"Bırak ay gitsin, sen kal bu gece."
Altın tepside sunulan hayatlar vardı. Bizim hayatımız kara tepside sunulmuştu. Seçim şansımız yoktu. Olmayacaktı da. Kaderimize boyun eğmek... Zorluklarla başa çıkmak... Bunlar kolay şeyler değildi. Bu hayatı biz seçemiyorduk. Eğer seçim şansım olsaydı, eminim tek derdimin çocuğumun altını değiştirmek olduğu bir hayat seçerdim.
Karşımda gördüğüm şeyler ile gerilerken ellerim tir tir titriyordu. Buna engel olamıyordum. Yanımda duran bedene farkında olmadan yapışırken bakışlarım karşımızda sürü ile dolan yarısı metalden olan köpeklerdeydi. Hayır, bildiğimiz küçük köpeklerden değildi. Kocaman neredeyse boyumun yarısı kadar gözleri kıpkırmızı ışıklarla çevrili yarısı normal yarısı gümüş rengi köpekler... Ağızlarını açtıklarında dişleri yerine bir çok sivri çivi ve bıçakları olan köpekler... Ama yalnızca bir tanesinin gözleri kırmızıydı. En öndekinin... Diğerlerin ki altın sarısı bir renkti.
Hayatımın bitiş noktasına geldiğimi hissediyordum adeta. Bedene yapıştığım kişiye bakışlarımı çevirdim. Bu kişi Esin'di. O da bana sokulurken geri geri çekiliyorduk bir yandan. Köpeklerden gelen ses ile yerimde sıçrarken tekrar karşıma baktım. Köpekler bize bakmayı kesip üzerimize doğru gelmeye başlayınca Gökhan hiddetle bağırdı. "Herkes Eftal'ın odasında ki camdan dışarı çıksın!"
Çoğu kişi Gökhan'a itaat ederken bakışlarım Eftal'ı buldu. Gökhan ile bir olmuş en önde bize siper olmuşlardı. Herkes gittiğinde üçümüz kaldık. Eftal omzunun üzerinden arkasına baktığında benimle göz göze geldi. Kaşları çatılırken, "Sende." diyerek odasını gösterdi. Başımı iki yana salladım.
"Size bir şey olurs..." aniden koluma yapışan eller beni sürüklerken Gökhan arkamızdaydı. Köpeklerden çıkan robot sesi yükselmeye başladı. Arkamızdan gelen sesler kalbimin gümbürdemesini artırıyordu. Eftal'ın odasına girdiğimizde Gökhan hemen kapıyı kapatıp bir kaç dolap ittirdi kapıya. Eftal kolumu bırakmadan beni cama doğru çekerken omzumun üzerinden Gökhan'a baktım. Bakışları güven vericiydi.
Tam camdan çıkmayı planlıyorduk ki dışarıdan evi çevreleyen o köpeklerden görmemiz ile durkasadık. Eftal sinirle bana döndü. "Sana da çıkmanı söylemiştim!" diye bağırdığında bir iki adım geriledim istem dışı.
Gökhan önüme geçip, "Şimdi kavga etmenin sırası değil, Eftal! Kendine gel!" diye o da Eftal'a bağırdı. Gözlerim dolarken alt dudağımı dişleyip bir cama birde kapıya baktım.
"Na..Nasıl kurtulacağız?" titreyen sesime engel olamadım. Eftal sinirle elini saçlarına geçirip odada bir oraya bir buraya yürümeye başlarken Gökhan pencereyi kapatıp perdeleri çekti. Tam perdeler kapanmak üzereyken bir kırmızı gözleri olan köpekle göz göze geldiğimiz an ürperdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN ÖTESİ | m i m o z a
Fantasy"YENİ SESLER Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" - Belirlenen bir sınır. Kuralı olmayan oyun. Dehşet verici gerçek. Yıpranan hayatlar, ölümle her an burun buruna. Lina'ya sosyal ağ üzerinden beklemediği bir mesaj gelir. Mesajda gördüğü link...