Tilkilerin bize yemeğe geldiği, benim utançtan ölmeme sebep olacak o anın üzerinden 1 hafta geçmişti ve ben 1 haftadır Tilkinin hiçbir aramasına ya da mesajına bakmamıştım çünkü utanıyordum. Tilkinin adı bile utanmama sebep oluyordu. Çabuk gaza geliyordum ve regl dönemimde de duygularımı fazla yoğun yaşıyordum. Ama bunun yanında aileme Tilkiyi söylemiştim ve onlar da onaylamışlardı. Ve 1 hafta içinde okula hiç gitmemiştim. Tilki büyük ihtimalle gitmişti çünkü Meltem ve Savaşta beni aramıştı. Meltem neyse de Savaş arayınca anlamıştım Tilkinin aradığını ve ilk arayan kişide Savaştı.
Havaalanına geldiğimizde derin bir nefes aldım. Annemlerin yurt dışında işleri çıkmıştı ve erken gideceklerdi. Tilkinin babası da bundan sonraki uçakla gidecekti. Zaten beraber gidecek olsalar hayatta gelmezdim. Tilki de muhtemelen aile zoruyla gelecekti ve daha utancımı yenememiştim. Yani ailem öyle söylemişti. Konuşurlarken duymuştum. Aileme bunu anlatacak kadar ne cesaretim vardı ne de utanma duygusundan yoksundum. Melteme bile anlatmaktan çekiniyordum.
Arabadan inip bir bavulu aldım ve sürüklemeye başladım. Bavulu kontrol yerine bıraktıktan sonra anneme sarıldım. Annem yine ağlamaya başladığında sıkıntıyla, "Anne ağlama, rimelin akacak" dedim. Annemin gülüşü geldiğinde kaşlarımı çattım. "Havaalanının tuvaletleri çok temiz oluyor düzeltebilirim. Biliyorsun resim yeteneğini beni rimel çekerken izleye izleye aldın"
Gülüp geri çekildim ve babama sarıldım. Babamda kollarını belime doladı. "Seni özleyeceğiz, Aylin" dediğinde biraz geri çekilip gülümsedim. Babam hep böyleydi. Yüzü kasılmıştı, üzgünken hep olurdu. "Bende sizi özleyeceğim baba"
"Nasılsın ortak?"
Tilkinin babasından gelen sesle dehşetle o tarafa döndüm. Hani bunlar bir sonraki uçakla gidiyordu? Boynumda hissettiğim nefesle yerimde sıçradım. Ben hala gözlerimi Tilkiden çekemezken annem, "Sevgilinle barış kızım, bak çocuk babana nasıl yalvardı bu numarayı yapsın diye. Dayak bile yiyordu da kaçıp kurtuldu. Baban dayanamayıp kabul etti tabii. Ne yaptı bilmiyorum ama çocuk perişan" dediğinde başımı onaylarcasına salladım. Kim bilir neler demişti aileme?
Son defa annemlere sarıldım ve Tilkinin ailesiyle de vedalaşıp havaalanından çıktık. Uçak zaten az sonra kalkacaktı ve ailelerimiz bana beklemeyip gitmem hakkında uzun bir konuşma yapmıştı. Tabii ben huysuzluk yapmıştım ama sonra annem bağırarak beni kovmuştu ve rezil olmuştuk.
Tilki anında kolunu omzuma attı. "Neden aramalarıma cevap vermiyorsun?" dedi saçlarımla oynarken. Derin bir nefes alıp başımı Tilkinin koluna yasladım. Ne diyecektim şimdi? Utanıyorum desem bana yarım saat konuşma yapardı ondan utanmamam gerektiği hakkında. Sonra kavga ederdik. Sonra kendinin haklı olduğu hakkında konuşma yapardı bende kendimi haklı çıkarırdım ve en son onun evinde bulurdum kendimi. "Görmemişim"
Görmemişim mi? Cidden mi? Binlerce defa kendi aramıştı, Meltemden ve Savaştan aramıştı. Hatta eve bile gelmişti de annemlere o dışarıda falan diye yalanlar uydurtmuştum. Annemse 'Özgelerde' demişti. Birde Özgeyle kuzen olduğumuz hakkında konuşma yapmıştı Tilkiye. Tabii Tilki yememişti ama yine de gitmek zorunda kalmıştı. "Görmedin mi? Cidden mi Aylin? Tamam bana mantıklı bir yalan söyleyecek misin? Bende biliyorum utançtan 1 haftadır karşıma çıkmadığını ama nasıl yalanların var diye merak etmiştim. Bu kadar saçma olacağını düşünmemiştim."
"Utançla alakası falan yok. Ben senden utan..." dediğimde bakışlarıyla susup dudaklarımı birbirine bastırdım. Mal mal yalan söylüyordum inanmasını mı bekliyordum bir de? Ofladım ve gözlerimi kaçırdım. Parmaklarımla oynamaya başlarken Tilkinin arabasının önüne geldiğimizde kendi arabamı işaret edecektim ki tekrar susup arabaya bindim. "Sana kaç kere dedim benden utanma, bana yalan söyleme, benden kaçma, uslu dur, yanımda dur, ayrılma yamacımdan diye?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Güzeli
Fanfiction"Kimsin sen?" dedi karşısındaki tahminen kendi yaşlarında olan o çocuk. Kaşlarını çattı, "Seni ilgilendirmez" dedi Aylin. Karşısındaki kişinin kaşları daha da çatılırken, "Ne işin var gece gece burada? Yatakhanene dön, hemen...