mary.

12.6K 760 6
                                    

  Randal..

Ona gerçeği nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Amcasının öfkesi ,halkıma olan nefreti... Ona elisayı geri veremem asla o benim,benim kadınım yaşadığım zaman boyunca hatta odine doğru yürürken bile seveceğim tek kadından asla vazgeçemem. Randal 'ın düşünceleri elisanın sesi ile bölünmüştü.

" iyi misin randal" elisa yarı uykulu halde gözleri randalın üstündeydi. Onu bütün gün görmemişti ama bir sorun olduğunu hissediyordu. Yavaşça yatağından kalktı ve pencereden dışarıyı seyreden randalın beline sarıldı ve omuzlarına bir öpücük kondurdu.

" akıllıca bir hareket değil bu elisa,heleki seni tüm gün görmedikten sonra" diyerek muzipçe gülmüştü randal.
" sadece kocamı özledim büyük şef"
" bende seni özledim aşkım" demişti elisanın alnından öperek. Elisa ,randalın durgunluğundan bir sorun olduğunu seziyordu.

" sorun ne randal,bugün gelen haberci kötü haberler mi verdi" randal iç çekerek yeniden geceyi izlemeye başlamıştı.
" bana anlatabilirsin randal senin problemlerin benide ilgilendiriyor bu benim eşime olan görevim" eninde sonunda elisaya olanları anlatması gerekiyordu belki de şimdi en uygun zamandı.
" bugün gelen elçi cruise topraklarından haber getirdi" elisa kendi topraklarının ismini duyunca amcası için endişelenmişti ya ona birşey olduysa.
" amcam iyi mi randal" elisa korkuyla bakıyor ve neler duyacagını bekliyordu.
" o iyi ve bana savaş ilan etmiş seni ona geri götürmezsem bir ay içerisinde topraklarıma saldıracağını söylemiş" elisa korkuyla bir adım geri giderken randal eşinin korkusunu hissediyordu.

" amcam kötü biri değil kimseye hele ki masumlara asla zarar vermez."
" bilmiyorum elisa ama asla seni geri vermeyeceğimi bilmeli"
" sakin ol randal bende seni bırakıp asla gidemem sen olmadan nefes alamam artık"elisa öfkeli kocasına sarılmış başını tam kalbinin üstüne koymuştu.
" duyuyor musun elisa kalbim attığı sürece karşıma ingiltere kralı bile çıksa seni asla geri göndermem" elisa kocasının bu cümlesiyle göz yaşlarına hakim olamamış başını kaldırıp sadece gözlerinin içine bakabilmişti. Oda randaldan asla vazgeçmeyecekti. En yakın zamanda amcasına gidip ona randalla mutlu olduğunu ve ömrünü onunla geçirmek istediğini söylemesi gerekliydi. Edward amcası iyi bir adamdı ama söz konusu ailesi olunca öfkesi kontrolsüzdü.

" gel şimdi uyuyalım ve yarın neler yapabilceğimizi konuşuruz" elisa sadece başıyla onaylamış kocasının kucağında kürklerle kaplı yataklarına uzanmışlardı.

" sen sahip olduğum en güzel şeysin meleğim" randal güzel eşini tutkuyla öperken yakında neler olacağını düşünmek bile istemiyordu.

Cruise kalesi..

" lordum aylar oldu bir haber yok mu " edward elisa gittiğinden beri koca kalede kendini hiç olmadığı kadar yalnız hissediyordu.
" dün gelen haberci randalın onunla evlendiğini ve mutlu olduğunu söyledi"
" elisa o barbarların arasında nasıl mutlu olabilirki o bir leydi" mary elinde büyüyen elisanın gidişinden beri iyice çökmüş ve yaşlanmıştı.
" bilmiyorum mary ama onu geri getirene kadar asla huzur bulmayacağım o bana abimin emaneti"
" lordum izin verim o köye gidim ve elisayı ikna edebilirim" aslında iyi fikirdi. Elisa mary i çok sever ve onu kıramazdı.
" aslında olabilir mary  bir kaç güvendiğim adamım ile köye gidebilirsin elisa seni sever.sağlığı konusunda endişeliyim" mary lordun onayını duyunca çok mutlu olmuştu.
" hemen hazırlanmalıyım lordum"
" tamam mary yarın yola çıkın ve bana iyi haberlerle dönün" mary hızlı adımlarla odadan çıkmıştı ve hızla mutfağa inip emirler yağdırmaya başlamıştı. Elisanın sevdiği herşeyi yapıp mutlaka yanında götürecekti.

Sabah erken vakitlerde lord edward güvendiği üç adamı ve maryı küçük yük gemisi ile kuzey topraklarına yolladı. Yiğenini görmek için sabırsızlanıyordu.
Yorucu bir günlük deniz yolculuğundan sonra ufukta randalın köyü görünmüştü. Gözcüler gelen gemiyi görünce bir saldırı olabileceğini düşünerek randala haber vermişlerdi. Randal ve beraberindeki savaşçılar hızla limana geldiklerinde randal gelen geminin lord edwarda ait flamasını görünce tedirgin olsada karşısındaki bir savaş gemisi değildi.

" topraklarımıza hoşgeldiniz" randal gemi kaptanını selamladıktan sonra kendisine bakan yaşlı kadını tanımıştı,elisanın dadısıydı bu kadın.

" hoşgeldiniz leydim" mary barbarı tanımıştı. Elisayı kaçıran kuzeyli bu.
" hoşgelmedim bayım küçük kızım nerede" yaşlı bir kadına göre baya öfkeliydi mary.
" o iyi ve evde şuan sizi yanına götüreyim" mary eric in yardımı ile gemiden inmişti.
" bir barbara göre fazla centilmensin genç adam ama o kadarda güçsüz değilim" eric şaşkınlıkla bakakalmıştı. Randal ise gülmemek için zor tutuyodu kendini.

" dostum tam bir cadı bu"
" seni duyuyorum genç adam" eric teslim olmuş gibi elleri havada şaşkınca bakıyordu.
Mary kulübeye doğru giderken köyü incelemişti. Korktuğu kadar kötü ve pis değildi.
" geldik hanımefendi burası bizim evimiz" mary karşısındaki iki katlı yenilenmiş kulübeyi görünce derin bir nefes aldı. Daha kötüsünü bekliyordu aslında.
" elisa misafirimiz var"
" yukardayım randal geliyorum" mary küçük kızının sesini duyunca gözyaşlarına hakim olamamıştı.
Elisa merdivenlerden inerken karşısında mary görmeyi beklemiyordu heyecandan bir ara donsada çığlık atarak resmen uçarak merdivenlerden inmiş ve mary sarılmıştı.
" ah kızım öldürcen beni"
" mary,tanrım seni çok özledim" elisa konuşurken gözyaşlarına hakim olamıyor sesi titriyordu. Randal karısının mutluluğu karşısında gülümsemişti.
" bende seni özledim güzel kızım çok merak ettik seni bu barbarın seni kaçırdığını duyunca çok ağladım"
" ismi randal mary o benim kocam"
" kocan mı bu barbar tanrım şimdi bayılacağım"
" mary sakin ol bak ben iyiyim randalla çok mutluyum" elisa randalın yanına gitmiş kollarının altındaydı şimdi. Mary inkar etmek istesede elisa gerçekten çok mutluydu. İlk kez gözlerinin içi gülüyordu.
" hemen gitmeyeceksin değil mi mary"
" hayır kızım bir süre kalacağım ve bu barbar nasıl bir koca görmek istiyorum" elisa çok mutlu olmuştu.
"  sana herşeyi anlatacağım bu arada açmısın mary"
" değilim kızım"
" marynin ziyareti için akşam bir yemek verelim elisa misafirimizi mutlu edelim"
" teşekkürler randal bu çok iyi olur"
" tamam ozaman benim gitmem gerek meleğim" randal elisayı öptükten sonra limana gelen diğer adamlarla ilgilenmek için evden çıkmıştı.

Elisa mary geldiği için içi içine sığmıyordu. Kaledekileri özellikle amcasını çok merak ediyordu. İki kadın oturma odalarında saatlerce konuşmuşlar ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlardı bile. Mary lord edwardın onu nasıl merak ettiğini o gittikten sınra çekilmez bir adam olduğunu uzun uzun anlatmıştı. Elisa amcasının iyi olduğunu duyduğunda rahatlamıştı. Ama randala karşı öfkesi için üzülmüştü. Neyseki zaman herşeyin ilacıydı ve amcasıda elinde sonunda randalı kabul edecekti.

Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin