Sabah bütün kızların aynı melodiyle kurduğu alarmla sıçrarken hepsi gülmeye başlamıştı. Buraya alışmam fazlasıyla zor olacaktı anlaşılan. Özellikle de şu alarma.
Meltem gülerek yanıma geldi ve, "Alışacaksın yeni kız, merak etme." kaşlarımı çattım. Yeni kız mı? Bunu hic sevmemiştim.
Ama gece güzeli fazlasıyla hoşuma gitmişti.
Derin bir nefes alıp buraya gelmeden 2 gün önce aldığımız okulun kıyafetlerini çıkartıp Meltem'e döndüm. "Nerede giyineceğiz?" dediğimde bana döndü, "Burada, ayrı kabin yok prenses" dedi ve üstündeki salaş tişörtü çıkarıp okulun gömleğini giydi.
Dudaklarımı büzdüm ve bende onun gibi üstümü değiştirmeye başladım. Eteğimi giyip ayagima ayakkabılarımı geçirdim. Şimdi müdürün odasını bulup sınıfımı ve ders programını öğrenmem gerekecekti.
Ofladım. Meltem yanıma gelip, "Hadi gel, seni müdürün odasına götüreyim." dediğinde Meltem'e şükür dualarımı yolladım ve başımı onu onaylarcasına salladım.
Yatakhaneden çıktık ve Meltemle beraber müdürün odasına doğru yürümeye başladık. Meltem, "Dün gece seni yatakhaneden çıkarken gördüm, nereye gittin?"
Bu sorusuyla yanaklarım alev alev yanmaya başladı. Dün gece olanlar çok başkaydı, çok farklıydı. Bundan önce de sevgilim olmuştu ama ilk defa böyle heyecanlanmış, nutkum tutulmuştu. Bu bir erkekle ilk yakınlaşmam değildi ama ilk hislerimdi.
"Hiç öyle hava alayım falan diye dolaşmaya çıktım" diye ağzımda bir şeyler geveledim. Meltem sırıtarak, "Onu gördüm değil mi?" Kaşlarımı çattım. "O kim ki?"
Meltem bana tek kaşını kaldırarak bakınca ofladım. Meltem sırıtarak önüne döndü ve, "O işte. Kıvanç Yapıcı, nam-ı değer Tilki!" dedi. Kaşlarımı çattım. Yapıcı mı? Birden aklıma dank eden şeyle fazlasıyla şaşırdım. Babamın ortağıydı onun babası!
Ayrıca kafama daha önemli bir şey takılmıştı. Meltem neden bunu böyle bir coşkuyla söylemişti ki?
Meltem ona attığım bakışı anlayınca sırıttı. "Yanlış anlama benim favorim başka. O Çağlanın gözdesi" dediğinde içimde bir şeyler parçalandı. "Sevgililer mi?" diye sordum çekingen, alacağım tavırdan korkmuş bir şekilde.
Meltem sırıtıyordu. Hızla toparlamak istercesine, "Yani merakımdan soruyorum. Hani etrafı tanımak için falan" dedim. Yalan söylüyordum ama bunu onu bilmesine gerek yoktu. Sonuçta kimseyi tanımıyordum burada ve Çağlayla samimi arkadaş olma ihtimalleri vardı.
"Değiller ama Kıvanç canı sıkılınca Çağlayı arıyor öyle yani. Kullanıyor yani" dediğinde rahatlamıştım. "O kızdan nefret ediyorum. Açıkçası fazla itici" dedi gülerek. Sırıttım en azından şu an doğru kişiyle konuşuyordum.
"Umarım en kısa zamanda ölür" diye karşılık verdim. Müdürün odasının önüne gelince Meltem, "Neyse teneffüste ben bulurum seni" dedi ve gitti. Bende fazlasıyla rahat bir şekilde müdürün odasına girdim. Büyük ihtimal babam bu okula da fazlasıyla para yatırmıştı ve ben bu okulda da torpilliydim.
-*-
Evet tahmin ettiğim gibi, bu okulda da torpilliydim. Gözlerimi devirerek müdürün odasından, müdürle beraber çıktım. Tamam torpilliydim falan da bu adam beni hee yanlız gördüğünde yanıma mı gelecekti?
Ofladım. Müdürle takılmak. Yemin ediyorum eğer öyle bir şey olursa kızlar tuvaletinde takılırdım. En azından, bu muhteşem vucüdumdan kalan fazla tuz ve mineralleri dışarı atardım. Daha eğlenceli olurdu, eminim.
Müdür ile beraber sınıfımın önüne gelince müdür kapımı açtı. Çıldıracaktım. Git artık be adam! İçeri girdiğimde herkes gülüyordu. Meltemle ve Kıvançla aynı sınıftaydım. Tamam en azından bu iyi bir şeydi.
Herkes gülerken o sadece sırıtıyordu. Şahsen ben böyle bir şeyi görsem anırırdım. Ciddi anlamda. Çünkü ne zaman böyle komik bir şey olsa, anırarak bende kendimi rezil ederdim.
Dudaklarımı büzüp sınıfı inceledim. Meltem yanını işaret edince, yanına gidip çantamı koydum. Arkamda Kıvanç oturuyordu. Yanında da biri daha. Onu da tanımıyordum.
Müdür, "Bu yeni öğrencimiz Aylin, Aylin Gündoğdu. Neyse siz tanışırsınız zaten, iyi dersler hocam" dedi ve hocayı başıyla selamlayıp sınıftan çıktı. Sonunda.
Öğretmen torpilli olduğumu anlamış olacak ki gülümseyerek, "Okulumuza hoş geldin Aylincim" dedi. Başımla ona selam verince o da derse devam etti. Çok fazla öğretmen kankam olmuştu.
Meltem, "Demek torpillisin ha?" dedi. Derin bir nefes alıp, "Maalesef" deyince güldü ve önüne döndü. Meltem güzel kızdı aslında. Acaba o müdürün odasına giderken bahsettiği "favori kişi" si kimdi?
Dirseklerimi sıranın üzerine yaslayıp dersi dinliyormuş gibi devam ettim. Açıkçası okul hiç bir zaman umurumda olmamıştı. Zaten hangi derste olduğumuz hakkında da en ufak fikrim yoktu. Tahtaya bakasım da yoktu. Hem torpilliydim istesem notlarımı yükseltirlerdi zaten.
Tamam torpile çok alışmıştım ama umurumda değildi. Zaten bir kac yıl sonra şirketle ilgili bir şeyler öğrenecek, şirketin başına geçecektim. Dersler pek önemli değildi.
İlkokula başladığımda böyle olacağını bilseydim okula hiç başlamaz, evde yatar e-okuluma da sürekli 5 girdirirdim. Aynı şey olacaktı sonuçta.
"Aylincim? Sanki problemi çözmüşte diğer arkadaşlarına 'Bu problemi nasıl çözemedi bu salaklar' der gibisin. Seni tahtaya bekliyorum" dediğinde anlamadığımı fazla belli eden bakışlarla tahtaya baktım. Demek ki matematik dersindeydik.
"Hayır daha çok matematiğin neden bulunup, toplama çıkarmayla kalmadığını düşünüyordum" dedim sırıtarak. Yakın zamanda buradan atılırdım bu egoyla. Bu kesindi.
Sınıf gülmeye başlarken öğretmen kaşlarını çatmış bana bakıyordu. "Hadi ya, bunu düşünüp araştırdıktan sonra bana rapor olarak getir o zaman. Bende merak ettim," dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Tam konuşacakken kadın ağzıma lafı tıktı."Neyse madem siz çözemediniz bu soruyu ben çözeceğim" dedi ve tahtaya dönüp soruyu çözmeye başladı.
Ben hala şaşkınlıkla tahtaya bakarken zil çaldı ve Meltem omzumu sıkıp, "Bence düşüncelerini kendine sakla" diye alay edince ters ters ona baktım. Bir de torpilliydik ulan.
Birden boynumda hissettiğim sıcaklıkla ürperdim. "Torpilin pek işlemedi, gece güzeli"
Öküz Kocam! a da bugün yb yükleyeceğim eleştiri ve yorumlarınızı bekliyorum :)
SINIR: 15 vote 15 yorum
Telefondan yaziyorm kusura bakmayin:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Güzeli
Fanfiction"Kimsin sen?" dedi karşısındaki tahminen kendi yaşlarında olan o çocuk. Kaşlarını çattı, "Seni ilgilendirmez" dedi Aylin. Karşısındaki kişinin kaşları daha da çatılırken, "Ne işin var gece gece burada? Yatakhanene dön, hemen...