14.Bölüm

3K 263 394
                                    

"Uyan artık Lina. Bak son kez çağırıyorum yoksa seni yataktan iteceğim." ve bir kez daha duyduğum o aşina sesle homurdanarak tekme atmaya çalışıp yastığı yüzüme bastırdım.

"Git başımdan! Kıyamet kopmadığı ve ampirizm seni almaya gelmediği sürece uyandırma beni." dedikten sonra yastığı kaldırıp uykulu gözümle Eftal'a baktım. "Vazgeçtim. Seni almaya gelseler bile uyandırma." 

Yastığı tekrar yüzüme kapattığım anda birden yataktan havalanmam ile dudaklarımdan figan eden çığlığa engel olamadım. "Her gün senin yüzünden spor salonuna geç kaldığımızı biliyorsun değil mi?" diyerek kucağında benimle banyoya girdi.

"Ulan uykum var! Bıraksana! Başlarım spor salonuna da, dövüşüne de, ampirizmine de!"diyerek tepinmeye başladığımda beni küvete bırakıp yüzüme tuttuğu fıskiyeye engel olamadım.

"Ne arsız oldun çıktın sende." diyerek suyu dahada soğuğa ayarlayınca küfürler yağdırıyordum içimden.

"Bunun acısını alacağım!" dediğimde gözlerini devirip umursamadan biraz daha su tutup çıktı. Oflayarak küvetten çıktım. Donuyordum yahu!

Dün Eftal'ın beni öyle görmesinden sonra öğrendiğim bilgileri kullanarak hafızasını silmiştim bundan her ne kadar hoşlanmasam da. Zor olmuştu ama başarmıştım. Eğer dün Arda gelmeseydi Eftal şuan yaşamıyor olabilirdi. Tanrım! Düşüncesi bile korkunç! Her defasında Arda'nın neden dibimde bittiğini sorduğumda, "Grubun alfaları Artemis'e mühürlüdür. O ne hissederse aynısını Alfa da hisseder. Sinirlendiğini ve birisine zarar vereceğini hissettiğim an artık yanı başındayım." diye cevap almıştım. Sanırım Arda olmasa fazlasıyla faka sarmıştım. Dün kendime çok yüklenmiş olmalıydım ki sabaha karşı bitap düşmüştüm. 

Banyodan çıkıp üzerimi değiştirdikten sonra titreye titreye salona girdim. Eftal koltukta oturmuş beni bekliyordu. "Kahvaltını yap, gidelim." dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

"Canım bir şey istemi-"

"Otur şuraya, yemeğini ye." diyerek lafımı kesince kaşlarımı çatarak ona baktım. Çenesiyle masada ki kahvaltıyı itiraz istemez bir şekilde gösterdiği anda pes edip oturdum bende. İnatlaşmak için fazla uykuluydum. Bu uyku sorunum nasıl geçecekti merak ediyorum.

Gözlerimden akan uyku benimle direnirken bir lokma alıp ağzıma attım. Çiğnediğim ekmek dönüp dolaşıp çoğalmaya başladığını fark edince masada ki meyve suyundan alıp bir yudum içtim. 

"Bak," demeden önce lokmamı yuttum. "Cidden iştahım yok. Gidelim hadi. Yoksa kusacağım." 

Ciddi olduğumu görünce ısrar etmemeyi seçerek ayağa kalktı. O önden ben arkadan evden çıktıktan sonra spor salonuna doğru ilerlemeye başladık. Karlar kalkmıştı, yer yer buz olsa da fazla yoktu. Hava, soğuk ve ılık arasında ince çizgide kalmış gibiydi. Meyvesini vermiş ağaçları izleyerek ilerlerken şaşkındım. Kış ayında ağaçlar nasıl olur da yapraklarını şimdiden çıkartırdı?

Birden kolumdan tutulup çekilmem ile az kalsın düşüyordum ama beni tutan kişi düşmeme izin vermedi.Anında beni çeken Eftal'a yapışırken hızlı adımlarla yürümeye devam ediyordu. "Derdin ne senin?"

"Hep böyle uyuşuk musundur?" diyerek omzunun üzerinden bana baktı kaşlarını çatarak.

"Değilim, sırf sana gıcıklık olsun diye yapıyorum." dedim boşta kalan elimle üzerimi düzeltirken. O kadar hızlı yürüyordu ki yetişemiyordum. Birden durunca ona yetişmek için hızlandırdığım adımlarımı frenleyemeyip ona çarptım.

"Sinirlerimi bozuyorsun." homurdanışı üzerine sırıttım.

"İnsanları sinir etmek gibi huyum var. Böyle de psikopatım işte." dediğim şeyle çatık kaşları bir an gevşeyecek gibi oldu ama yapmadı. Aksine daha çok çatıldı.

BENDEN ÖTESİ |   m i m o z aHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin