İyi okumalar...
İnsanlar neden üzülür? Çünkü hatalar yaparlar. Herkes hata yapar. Kimisi geri dönüşü olmayan hatalardır. Kimisi ise ufaktır ama elbet bir şekilde can alır. Ben büyük hatalar yaptım. Geri dönüşü var mı yok mu bilemiyorum.
Peki bu hatalar affedilmeli mi? Bence bir insanın kalbi bir kere kırıldıysa ikinciye gerek duyulmamalı. Affetmek erdemliktir lakin her yanlış affedilmemeli.
Asya her hatayı affedecek türde bir kız. Ama onun için son damlaya gelmiştim.
Asya gibi dünyaya rengarenk bakmak isterdim. Benim, benim dünyam karanlık. Benim dünyam sanki siyah bir boya ile kaplı. Bir kere kurtulmuştum bu karanlıktan ama ikinciye bana yardım edecek bir annem yoktu yada Asya.
Yalnızdım. Çünkü bunu hak ediyorum. Etrafımdaki herkese zarar veriyordum. İsteyerek veya istemeyerek. Bunu bir önemi var mıydı? Yoktu.
Gözlerimi açtığımda siyah bir dünya beni bekliyordu.
Her yer kapkaranlık, boğucu bir siyahlık vardı. Kalkmaya çalıştım.Fakat her yerim ağrıyordu buna izin vermeyen bünyem ile geri yattım. Sesimi birilerine duyurmam gerekti. Bağırmaya başladım. Kapının açılması sesiyle sustum.
"İyi misiniz?"
"Her yer simsiyah. Göremiyorum."diye bağırdım. Odaya giren bir bayandı. Hastanedeydim. Doktoru çağıracağını söyleyip odadan geri çıktı.
Aklımda ablam vardı ne haldeydi? Bensiz yapamazdı. Bu yükün altından nasıl kalkacaktı?
Babam annemin ölümüne nasıl sebep olabilir?
Asya şu an ne yapıyor? Onsuz nasıl olacağım?
Kafamda bir sürü soru vardı ve bir de gözlerim, tekrar göremeyecek miydim?
Bir süre sonra doktor girdi odaya. Erkekti. Sesi kalın ve gürdü.
"Merhaba ben Salih Berat."dediğinde cevap vermemiştim. "Sizde Korkut Soysal oluyorsunuz değil mi?"
"Evet."
"Sizinle ilgilenecek,arayabileceğimiz birisi var mı?"
"Yok. Görmeyecek miyim?"
"Daha önce de gözünüz hakkında bir ameliyat geçirmişsiniz ama bu görememenizin onunla bir alakası olduğu gözükmüyor. Psikolojik gibi duruyor."
"Normale dönecek miyim anlamına geliyor bu dedikleriniz?"
"Bu size bağlı. Bu olay kalıcı da olabilir, kısa bir süreliğine de olabilir."dediğinde doktor çılgına dönecek gibi olmuştum. Kör kalamazdım. Bunu bu kadar kolay kabullenemezdim. Bunu benden bekliyorlardı ama ben bunu yapacak kadar güçlü değilim. Bu kadar yükü bir anda kaldıracak kadar güçlü değilim.
Böyle yaşamak, tekrardan bu hayata alışmak, siyaha alışmak benim için çok zor olacaktı.
Mutsuz bir dünya beni bekliyor. İsyan mı etmeliyim? Daha öncede etmiştim ama bana zarar vermesinden başka bir anlamı olmamıştı.
İsyan etmek yerine kaderime boyun eğmek daha mantıklı geliyor. Odada bulunun hemşirelerden birine seslendim ve eşyalarımı istedim. Bir süre sonra bana eşyalarımı getirdiğinde telefonumdan ablamı aramasını istedim. Arayıp telefonu bana verdiğinde ablama durumu izah edip buraya gelmesini söyledim. Çünkü oraya gidemezdim ve yanımda olmasını da istiyordum.En başta korksa da sonra ona iyi olduğumu açıkladım. Bir uçağa atlayıp geleceğini söyledikten sonra telefonu kapattım ve onu beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA ALIŞMAK
RomanceMerhaba küçüklüğüm, bu sana en büyük hediyem. Şimdi ben buralarda yokum ama sen her gece o küçük pencereden bakıp bana seslenebilirsin. Bana seslendiğin her zaman bunu duyacağım. Çünkü ben senin kalbindeyim. Unutma, sadece geceleri seslen. Sadece ge...