D u o d e c i m

1.9K 216 79
                                    

"Vücudunuz aynı anda Adrenalin, Dopamin, Serotonin, Oksitosin ve Vazopressin hormonlarını salgılarsa bir ayıya bile aşık olabilirsiniz." - Anonim

***
Sagttre Kasabası yakınları, 1044

"Bu lanet kıyafetlere gerek var mıydı gerçekten?"

Güneşin hakimiyetindeki Tsangdera'nın nemli, basık havasına altında ilerleyen ikiliye dışarıdan bakıldığında baştan ayağa İngiliz oldukları anlaşılıyordu.

Yani, ikiliden siyah bir ata binmiş olan kadın böyle düşünüyordu.

Etki alanındakileri kızartmayı hedefliyormuş gibi yakan güneşin altında, siyah olanın aksine altındaki sakin hayvana rağmen huysuzca homurdanan adama, bir dönem kendisine aşılanmaya çalışılan görgü kurallarına sadık kalarak kibar bir gülümsemeyle cevap verdi kadın.

"Bazen İngiliz beyefendisinden çok, Argtealı bir vahşi gibi davranıyorsun, baba."

Adam, kendisine kibar bir ifade ile yöneltilen ağır hakareti haklı çıkarırcasına beyaz boyunbağını çekiştirdi.

"Bu çöl sıcağında ben boğazıma kadar sarınmışken sen neden böyle giyiniyorsun?"

Bir hanımefendinin toplum içinde kahkaha atması uygunsuzdu belki ama bu, ağzına götürdüğü elinin altında sırıtmasına engel değildi.

"Kıyafetimdeki bu açık yakaya dekolte deniyor sevgili babacığım ve nedense sana yakışmayacağını düşünüyorum."

Beyaz atının üzerinde huzursuzca bir kez daha kıpırdanan adam elini boyunbağından çekip sağ gözündeki siyah banda götürdü.

"En azından şunu çıkarayım, bu iz, Edward'ın yanında savaştığımın kanıtı, gurur duyuyorken neden gizleyeyim ki?"

Kadının, babasının eşi olan yeşil gözlerinden geçen ufak bir ışıltı, yola çıktıklarından beri takındığı zarif leydi görüntüsünü kısa bir an sarstı.

"Senin en gerçek kanıtın benim baba. Unuttun mu?"

Şakaklarından itibaren ağarmaya başlasa da hâlâ gür olan koyu renk saçları ensesinde kıvrılmış, kısa perçemleri ise terden nemlenen alnına yapışmıştı adamın. Kızının kendisinden aldığı gür saçların çevrelediği yüzüne ufak bir bakış attı.

"Ben pek emin değilim bundan Kitty, yola çıktığımızdan beri bir aristokrat yutmuş gibi davranıyorsun..."

Kitty, kendisine takılan isme pek de aristokratça olmayan bir şekilde gözlerini devirip babasını uyardı.

"Baba, diline hakim ol, İngiliz bir centilmen gib..."

Kızının bilinçli olarak kendisini sinirlendirmeye çalıştığını bilse de daha fazla dayanamayıp gözündeki bandı çıkararak sakin bir tempoda ilerledikleri yola fırlattı.

"İngiliz bir demirciyim ben seni şımarık velet, centilmen değil."

Kitty'nin dudakları sessiz bir kahkaha ile titrerken babası aralarındaki oyunu kaybettiğini biliyordu, gözlerini kısıp tıpkı annesi gibi gülümseyen kızını süzdü.

"Jeanine'nin hayatta olup da senin böyle bir hanımefendi gibi davrandığını görmemesi yazık oldu."

Annesinden bahsedilince hissettiği o acı yaklaşık üç yıldır kendisiyle beraberdi, alışmıştı. Bu yüzden omzunu silkmekle yetindi.

"Çay partilerindense, ocağının başında vakit geçirmemi isteyen sendin Bay Demirci Gabriel."

Adam homurdanırken kızı, asil durmaktan çok komik görünen yapmacık bir şekilde burnunu havaya dikti.

MYTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin