Elisa şaşkınlıkla önünde durdugu iki katlı yer yer dökülen bir kısmı çürümeye yüz tutmuş tahtaları kullanılmaz durumda görülen çatısı bile yok olmuş kulübeye bakakalmıştı.
" burası mı evin" şaşkınlıkla Randala baktı.
" biraz bakıma ihtiyacı var "demişti Randal gülerek.
" biraz olduğuna emin misin kuzeyli" Elissa haklıydı biraz değil oldukça iyi bir bakıma ihtiyacı vardı. Annesi diğer dünyaya göç ettiğinden beri ev bakım görmemişti. Kız kardeşi Enya da evlenince ev iyiden iyiye çökmeye başlamıştı. Randal bir aileye sahip olmak istediğine karar verene kadar da buraya gelmeye niyeti yoktu ta ki Elisa yı görene kadar. Yarın sabah ilk işi köyde bu işe eli yatkın kişileri bulup getirecekti.
" burada yaşama mi istiyorsan tamir etmelisin Randal" Elissa farkında olmadan ilk kez ismiyle hitap etmişti randal'a. Randal duydukları ile elisa'nin artık birşeyleri kabul ettiğini hissediyordu. Elisada farkında olmasada içten içe kabullenmişti.
" neye gülüyorsun yine. Bide dalga mi geçiyorsunuz bayım benimle"Elissa kızmış ayaklarını sinirlice yere vurmuştu elleri belinde öfkeyle genç adama bakıyordu.Randal ise kızgınlıkla bakan Elisa'yı kucağına aldığı gibi evin içerisine sokmuştu bile. Elisa Randal in bu hareketiyle çığlık atmasına engel olamamıştı.
" bırak beni" Elissa Randal in kucağında utançla kızarmıştı. İlk kez bir erkeğe bu kadar yakındı. Bu içinde adlandıramadığı bir heyecana sebep oluyordu.
" gelinimi eve kucağımda sokuyorum bunda yanlış birşey yok kadın"
" bayım biz evli değiliz bu uygunsuz bir davranış" Elissa utansada yine de engel olamadığı bir güven hissediyordu ona karşı. Ailesini kaybettiğinden beri ilk kez kendini bu kadar güvende hissetmişti. Bu kuzeyli onu kaçırmış ve alıkoymuş olsada nedense elisa'nin içinde anlam veremediği bir his vardı ona karşı,güven... Erkeklere karşı her zaman mesafeli durmayı başarmıştı. Bunda tabi amcası Edward in da etkisi yok değildi. İngiltere'nin asil beylerinden sayısız evlilik teklifi alsada amcasının ısrarı ile bir kaçı ile konuşmuş olsada Elissa şuan hissettiği heyecanı hiç birine hissetmemişti. Randal farklıydı. Bir ingiliz asilzadesi veya bir toprak beyi değildi. Yada onlar kadar kibar ve görgülüde. Ama onda farklı bir hava vardı ve buda elisa'nin hiç olmadığı kadar huzurlu hissettiriyordu. Ne bir korku nede tedirginlik hissetmediği için elinde olmadan korkuyorduda.
" Randal!! Seni azgın herif.."
Kapıda elinde baston olan yaşlı ama bir okadar da heybetli bir adam durmuş çifte bakıyordu.
" büyükbaba,hala odin kadar kuvvetli görünüyorsun" Randal Elissa yı kucağından indirmiş yaşlı adama sarılmıştı. İki devin çarpışması kadar güçlü bir sarılıştı bu Elissa şaşkınlıkla bakıyordu.
" hala savaşacak kadar kuvvetliyim evlat" yaşlı adamın kahkahası o kadar gürdü ki adamın yaşlı olduğuna Elissa bile inanmayacaktı görmese.
" eric, bir kadının getirdiğini söyledi.artık zamanı gelmişti soyumuzu kurutacaksın diye korkuyordum evlat."
" bu Elissa büyükbaba,kadınım bu evde yaşayacak benim ile birlikte"
Yaşlı Adin torununun ilk kez bir kadına böyle baktığına şahit oluyordu.
" bu döküntüde mi kadınını öldüreceksin"
" yarın onarılacak evde" demişti Randal. Yaşlı adin bir yandan torunu ile konuşurken bir yandan da yavaşça elisa'nın yanına ilerliyordu. Elisa ise utanmış sadece yere bakıyordu. Aniden kalçasında hissettiği bir şaplakla yerinden zıplamış ve çığlık atmıştı.
" aman tanrım!!!" Elissa utançtan ölecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)
Historical Fiction"Beni nereye götürüyorsun kuzeyli. Amcama teşekkürün bu mu" "sakinleş kadın artık bana aitsin ve buna alış" Elisa son kez arkasına baktı. Evinden.,amcasından ve ona ihtiyacı olan çocuklar artık yoktu. Gözlerinden süzülen damlalar eline düştüğünde k...