"Merak ettim" dedim öylesineymiş gibi. Ama hiçte öyle değildi işte. Kuzenim bana bunları anlatmıştı. Onu kullanmıştı, bu hikayeyi biliyordum. Bana, 'çok yakışıklı ve popüler tam aradığım kişideki istediğim özellikler harika!' demişti ve ona yaptıklarını anlatmıştı. Kendisine aşık olduğunu anlayınca da onu bırakmıştı ve bunu bana gururla anlatmıştı. Bende sinirle onun nasıl bu kadar duygusuz olduğu hakkında kavga çıkartmıştım ve o günden beri aramız hiç iyi değildi.
"Bana hiç öyle gelmedi ama"
----
Okul çıkışı alışverişe gittiğimizde Savaş Meltemin alacaklarına güvenmediği için bizimle gelmişti ve Tilkiyi de 'Beni 2 kızla yanlız mı bırakacaksın?' diye diye zorla peşinden getirmişti. Rasgele bir AVMye girdiğimizde Meltem beni de çekip hızla elbiselere bakmaya başladı.
Elime siyah mini bir elbise alıp Meltem'e gösterdim. Meltem, "Hadi dene!" dediğinde kabinlere yöneldim. Üzerimdekileri çıkarıp elbiseyi giydiğimde önce kabindeki aynadan kendime baktım. Elbise askılıydı ve miniydi. Gayet normaldi ama sadece arkasında sırtımı fazlasıyla açık bırakan bir sırt dekoltesi vardı. Üzerime fazlasıyla yakışmıştı.
Kabinden dışarı çıktığımda Meltem ıslık çalmaya başladı. Kendimi aynada izlerken aynadan baktığımda Tilki de beni izliyordu. İstemsizce gülümserken Meltem, "Ee alacak mısın? Kesinlikle bunu almalısın Aylin" dediğinde ona döndüm. Evet bunu çok sevmiştim ve alacaktım.
"Hayır ben beğenmedim, alma"
Her zamanki gibi huysuzluk çıkaran Tilkiye bıkkın bakışlarımla, "Neden?" dediğimde oturduğu mağazanın koltuğunda daha da yayıldı. "Sırtı çok açık" dediğinde Savaş bunu umursamamıştı. Bunu diyeceğini tahmin etmiş olmalıydı. "Tamam zaten sen giymeyeceksin, ben giyeceğim ve ben beğendim. Alıyorum"
"Hayır almıyorsun. Eğer onu alırsan seninle baloya gelmem ve sap kalırsın" dediğinde sırıtmaya başladım. Tamam gelmesini çok istiyordum falan ama bu elbiseyi çok sevmiştim ve alacaktım. Hem o da illaki gelecekti.
"İyi gelme bende Leventle giderim"
Tilki bana ters ters bakarak ayağa kalktı ve kolumdan tutup beni sürükleyerek kabine soktu. Ona ters ters bakarken, "Ters ters bakmayı kes. Şimdi sana adam akıllı bir elbise getireceğim, onu deneyeceksin" dedi ve kabinden çıktı.
Ofladım ve aynaya döndüm. Hadi ama bu çok güzeldi. Elimle elbisenin eteğini oynamaya başladım. Dudaklarımı büzüp kendimi izlemeye başladım. Tilkiyi boğmak istiyordum. Bu elbiseden ayrılmak istemiyordum!
Aniden kabinin kapısı açlınca yerimde sıçradım. Tilki gülmeye başlarken sinirle ona döndüm ve elindeki elbiseyi incelemeye başladım. Kalın askıları vardı ve karın kısmının birazı da tülle kaplanmıştı. Eteği de genişti. Tamam fazlasıyla güzeldi. Elindeki elbiseyi aldım ve üzerime tuttum.
Bu da bana çok yakışırdı.
"Tamam hadi sen çık" dedim hala elbiseye büyülenmişcesine bakarken. Bu elbiseyi tasarlayan kişiyi bulup nüfusuma alma isteği uyanmıştı içimde. "Sen giyin beraber çıkarız ya" dediğinde ona döndüm. Sırıtıyordu ve ben eriyordum. "Çık dışarı!"
Gülerek hızla yanağımdan öptü ve eski ciddiyetin bürünüp kabinden çıktı. Tamam, onu değiştirdiğimi düşünmeye başlamıştım çünkü dışarıda veya içeride etrafına davranışı ve bana davranışı çok farklıydı. Aklıma Özgeye de böyle davranmış olması ve Özgenin onu bırakması geldi. Bir de yatmaları. Kuzenim kesinlikle bir sürtüktü. Geni bozuktu.
Hızla üzerimdeki elbiseden sıyrılıp Tilkinin verdiğini giydim. Bunun hiç bir dekoltesi yoktu. Sadece o karnımdaki açık kısmı vardı, o kadar. Yine de çok güzeldi. Kabinden çıktığımda Tilki sırıtmaya başladı. Gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Güzeli
Fanfiction"Kimsin sen?" dedi karşısındaki tahminen kendi yaşlarında olan o çocuk. Kaşlarını çattı, "Seni ilgilendirmez" dedi Aylin. Karşısındaki kişinin kaşları daha da çatılırken, "Ne işin var gece gece burada? Yatakhanene dön, hemen...