14 / HER ZAMAN BİRLİKTE

112 12 2
                                    

"Offf, bir öpücük furyasına daha katlanamayacağım." dedi Ausencia yüzünü ekşiterek. Bir grup öğrenci gülümseyerek yaklaşıyordu. Lyrica uyanır uyanmaz beklenen cenazenin kasveti anında yok olmuş, bir bayram havası yerleşmişti tapınağa. Herkes birbirine sarılıp ağlıyor, Lyrica'yı ayakta sapasağlam gören mutluluk gözyaşları içinde bağrına basıp Tanrı'ya binlerce şükür duası ediyordu.

Etrafındakileri uzak tutmaya çalışan Ausencia sanki öpüldükçe azalacakmış gibi onu herkesten korumaya çalışıyordu. Bir dakika yalnız bırakmıyordu. Tuvalette bile kapının önünde nöbetteydi. Lyrica'nın şifahaneden gülümseyerek çıktığını gören Krono koşup kucağına almış, sıkı sıkı sarıp bağrına yapıştırmıştı. Genç kızı Krono'nun kollarında boğulmaktan Ausencia kurtarmıştı.

Paso hiçbir şey olmamış gibi sapasağlam uyanan Lyrica'nın odasında uyuyabilecek kadar iyi olduğunu söylemişti önceki gece. Yatağında uyurken başına yeni bir felaket gelmesinden korkan Ausencia Lyrica'nın yanına kıvrılmış, yalnız uyuyabileceği konusunda bir türlü ikna olmamıştı. Gerginlikle havalanan saçları arasında boğulmak istemeyen Lyrica o uyur uyumaz diğer yatağa geçmiş, sabaha kadar Ana'nın Tura ve Paso ile yaptığı konuşmaları düşünmüştü. Ausencia o kadar gergin, o kadar panik içindeydi ki duyduklarını anlatmaya fırsatı olmamıştı bir türlü. Soğukkanlı arkadaşının panik halleri şaşırtmıştı onu. Aynı felaketin Ausencia'nın başına geldiğinde kendisinin ne hale geleceğini düşünüp hak verdi sonra.

Panik içinde peşini bırakmayan Ausencia gün içinde biraz sakinleşmiş ancak gergin ve sinirli halinden hiçbir şey kaybetmemişti. Lyrica onu akşam yemeğinden sonra hava alma bahanesiyle bahçenin uzak köşelerinden birine sürükleyip lacivert gözlerini dikti.

"Artık sakin misin?"

"Ne ki şimdi bu? Sakinim tabi!"

"Dün geceden beri panik içindesin. Herkese düşman gibi bakıyorsun?"

"Ağlak ağlak sarılıp durmalarından gına geldi. Daha yeni uyandın. Dinlenmen gerektiğini kimse düşünmüyor."

"Dinlenmeme gerek yok Ausi. Yorgun değilim, gayet iyiyim. Ayrıca gölgem gibi takip etmene de ihtiyacım yok."

"Benim var."

"İyi ne yaparsan yap... Ama şu sarı kafanı topla artık. Öyle bir haldesin ki seninle konuşamıyorum bile."

"Ne varmış halimde."

"Kafayı yemiş gibisin."

"Yedim tabi. Aklım gitti be!"

"O zaman aklını hemen geri çağır. Çünkü ona ihtiyacımız var."

Ausencia'nın ince vücudundan hafif bir titreme geçti. "Bir şey mi oldu?"

"Bir şey olmadı. Bir şey duydum."

"Ne?"

Lyrica duyduğu her şeyi uzun uzun anlattı Ausencia'ya. Ana'nın tarihte ilk kez lanetlilere çağrı yolladığını, Borrlar'ın nasıl zıvanadan çıktığını, savaş hazırlıklarını, Tura'nın büyücüleri sorguya çekmeye hazırlandığını... Hatta Ana'nın eskiden evli olduğunu ve ölen kocasını elleriyle gömmek zorunda kaldığını...

"Tapınak lanetlileri terketmekle büyük hata yaptı." dedi Lyrica. "Büyücüleri uzaklaştırıp aklı karışmamış, daha sadık elçiler yollamalıydı. Lanetliler asla bir başına bırakılmamalıydı."

Ausencia sıkıntılıydı. "Olanlara hiç şaşırmıyorum. Büyücüler o kadar güçlendiler ki, belki de kendilerini tapınağa denk görmeye başladılar."

KAN UYKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin