"Bu dünyada en iyi ben yenilirim.
Dosta, düşmana, aşka. (Turgut Uyar)Elimde ki kadehle oynayıp çıkıp gittiği o bahçe kapısını izliyordum. Günden güne ördüğü duvarların üzerine birde bu eklenmişti.
Yorulmamıştım. Emindim, biliyordum.
Aşktı bu.Alp'i gördüm gözlerimin daldığı yerde. Eliyle gelmemi işaret ettiğinde ayaklanarak o tarafa doğru gittim. Elimde ki kadehi alarak yere fırlattı. Kollarımdan tutup sarstı büyük bir sinirle.
"Kendine gel! "
"Gelemiyorum olmuyor! Olmuyor işte ne yapsam olmuyor! Anlıyor musun?"
"Eğer korkak gibi olmuyorların ardında sığınacaksan beni boşuna yorma! İçeride adam senin boşluğuna doldurmak adına her şeyi yapıyor sen ne yapıyorsun kerem!"
"O herif hala içeride mi?"
"Sence?"
Tüm sinir beynime sıçramışken arkamı dönüp içeriye geçicektim ki yine Alp durdurdu.
"Saçma bir şey yapayım deme! Zeynep'i biliyorsun bu sinirle onu tekrar geri kazanamazsın." dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.
Bahçe kapısından içeriye geçip kalabalık olan kafenin içinde Zeynep'i aradım. Son gördüğüm şey ise o adamla dans ediyor oluşuydu. Arada konuşuyorlardı. Zeynep aralarına mesafe koysada o adamın eli Zeynep'in belindeyken kendime hakim olamıyordum. Gökhan abinin oraya giderek elimle işaret ettim müziğin hareketlenmesi için ama kalabalıkta beni görmüyordu. İçimden küfürler savururken Zeynep'in Umuttan ayrılıp lavaboya doğru gidişini gördüm. Defne Alp ile dışarıdaydı.
Aklıma gelen fikirle kafenin arka tarafına şartellerin olduğu bölüme geçerek tüm elektrikleri kestim. Her bir ağızdan "aaa" sesi yükseldiğinde telefonun ışığıyla iç tarafa geçtim. Herkes elektrikleri beklerken müşterilerin bir çoğu gidiyordu. Sesli bir şekilde bağırdım.
"Tüm müşterilerimizden özür diliyoruz küçük bir sıkıntı oluştu. Hesaplarınız kapatıldı. Yarın'a kadar halletmiş olacağız. Tekrardan özür dileriz, iyi geceler." Dediğimde bir yandanda gülüyordum.
Herkes tek tek burayı boşalttığında Umut çevreye bakınmaya çalışıyordu. Aradığını bulamayınca dışarıya çıktı. Muhtemelen Zeynep'in gittiğini sanmıştı. Kafenin kapısını kilitleyip arka tarafa geçtim. Elektrikleri tekrar verdiğimde etraf aydınlandı. Işıkları söndürüp en ortadaki masanın üzerinde ki mumu yakıp oturdum. İki çatal, iki bardaktan oluşan bu masa gayet hoş duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
FanfictionLeyla dedi. "Kerem gibi sevmek nedir?" En derininden acı koy önüme, Öyle bir parçalasın ki Sesim çıkmasın, Gözlerim görmesin, Yüreğim işitmesin. Kabulüm... Bu hasrete doymuş beden Tek bir şey ister nihayetinde. Gelecekse acısıda ke...