Sonunda cruise kalesine gelmişlerdi. Kıyıya yakın bir tepenin başında kurulan bu eski kale bir zamanlar randal için yılda bir kez uğradığı değersiz bir yerken şimdi eşinin ve bebeğinin zindanıydı. Karaya vardıklarında hava kararmış olduğu için kıyıya yanaşmadan açıkta beklemeyi tercih etmişti randal daha fazla dikkat çekmemek için.
Biran evvel kalenin kapısına dayanıp elisayı geri almak istesede dikkatli davranması şarttı. Sabah olduğunda iyi bir plana ihtiyacı vardı. Düşünmeden hareket edemezdi.
Cruise kalesinde ise o sabah alışık olunmadık bir kargaşa vardı. Tüm hizmetçiler şafaktan önce uyanmış hummalı bir hazırlık yapıyordu. Her yer temizleniyor yerler fırçalanıyordu demek ki önemli biri gelecekti.
" lordum.. bu hazırlık ne için" mary bile bu hazırlığın sebebini bilmiyordu ve merak ederek lordun çalışma odasına gitmişti.
" akşam önemli bir misafirimiz olucak mary, lord william onunla elisa nın evliliği hakkında konuşacağız"
" evlilik mi lordum ama elisa.." mary şaşkınlıkla elisa nın hamile olduğunu söyleyecekti neredeyse." evlilik tabiki başında bunu onaylamalıydım "demişti edward elindeki bardağı masaya sertçe koyarken.
" lordum elisa bunu onaylamayacaktır. Lütfen ona biraz zaman verin" mary nerdeyse edwarda yalvaracaktı. Ama karşısında onu dinleyemeyecek kadar öfkeli bir adam vardı.
" yeter!" mary edwardın sesi karşısında donakalmıştı. Edwardın onu dinlemeye bile tahamülü yoktu." şimdi çık yukarı ve elisayı akşam için hazırla" mary endişeyle odayı terk ettiğinde ilk kez lorddan bu kadar korkmuştu. Hızla elisanın odasına çıktığında genç kadını cam önünde düşünceli bir şekilde bulmuştu. Duyucakları karşısında vereceği tepkiden çekinsede bilmesi gerekliydi. Sakince yanına yaklaşarak saçlarını okşamıştı.
" günaydın tatlım bugün nasılsın"elisa marynin sesiyle daldığı düşüncelerden uyanmıştı.
" günaydın mary bu gürültü nedir"
" akşam için hazırlık yapılıyor"
" hazırlık mı? Kim için"
" lord william" elisa duyduğu isimle yerinden kalkmış şaşkınlıkla dadısına bakıyordu.
" lord william mı o neden gelecek mary neler oluyor" mary nasıl diyeceğini bilemiyordu. Sonuçta karşısındaki genç kadın hamileydi ve üzüntüyü kaldıramazdı.
" konuş mary"elisa sabırsızca dadısına bakıyordu.
" kızım amcan onunla evlenmeni onaylamış" elisa çığlık atmak istiyordu. Bu duyduklarına inanmak dahi istemiyordu." bu kadarı fazla " diyerek öfkeyle amcasının çalışma odasına gitmişti koşarak. Kapıyı bile çalmak aklına gelmemiş odaya hızla girmişti.
" bunu yapamazsınız!" elisa öfkeyle bağırırken edward kısa süreli bir şaşkınlık yaşasada hemen toparlandı.
" bu ne saygısızlık elisa"
" asıl sizin yaptığınız ne ben evli bir kadınım lord william ile evlenenem"
" resmi olarak değilsin geçerliliği yok seni başı boş bırakmakla hata ettiğimi şimdi daha iyi anlıyorum" elisa şaşkındı böyle bir tepki asla beklemiyordu. Utanmıştı.
"asla evlenmeyeceğim çünkü randalın bebeğini taşıyorum" edward duydukları karşısında şok olmuş öfkeden kıpkırmızıydı.
" o bebekten kurtulacaksın" elisa gözyaşlarına hakim olamıyordu. Yanlış duymuş olmalıydı.
" amca sen ne zaman bu kadar kalpsiz oldun"elisa ne diyeceğini bilemiyordu. Okadar kırgındı ki hiç birşey diyemeden odadan çıkmıştı. Gözyaşları yanaklarından süzülürken aklından geçen tek düşünce kimse bebeğini ondan alamayacaktı buna asla izin vermeyecekti.Edward elisanın ardından duyduklarını sindirmeye çalışsada doğmamış bir çocuğu öldürecek kadar cani değildi. Bir anlık öfkeyle söylenmiş sözlerdi onlar.Bu gece lord william ile görüştüğünde bu evliliği bir süre daha askıya almaya karar verdiğini söyleyecekti. Bebek doğana kadar tabi.
Mary hazırlıklarla ilgilenirken hizmetçiler aralarında birşeyler fısıldıyorlardı. Mary tembel tembel fısıldayan kızlardan öfkesini çıkarırcasına bağırdı.
" gelin buraya ne konuşuyorsunuz" kızlar korkmuş ve özür dileyerek bakıyorlardı.
" özür dileriz mary, sütçü çocuk bugün kıyıda kuzeyli gördüğünden bahsetti de onu konuşuyorduk" mary şaşırsada bu kesinlikle randal ve adamlarıydı.
" susun ve işinize bakın hadi" kızlar koşuşturarak uzaklaşırken mary gidip randalı görmeye karar vermişti. Hızla hazırlanarak kıyıya doğru gitti.
Tahmin ettiği gibi randal burdaydı. Oda mary görünce hızla yanına gitmişti.
" o nerde" mary korkarak bir adım geri gitmişti.
" sakin ol oğlum elisa iyi" diyebilmişti.
" bunu neden yaptın" randal marye kızgındı.
" böyle olacağını bilmiyordum yemin ederim. Şimdi sakin ol ve beni dinle elisa ve bebek ikisi de iyi ama lord onu evlendirecek" randal marynin dediklerine inanamıyordu. Elisa onundu ve buna asla izin veremezdı.
" asla o benim" öfkesi kıyıyı inletmişti.
" o senin eşin, kızım seni seviyor sana yardım edeceğim yeterki elisa mutlu olsun şimdi gitmeliyim" randal yerinde duramasada yaşlı kadın haklıydı. Bu ülkede kaçaktı ve yakalanırsa zindana atılacağını biliyordu.
" peki elisaya onu sevdiğimi söyle onu almadan gitmeyeceğim" mary anlayışla gülümseyip uzaklaşırken bu olanları düzeltmek için herşeyi yapacaktı. Lorduna karşı gelsede elisa için yapacaktı bunu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)
Ficción histórica"Beni nereye götürüyorsun kuzeyli. Amcama teşekkürün bu mu" "sakinleş kadın artık bana aitsin ve buna alış" Elisa son kez arkasına baktı. Evinden.,amcasından ve ona ihtiyacı olan çocuklar artık yoktu. Gözlerinden süzülen damlalar eline düştüğünde k...