-11-

415 23 22
                                    

TİLKİ

"Lan oğlum neden öyle dedin o zaman kıza?" dedi Savaş olayı anlamaya çalışırcasına. 3. bardağı da kafama dikerken tekrar bardağımı doldurdum. "Bilmiyorum" dedim sıkıntıyla. Ellerimi saçlarıma geçirip saçlarımı karıştırdım ve bardağımdaki içkiyi yudumladım.

"Seviyorsun değil mi?" dedi Savaş tahmininin verdiği memnuniyetle. Ofladım. "Bilmiyorum ulan bilmiyorum" dedim ve bardağımı yine kafama diktim. Dudağımı yaladım ve bardağımı incelemeye devam ettim.

"Anlat o zaman" dediğinde Savaş'ın sırıtan yüzüne döndüm. Tek kaşımı kaldırarak, "Neyi?" diye sorduğumda sırıtması genişledi. "Aylin'i"

Gülümsemeye başladım. "Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem hep o var aklımda. Gözlerine baktıkça içim eriyor gibi. Sesini duydukça yanıyor içim. Kokusu sanki cennetin kokusu gibi tarif edilemez. Hiç iltifat etmedim ama ona, hiç söylemedim bunları ona. Söyleyemedim. Bir tek gece güzeli dedim, gündüzleri çirkinsin dedim ama o bilmiyor, gece ya da gündüz o her zaman güzel. Kitap okumayı seviyormuş galiba. Benim hislerimi öyle kitaplarda bulabilir mi diye düşünüyorum arada. Hayır, ona karşı öyle hislerim var ki bunu hiç bir yazar ya da şair anlatamaz. Ona öyle dedim ama bir anda çıktı öyle ağzımdan işte. Ağladı ulan kızı ağlattım yok yere boktan bir yalanla. Kendimi güçlü sanırdım. Ama ben onun o birkaç damla göz yaşında boğuldum ulan. Karşısında eridiğim kadının göz yaşlarında boğuldum, içim parçalandı. Sanki kalbimin üstünde küçük bir çocuk zıplıyormuş gibi ezildi kalbim."

Savaş hızla elimdeki bardağı aldı ve soğuk suyu yüzüme çarptı. "Noluyo lan?" diye elimle yüzümü silerken bağırdı. "Aşık olmuşsun ulan! Kendine gel Yapıcı! Aşıksın aşık!" dediğinde şaşkın bakışlarımla ona dönünce gülmeye başladım. "Ama bir sorunumuz var. Aylin bu geceki partiye geliyor ama Leventle"

Ellerimi saçlarıma geçirdim. Çıldırtacaktı bu kız beni. "Savaş defol git bana kıyafet falan bul bende Levent'i halledeceğim" dedim ve hızla barın çıkışına yöneldim. 2 gece 1 hafta sonudur onun için içiyordum şimdi bensiz o partiye falan gidemezdi. Saat 06.30'du ve partiye sadece 1.30 saat vardı. 

Hemen telefonumu çıkarıp Leventi aradım. Levent 2. çalışta açarken, "Ne var lan söyle hemen işim var" dediğinde sinirle dişlerimi sıktım. "Aylin'i falan almıyorsun bu gece koçum, o kız benimle" dediğimde yapmacık bir kahkaha sesi duyuldu hattın diğer ucundan.

"Hadi ya o niye öyle söylemedi?" dediğinde yanımdaki barın duvarına yumruk attım. "Siktirtme ebeni Levent" diye tısladım. "Yürü abicim o kız bu gece benimle, Çağlanla katıl partine" diye sinirle konuştu ona. Ne geldiyse başıma zaten o geri zekalı kız yüzünden gelmişti.

Tamam madem ki o Leventle gidiyordu bende Çağlayla gidecektim o partiye.

Hızla telefonumu kapatıp gazı kökledim ve lastikler barın önünde çığlık atarken aklımdaki planlarla sırıttım.

----

Çağla koluma girdiğinde daha Levent'in arabası burada değildi. Salona girdik ve merdivenlerden inip Meltemle Savaşın masasına doğru ilerledik. O kız paşa paşa gelecekti nasıl olsa buraya. etrafa bakmaya başladım. Herkes masasında oturup konuşuyordu.

Meltem beni dürttü ve, "Tilki" deyip sırıtarak merdivenleri işaret etti. Aylin'i görmemle şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Ellerimle gözlerimi ovuturup tekrar baktım. O ise bana ifadesiz gözleriyle bakıyordu. "Çok güzel olmuş ulan bu kız"

Aylinle Levent bir şeyler konuştuktan sonra bizim masamıza gelip oturdular. "Aylin çok güzel olmuşsun" dedi Meltem hemen. Aylin sadece gülümseyip bana döndü. Bende omuz silkip ona bakınca gözlerini kaçırdı. Sırıttım. Bu kız bu gecenin sonunda benim elimi tutuyor olacaktı.

Gece GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin