33. Bölüm

1.7K 137 12
                                    

Twitter: @wattpadLeyla bölümler hakkındaki ipuçları ve günleri hakkındaki bilgileri bu hesaptan ulaşabilirsiniz...

*****
"Hayallerimiz yüzlerindedir sevdiğimiz kadınların, görelim görmeyelim karşımızda dururlar gerçeğimize en yakın ve en uzak"
Nazım Hikmet

Bugün ayrı bir ılık meltem vurdu yüzüme. Sanki tüm gece batmamış olan güneş yakmadı gözlerimi bu sabah. Rüzgarla karışık hafif bir bahar kokusu. Hiç gözlerimi açmak istemeyeceğim bir gündü. En güzel sabahın son saatleriydi.

Gözlerimi hafif aralayarak açtığımda tam karşımdaydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi hafif aralayarak açtığımda tam karşımdaydı. Nefeslerimiz birbirine çarparken ilk defa görüyordum uyurken nasıl bir güzellikte olduğunu. Tüm ezberimi bozan bu kadına bir kez daha hayran olmuştum. Gözlerine, yanağının üzerinde ki belli belirsiz duran küçük benine , dudağının kıvrımına, tüm kokusunun yayıldığı o boyun girintisine aşıktım. Beni sarıp sarmalayan o kalbine aşıktım.

Elimi buklelerinden birine daldırıp burnunun üzerine hafif bir öpücük bıraktım. Uyurken fısıldadım.

"Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.."
Can Yücel

Uzun bir süre tekrar yüzünü izledikten sonra uyanmasına fırsat vermeden yerimden kalktım. Beline kadar düşmüş pikeyi daha da yukarıya çekiştirerek üstünü örttüm. Balkondan salona geçtiğimde Şansın ortalıkta gezmesini fırsat bilerek eğilip onu kucağıma aldım.

"Oğlum anne uyuyor uyandırma onu tamam mı?"

Patilerini omzuma koyup ardından başını yasladı. Daha küçük olduğu için yaptığı her hareket daha da sevimli geliyordu gözüme. Mamasını koyup bıraktığımda bende mutfağa geçtim. Güzel bir omletin ardından çayı koydum. Reçelleri çıkardım. Elimden geldiğince masayı donatmaya çalıştım.

İçimden inşallah kahvaltı yapar diye geçiriyordum. Biliyordum bu sabah kalktığında dün ki gibi olmayacaktı. En azından bir kahvaltı ederdi değil mi diye kendi kendimi yerken balkon kapısı açıldı.

Derin bir nefes alıp tepkisini bekliyordum. Her zamanki tersliğinden biraz yumuşak bir sesle "Günaydın." dedi.

"Günaydın.Kahvaltı hazırladım yeriz diye."

"Aslına bakarsan gitsem iyi olur. Dün okuldan izin almadan geldim biliyorsun. Bugün uğraştırırlar beni."

"Eninde sonunda gideceksin en azından tok git."

LEYLA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin