•19.BÖLÜM "KAR TANESİ"

1.2K 65 2
                                    

KORKUT'UN AĞZINDAN;

Telefonuna da artık ulaşamıyorduk. İkimizde ne yapacağımı bilmiyorduk. Onların zor durumda olduğunu bildiğimiz halde elimizden bir şey gelmiyordu. Tabii ki ellerimiz bağlı, bir şey yapmadan, burada öylece beklemeyecektik.

"Ne yapacağız?" diye bağırdı Savaş.

"Defne'nin telefonu da kapalı mı?" dedim ve hemen telefonunu çıkarıp Defne'yi aradı.

Çalıyordu.

Savaş çağrıyı kapattı ve "Tabii ya-" dedi.

"Ne yapıyorsun?"

"Defne'nin telefonuna verici koymuştum. Belki oradan nerede olduklarını bulabiliriz." dedi ve hemen bulmaya çalıştı.

"Buldum." dedi ve bana telefonu döndürdü.

"Eğer doğruysa buradalar."

"Ya değilse?" dedim çelişki içinde kalırken.

"Başka bir çaremiz var mı? Burada böyle bekleyeceğimize elimizdeki tek imkanı gerçekleştirebiliriz." dedi ve ikimizde yola koyulduk.

Bir saatlik kadar bir mesafe vardı. 

Aldığımız veriye göre önünde bulunduğumuz depo gibi bir şeyin içerisinde olmalıydılar. Depoya benzettiğimiz yerin biraz uzağındaydık. 

Hemen yola koyulduk. Çok sürmeden oraya vardık. Kapının orada bir adam vardı. İçerisi ne kadar doluydu bilmiyorduk. 

İçeriye girmekten başka çaremiz yoktu. Fakat bunu planlı bir şekilde yapmamız gerekti. Ne de olsa içeride ne kadar adam var bir bilgimiz yoktu.

Savaş eline sigarasını aldı, sanki kaybolmuş bir turist gibi ilerlemeye başladı. 

"Sen kimsin?" dedi adam bağırarak.

"Kusura bakmayın, ben kayboldum. İleride arabam bozuldu. Buralarda petrol ofisi var mı?"

"Yok kardeşim. Uzaklaş bur-"

"Var ya abicim, sen de beni kandırıyorsun." dedi Savaş alaycı bir tavırla. 

O sırada bende adamın arkasındaydım.

"Ne saçmalıyorsun? Nerede?"

"Arkanda." dediği sırada adam arkasını dönmesi ile yumruğumu yüzüne geçirdim.

Adamı kenara çektik. Dikkatimi belindeki silah çekti. Hemen silahı elime aldım.

"N'apıyorsun?" 

"Belki lazım olur." dedim alayla ve ilerlemeye başladık.

Amacım birisine zarar vermek değildi. Lakin içeride de birileri vardı ve bu adamda silah olduğuna göre onlarda da olması muhtemeldi.

Kapıya yaklaştık. İçeri doğru girdiğimde sessiz bir ortam ile karşı karşıyaydık. İlerlemeye başladık. Çok da sürmeden karşımıza birkaç kişi çıktı. Bizi görür görmez silahlarını çıkarttılar ve bize doğru yönelttiler. Kendimizi korumak amaçlı bir kapının ardına saklandık.

"Karşılık versene" dedi Savaş elimdeki silahı göz ucuyla göstererek. Hemen ardından; "Eline süs diye almadın herhalde."

Duraksadım. Adamlara döndüm ve ayaklarına doğru ateş etmeye başladım. Üç kişiye karşı tektim ve onlar da sadece bende silah olduğunu anlamışlardı. 

Ben uğraşırken Savaş etrafa bakındı ve burada bulunan bir kapı daha olduğunu fark etti.

"Korkut." diyerek seslendi.

SİYAHA ALIŞMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin