Çok değerli sevgili okurlarım;
lütfen yeni olduğumu unutmayın ve desteklerinizi eksik etmeyin küçük bir yardımınızı istiyorum yorumlarınızı istiyorum kitabımın nasıl olduğunu bilmeliyim sizin için.. Küçük gülüşünüzü gösterin bana 🎀😊
-------------------
En sonun da pes edip afife'ye o kadar çok sıkı sarıldım ki tüm kokusu iliklerime kadar indi, bir an anneme sarılmış gibi hissettim ve o zaman gözlerimi yumup daha çok ağladım anneme beni bırakıp gittiği için ne kadar kızgın olsam da yine de özlemeden duramıyordum hele eski anılarım gözümün önüne gelince kötü oldum. Afife de sakinleşmem için saçlarımı akşuyordu.
"Babamdan ölesiye nefret ediyorum " diye fısıldadım afife babama çok sinirli olsa gerek çünkü beklemediğim bir anda "bende.." dedi. Bunun üzerine afife den beni burdan çok uzaklara götürmesini istedim. "Afife nolur götür beni burdan, çok uzaklara gidelim ikimiz birlikte yeni bir hayata başlayalım kızın olarak senden sadece bunu istiyorum."
"İnan bana bunu senden çok istiyorum hatta şuan an, şu dakika seni alıp gitmeyi o kadar çok istiyorum ki.. " dediğinde geri çekilip ona baktım, gözlerinin içine bi umutla hafif tebessüm ettim
"O zaman ne duruyorsun hadi gidelim" diyerek ayağa kalkıp elimi tutması için uzattım. Ama o tutmadı üzgün bi şekilde bi uzattığım ele bide bana baktı. Ben bu halini görünce hayal kırıklığıyla anlamıştım ne söyleyeceğine yinede zorladım kalkması için "kalk hadi afife, gidelim ne duruyorsun eskisi gibi tutsana elimi yanındayım desene yine mi susucaksın?" derken Yine bir hayal kırıklığı..
"Üzgünüm lara çok üzgünüm yapamam" dedi üzgün bi ses tonuyla. Bende bu laflarını duyunca uzattığım boş elimi yavaş yavaş üzgün bi şekilde geri çektim.
"Neden? " diye sordum
"Seni götürürsem baban peşimize düşer ve ben çocuk kaçırmaktan hapse bile düşebilirim bunların olmasını ister misin? " diye tedirginleşti. Bu cümlesi gerçek annem olmadığını bir kez daha yüzüme vurdu!..
"İşte bu yüzden gerçek annem değilsi!" dedim sessiz sakin bir şekilde ayağa kalktım."Eğer annem olsaydın hiç düşünmeden kabul edip ne olursa olsun uzattığım eli tutup götürürdün beni buralardan! gerçek anne çocuğunun mutluluğu için yapardı!" diye sert konuştuğumun farkındaydım hata yaptım söylememliydim sırtımı ona çevirip ne kadar pişman olduğumu anlamıştım.
bu söylediklerimin üstüne afife hiç söylememesi gereken lafı en kötü anımda söyledi. Belki de o benim düşündüğüm kadar iyi değildi!? ondan beklemediğim lafı, ayağa kalkıp gözlerimin içine baka baka söyledi!..
"Ama o bunları yapmak yerine tüm bu acıları yaşamana göz yumdu ve seni terk edip gitti! " dedi.
Ben şok içinde ona dönüp bu söylediklerine inanamadım bunu söylemiş olamazdı! En kötü yerimden vurmuş olamazdı! Ben ona elimi uzattım birlikte mutlu olmayı sundum ama o bir lafıyla kalbimin en derin yerine bıçak sapladı!..
"Bunu söylemiş olamazsın? Git... git burdan.. Hemen.. Hemen git! Seni görmek istemiyorum" dedim sakince. Afife neye uğradığını şaşırmıştı, ne yapacağını bilmiyordu belki söylediklerinin farkında bile değildi ama beni mahveden cümleler kullanmıştı.
"Lara ben onları istemede.. " diye konuşurken lafını kestim ve bu sefer bağırdım
"Kes sesini artık yeter.. Hiç bişey duymak istemiyorum yeter" diyerek kulaklarımı kapattım sinirden yerimde duramıyorum. Sesleri duyan daria ve babam koşa koşa yanımıza geldi.
"Noluyor burda, noldu? Afife? lara neden bağırıyor? "
"Gidin burdan gidin.. Hepinizden nefret ediyorum! Çıkın odamdan! Hiç birinizi istemiyorum defolun!! hepiniz, hepinizin canı cehenneme" diye bağırarak elime ne geçtiyse fırlatmaya başladım.
Babamlar neye uğradıklarını şaşırarak onlara bir şey olmasın diye hızla kapıyı kapatıp dışarı çıktılar bende vazo, çerçeve, ne varsa fırlattım hızımı alamayıp masamın üstünde ki her şeyi bir kere de yere döktüm. Sonunda durup etrafa baktım yere çöküp dizlerimi kendime doğru çektim ve ağlamaya devam ettim, çok acı çekiyordum..
Ne yapıcam ben böyle? Daha ne kadar dayanabilirim, daha kaç gece böyle ağlıycaktım böyle? benim de bi canım var! Tükendim bittim şu koskoca dünyada yalnız başıma kaldım ve çok acı çekiyorum..O kadar çok ağlamıştım ki bitkin düşüp uyuyakalmıştım uyandığımda akşam olmuştu etraf karanlıktı içim gibi..
Ayağa kalkıp banyo ya ilerledim ışığı açtığımda aynadan kendimi gördüm. Gözlerimin içi kan çanağına dönüşmüş, ağlamaktan göz altı torbaları kıpkırmızı olmuş, sıska vücudum ağırlaşmıştı kendimi taşıyamaz hale gelmiştim. Üstümü çıkarıp duşa girdim sıcak bi duş iyi gelirdi belki ölmüş bedenime!Bir süre duşta kaldıktan sonra çıkıp bornozumu giydim ve tekrar aynanın karşısına geçtim. Ehh.. Birazda olsa kendime gelmiştim. O sıra aklıma afifie'nin söyledikleri gelince yine sinirlendim ve "Allah kahretsin! "Diye bağırarak ani'den sert bi şekilde hızla karşımdaki aynaya vurdum. Ayna vurduğum an paramparça olmuştu ve elim cam parçaları arasında kesilip kanamaya başladı. Bunun acısı nerde? Hissizlik miydi? elimdeki kanlar damla damla yere dökülürken ufacık bir acı hissetmez mi insan...
Bir süre oturup kanayan elime baktım. Bu hayatta ailenle sınanmak çok kötü bir şey, hele ki Benim durumdakiler için..
Derin bir nefes alıp çekmeceden sargı bezi ve kanı silmek için ıslak peçete aldım. Yatağıma geçip kanları silip yaramı sarıp kanamasını engelledim. Artık kanamıyordu. Peki yüreğimdeki yarayı nasıl Sarıcam?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFESİM
Teen FictionAşk; sonun başlangıcı demekti onun için ve kendi sonuna gitti, yeniden başlamak için. Sonu en saf haliyle sevdi ve hiç bırakmadı..