" Zaman dursun istiyorum" diye fısıldadı kulağıma yine o çok sevdiğim ince belli narin ses. Sadece sarılıp nefeslerimizi dinlerken yarının yine aynı soğuklukta olacağını bilmek içimi acıtıyordu.
"Sabah olacak neredeyse. Kerem yanında olmak, yanımda olduğunu bilmek hissetmek o kadar güzel ki... "
"Güneş doğduğunda yine kabuklarının arkasına çekileceğini bilmek dahada kötü güzelim. "
"Bu geceye değmez mi?"
" ileride geçireceğimiz her geceye değer."
"Bana bir şeyler anlatsana."
"Ne anlatmamı istersin?"
"Bilmiyorum sadece senin anlatman hoşuma gidiyor."
" Düşünelim o zaman..."
"Güneşle Ay'ın hikayesi asırlardır farklı anlatılır.Benim bildiğim hikaye ise sanırım en doğrusu... ilk görüşte aşk derler ya işte tamda o hesapsız an. Güneş ilk görüşte aşık olmuş Ay'a.Onun hergün yeni bir kimliğe bürünmesini kılıktan kılığa girmesini hayranlıkla izlemeye başlamış. Bu aşkı içinde gün geçtikçe büyümüş. Öyle büyümüş ki ateş oturmuş içine. Için için alev alev yanmaya başlamış. Ama Ay'ın bütün bunlardan haberi yokmuş. Bir gün dayanamayıp avaz avaz bağırmaya başlamış koca gökyüzüne Güneş "SENİ SEVİYORUM AY SENİ SEVİYORUM " öyle korkmuş öyle korkmuş ki Ay o ateşin içine düşmekten o büyük aşkla yanmaktan hemen karanlığa gizlenivermiş. O gün bugündür saklanır olmuş Ay sevdalısı Güneşten. Ondandır Güneşle Ay'ın buluşamayışı sonsuzlukta. Ondandır gecelerin prensesi olduğu Ay'ın .Binlerce minik yıldızla oynaşıp aşktan kaçış masalını gizler gece... Her gece... "
"Kaçmak çözüm değil."
"Biliyorum geç olsada anladım. "
"Bana kendinden bahsetsene biraz."
"Ne anlatmamı istersin?"
"Çocukluğun mesela nasıl bir çocuktun."
"Herkes gibi normal bir çocukluk geçirmedim. Annem hastaydı. Babamsa gününü gün etme peşindeydi. Uzun zamanlar anneme baktım. Babamsa bizi terkedip gitti. Yanlış hatırlamıyorsam annem öldükten 1 ay sonraydı kalp krizi geçirmiş. Elime gelen banka defteriyle büyük bir şok yaşadığımı hatırlıyorum sadece. Annem hastalıktan mahvolurken para içinde yüzüyormuş. Nereden kazandığını öğrenmeye çalışsamda belli bir kısmının kumardan geldiğini öğrendim. Oğlu olmaktan utandığım zamanlar oldu. Ama hiç bir zaman o paraya elimi dahi sürmedim. Sıfırdan kendi yaşantımı kurdum işte gördüğün gibi."
"Bunu sormamalıydım."
"Elbet bir gün hepsini bileceksin zaten."
"Peki o yani defterde yazan ilk aşkın ismi neydi?"
"Alin"
"Çok değişik bir isim."
"Fransız kökenliydi yanlış hatırlamıyorsam narin zarif demek."
"Nerede şuan?"
"Bunları niye soruyorsun?"
"Bilmediklerimle sana belli etmemeye çalışsamda içim içimi yiyecek."
"Sen varsın artık bir başkasının önemi yok. Alin'e gelince şuan istediği yerde olduğuna adım kadar eminim."
"Tanıyabilmişsin en azından."
"Tanıyamadım hemde hiç tanıyamamışım sadece "İnsan hayatında öyle bir zaman geliyor ki muhakkak gitmesi gerekiyor eğer hiç kapı veya pencere yoksa duvardan bile yürüyüp geçiyor..." (Bernard Malamud)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLA
FanfictionLeyla dedi. "Kerem gibi sevmek nedir?" En derininden acı koy önüme, Öyle bir parçalasın ki Sesim çıkmasın, Gözlerim görmesin, Yüreğim işitmesin. Kabulüm... Bu hasrete doymuş beden Tek bir şey ister nihayetinde. Gelecekse acısıda ke...