış hissi kafamı bulanıklaştırıyordu. Gözlerimi Asya'nın gözlerine kenetlemiş, bir masaldaymış hissi veren bu serüvenimize başlamak üzereydik.
Daha dün beni görmek istemeyen kız sanki gözlerimde kaybolmuştu. Ona böyle yakınken bir kez daha anlamıştım, onu ne kadar sevdiğimi. Sanırım bunu ona hiçbir zaman söyleyemeyecektim.
Müziğinde başlaması ile ritme bırakmıştık kendimizi.
"Beni görmek sana katlanılmaz geliyordur ama buna biraz dayanabilirsin sanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA ALIŞMAK
RomanceMerhaba küçüklüğüm, bu sana en büyük hediyem. Şimdi ben buralarda yokum ama sen her gece o küçük pencereden bakıp bana seslenebilirsin. Bana seslendiğin her zaman bunu duyacağım. Çünkü ben senin kalbindeyim. Unutma, sadece geceleri seslen. Sadece ge...