Merhaba,
Eftal ismi ile ilgili küçük bir şey söyleyeceğim.
Bölüm içinde Eftal'la, Eftal'a gibi kalın harflerle kullanıyorum. Muhtelemen çoğunuz bunu okurken Eftal'le, Eftal'e diyor. Bu hikayeye başlarken hiç bunu araştırmamıştım ve başından beri böyle kaldı zihnimde. Eftal'a... Size göre bu garip gelirken bana Eftal'e garip geliyor :D O konuda uzlaşalım kldğşdçlxlqşlkdlaşld
Bu arada satır içi yorumlarınızı çok seviyorum söylemeden geçmeyeyim :')
***
Pişmanlık adı altında bir çok duyguyu bir araya toplayabilirdiniz. Mutluluğun pişmanlığı, acının pişmanlığı, yapılan hatanın getirdiği hüznün pişmanlığı ve daha nicesi. Ama sadece bir tanesini yaşardınız. Peki ben şu an neyin pişmanlığını yaşıyordum? Geçmişte kalbimi tutsak ettiğim adam verdiğim sevgimin mi, anlık öfkemin mi, hayatımı rayından çıkaran o linke tıklayımış oluşumun mu?
Bana verilen hayat lanetlenmişti.
Ne günah işlemiştim bilmiyorum ama benim yaşadığım bu hayat kesinlikle Tanrının lanetiydi. Ah bir dakika, Tolga'yı sevmek bence cehenneme kapıları aralayacak kadar büyük bir günahtı bence. Değil mi?
World wide web ile başlayan ahmak bir link beni öyle değiştirmişti ki hem cesur olup aynı zamanda aptalın teki olabiliyordum. Acaba farkında olmadan deep web'in 7. aşamasına falan mı gelmiştim de haberim yok, diye düşünmüyor değildim zaman zaman. Çünkü bu oyunun sonu ölüm kapısını açıyordu başka yolu yoktu.
Beynimde dolaşan acı, geçtiği yerleri jilet gibi keserken durmak bilmiyordu. Kollarımdan tutup beni ayağa kaldıran kişi bir şeyler söylüyordu ama algılayamıyordum.
Tüm sesler arasında bir cümle kulaklarıma ulaştı. "Aç gözlerini ve bana bak." diyen sesi net bir şekilde duyduğumda benden bağımsız olarak gözlerim aralandı. Beni tutan Tolga'nın arkasında kalmış kişiye baktım. Ampirizm'de sürekli peşimde olan yaşlı adamın hologramı kesik kesikti.
Üzerinde ki doktor önlüğü klasikleşmişti. Kır saçlarına düşmüş aklar artmış ve sakalları çıkmıştı. Zaman farkı, dedi iç sesim. Gözlüklerine yansıyan bir ekranda küçücük kalmış kendimi seçmekte zorlanmadım. Hemen sonra adamın gözlerine odaklanırken tekrar beni götürecekleri düşüncesi kalbimin çıkacakmış gibi atmasına neden oldu.
"Onu öldüreceksin. Kim olduğunu dünyadan kimseye gösteremezsin!" hiddetle söylediği şeyler beni şoka uğratırken anlamsızca ona baktım. Ne yani, beni almaya gelmemiş miydi?
"Ne?" diye fısıldadım.
"Kafayı yedi. Allah'ım ben niye yardım ediyorum ki?" Tolga'nın konuşmasına kulak asarken adama odaklandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN ÖTESİ | m i m o z a
Fantasy"YENİ SESLER Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" - Belirlenen bir sınır. Kuralı olmayan oyun. Dehşet verici gerçek. Yıpranan hayatlar, ölümle her an burun buruna. Lina'ya sosyal ağ üzerinden beklemediği bir mesaj gelir. Mesajda gördüğü link...