Elisa üç gündür odasında sessizce amcasının hükmünü bekliyordu. Ne randaldan haber alabiliyordu ne de dagnayı görebilmişti. Bildiği tek şey mary'nin ilk gün söyledikleriydi. O odasına çıktıktan hemen sonra edward dagna'nın zindana gitmesine izin vermişti.
Üç gün öncesi...
- Lordum lütfen izin verin zindana inim randal benim tek yakınım onun ölmesine izin veremem. Dagna dizlerinin üstünde lord edwarda bakmadan dakikalardır yalvarıyordu. Edward ilk defa vicdanının sesini dinlemek istesede aklı ve mantığı buna izin vermiyordu. O bir düşmandı. Yiğenini kaçırmış haftalardır onu alıkoymuş ve ona sahip olmuştu. Ve şimdi elisa hamileydi. Bu kara leke edward için bile fazlaydı. Yine de dagna'nın bu aciz hali yüreğinin yumuşamasına neden olmuştu.
- Lordum bir kadın için bunu yapmayacaksınız değil mi? Lord william yalvaran kadına bir böcek gibi bakıyordu. Onun için zaten bir kuzeylinin böcekten farkı yoktu. Onlar pis,yabani ve yaşamaları bile gereksiz olan yaratıklardı.
- Bu benim kararım william. Edward genç lordun alaycı tavrından gerçekten rahatsız olmaya başlamıştı. Bu adam hakkında yanılıyor muydu ? acaba. Elisa'ya hakkıyla bakabilecek miydi? onu üzmeyecek olduğundan artık emin olamıyordu.
- lordum yogun bir gündü siz hizmetçinizin yalvarışlarını dinlerken ben dinlenmek istiyorum.william daha fazla bu kadını görmek istemiyordu. Edward kahyasını çağırmış ve ona odasına kadar eşlik etmesini söylemişti.williamın ardından dagna'ya ne diyeceğini düşünüyordu. Bir süre odada ölüm sessizliği hakim olmuştu. Edwardın duyduğu sadece dagnanın acı dolu iç çekmeleriydi. Kadının çektiği acı edwardı derinden etkiliyordu.
- Kalk dagna. Dagna yaşlı gözlerle edwarda bakıyordu.
- Sadece bir seferlik bunu unutma o adamın yaşaması umrumda değil ve hakkında ne karar vereceğimi düşünmedim. Şimdi git ve yiğenine bak ve bir daha asla yalvarma diyerek arkasını dönmüş ve pencereden dışarda koşuşturan askerleri izlemeye başlamıştı. Dagna sevinçte ne yapacağını bilmiyor. Ardı ardına lorduna teşekkür ederek odadan uçarak çıkmıştı.
O gece randal için hiç kolay geçmemişti. Aşırı kan kaybetmiş yaralarının bazıları mikrop kapabilecek durumdaydı. Dagna günlerce başında beklemiş,yaralarını temizlemiş ve dikmişti. Belki de edward izin vermese ölebilirdi. Bunun için bir ömür ona minnettar kalacaktı.########(
- Mary o nasıl? Günlerdir elisanın aklındaki tek şey randaldı.
- Dagna onunla ilgileniyor kızım. Lütfen yemeğini yer misin? Elisa üç gündür sadece yaşayabilecek kadar yemek yiyebiliyordu. Randalın zindanda oluşu hala amcasından haber alamaması ve lord williamın dün aniden kaleden ayrılması herşey o kadar karmaşıktı ki.- O yemek yiyor mudur mary.
- Tabiki kızım ona kendim götürüyorum. Bu iyiliği ona ve dagnaya borçluyum.
Elisa biraz olsada rahatlamıştı. En azından iyi olduğunu ve karnının doyduğunu bilmek bile ona iyi gelmişti.
Randal ise iki günün ardından kendine gelmiş vahşi bir aslan gibi zindanda kükremiş ve etrafında ne var ne yok parçalasa da öfkesi geçmemişti. Dagna ona engel olmaya çabalasada onun gibi bir devle baş etmek imkansızdı.
- Burdan çıkmalıyım hala.
-Sakin olmalısın çocugun yoksa yaraların açılacak ve bu seni... odin aşkına öldürebilir lütfen.
- olamam!!!! Sesi zindanı inletmişti. O kadar acı çekiyordu ki fiziken çektikleri umrunda değildi ama ruhen bitikti. Elisa elinden kayıp gitmişti. Meleğini kurtaramamıştı. Ama neyse ki eric ve diğerleri zarar görmemişti.
#####
Lord edward çalışma odasında lord william ile arasında geçen konuşmayı düşünüyordu. Wiliiam ertesi gün elisa ile evliliğini yeniden gündeme getirmişti. Onu bir savaş ganimeti olarak görüyor en ufak bir sevgiden bahsetmiyordu. Edward o an ne kadar büyük bir hata yaptığını anlamıştı. O barbar bile ölümü göze almış çektiği acılara ragmen elisa için gelmişti. Ya bu adam. Düşündüğü tek şey alacağı çeyizdi. Edward o an karar vermişti. Bu evlilik asla olmayacaktı. Lord william bunu duyduğunda öfkeyle bağırmıştı. Sürekli yaşadığı aşağılanmadan, yaralanan askerlerden ve maddi kaybından bahsedip durmuştu. Adamın tek düşündüğü paraydı ve onu krala gitmekle tehdit bile etmişti. Edwardın şuan uğrasacağı son kişi kraldı. Edward da onu susturmanın tek yolunun toprak olduğunu bildiği için sınıra yakın verimli arazisinin bir kısmını ona teklif etmişti. Tabi bu william için yeterliydi. Genç lord bunu duyar duymaz karlı bir anlaşma olduğunu bilecek kadar zekiydi ve anında kabul etmişti.Böylelikle lord william konusu sonsuza kadar kapanmış oldu.
o kadar düşünceliydi ki sanki on yıl yaşlanmıştı. Tek yakını kızı gibi sevdiği elisa kendi yüzünden acı çekerken o nasıl bu kadar gaddar olmuştu. Hiç bir kadın ona dagnanın hissettirdiklerini hissettirmemişti. Belkide katı yüreğinin sebebi buydu. İstediği belkide mutlu bir aile onu seven bir kadın. Elisadan esirgediğiyde buydu.
- Bana dagnayı getirin. Asker lordun emriyle hızla odadan çıkmıştı. Belkide yapacakları bu konuşma herkesin hayatını tamamen değiştirecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)
Historical Fiction"Beni nereye götürüyorsun kuzeyli. Amcama teşekkürün bu mu" "sakinleş kadın artık bana aitsin ve buna alış" Elisa son kez arkasına baktı. Evinden.,amcasından ve ona ihtiyacı olan çocuklar artık yoktu. Gözlerinden süzülen damlalar eline düştüğünde k...