kaçak

20.8K 901 9
                                    

Elisa bambaşka bir güne uyanmıştı. Dün gece olanlar onu sonsuza kadar Randala bağlamıştı ama bundan kesinlikle pişman değildi ve olmayacaktı da. Onu kaçıran,ailesinden koparıp alan randal değildi karşısındaki adam. Onu seven,değerli hissettiren koruyan bir randaldı. Gülümseyerek açmıştı gözlerini. Fakat dün gece randalın uyudugu yer şimdi bomboştu elisa uyandığında randalı göremeyince üzülsede ilerleyen saatlerde onu göreceğini biliyordu. Esneyerek yataktan kalktı, güneş çoktan doğmuş nerdeyse öğlen olmuştu. İlk kez bu kadar uyuduğu için kendinden utanmıştı. Yinede dün yeceden sonra uyanması bile mucizeydi.
" ah,tanrım her yerim sızlıyor" diye söylenerek iç göbeğini giydi. Randal tüm gece uyumasına izin vermemiş onu defalarca cenneti yaşatmıştı. O kadar yorgundu ki Uyuduklarında  güneş doğmak üzereydi.
Odası hala sıcaktı demekki randal gitmeden önce ateşe odun atmıştı.
Gülümseyerek merdivenlere yöneldi. Mutfaktan güzel kokular geliyordu. Demek ki evde birileri vardı,odasına döndü ve şalına sarılarak aşağı indi.Aniden midesi guruldadı ve daha fazla oyalanmadan hızla merdivenlerden indiğinde kendine gülümseyen rosely görmeyi beklemiyordu.

" günaydın rose burda olduğunu bilseydim daha erken uyanırdım" demişti utanarak.

" rahatsız etmek istemedim, randal yorgun olduğunu ve uyandığında aç olabileceğini söyledi bende yahni hazırladım" dedi göz kırparak.
Elisa utançtan kıpkırmızı olduğuna emindi.
" ah ama elisa utanma bende evliyim unuttun mu hem biz dostuz"diyerek sarılmıştı.

" rose ben çok garip hissediyorum "elisa hala arkadaşından utanıyor yere bakarak konuşuyordu.

" mutlu musun elisa"

" hemde çok" kahkahalarla rosely'e sarılmıştı elisa da. İyiki rosely vardı o olmasa mutluluğunu kimle paylaşacağını bilmiyordu.

" peki o zaman sıcak su var yemekte hazır benim işlerim var yine uğrarım" diyerek kulübeden çıkmıştı rose.

Elisa ayaküstü mis gibi kokan yahniyi yedikten sonra bir kaç kova sıcak suyu odasına taşıdı. Evin içi ne kadar sıcak olursa olsun kuzeyde hala çetin bir kış hüküm sürüyordu. Kıyafetlerini çıkarıp yavaşça sıcak suya girdiği an inlemesine engel olamamıştı. Su muhteşemdi. Gözlerini kapadı ve dün geceyi düşünürken  sırtında hissettiği soğuk elle paniklemiş arkasını döndüğünde ona çapkınca sırıtan randal karşısındaydı.

" randal sen misin beni çok korkuttun"

Randal bu sabah karısının sıcacık koynundan çıktığı için pişman olsada yapması gereken işleri vardı ve bir an evvel  halledik karısına dönmüştü.

" erkenden gittiğim için üzgünüm meleğim işlerim vardı küçük john yine iskele inşaatına zarar vermiş gidip bakmam gerekliydi"
" küçük john da kim"
" kuzenin erica nın küçük oğlu tam bir canavardır. Sadece 7 yaşında ama şimdiden köyün yarısı onu dövmek için sırada"
" ufak bir çocuk ne yapmış olabilirki"
" bunu gözlerinle gördüğünde inanacaksındır meleğim şimdi erica cezasını veriyordur" diyerek kahkaha atmıştı randal.
" çok kötüsün randal bir çocuk sadece"  randal karşısında bir tanrıça gibi uzanan kadınını gördüğünde dün gece olanları hatırlamıştı ve küvetin yanına oturup nazikçe karısının omuzlarını ovarken elisa gözlerini yummuş anın tadını çıkarıyordu. Randal ise muhteşem manzara karşısında daha fazla tepkisiz kalamamıştı kıyafetlerini çıkartıp elisanın arkasından küvete girdi. Elisanın sırtını gögsüne doğru çekerek karısının boynuna ufak ufak öpücükler konduruyordu.
" uslu dur randal" karısının bu cümlesiyle kahkahasına engel olamamıştı.

" böyle muhteşem olmasaydın rahat durabilirdim meleğim" diyerek karısını iyice kucağına çekti.

" seninle olduğum her an için odine şükrediyorum,kalbime güneş gibi doğdun elisa "

" bende şükrediyorum randal,seninle çok mutluyum" diyerek kocasına sevgiyle sarılmıştı elisa da.

Bir süre sonra Randal kucağında elisa ile soğuyan kuvetten çıkmış sıcacık yataklarına gitmişlerdi.

" randal "

" efendim meleğim"

" amcama iyi olduğumu bildiren bir mektup yollayamaz mısın beni merak etmiştir" saatler sonra yorgun düşen elisa ve randal sarmaş dolaş yataklarında uzanıyorlardı. Elisa neredeyse 1 aydır randalın yanındaydı ve hem amcasını hemde mary'i çok merak ediyordu. Randal elisaya belli etmesede bir adamını oraya yollamıştı. Dadısı mary iyi olduğunu bildirmişti ama öğrendiği şeyler hiç hoşuna gitmemişti. Edward onu krala şikayet etmiş ve şuan aranan bir kaçaktı.

" onlar iyi elisa"elisa şaşkındı.

" iyi mi haber mi aldın" randal sıkıntıyla kalkıp oturmuştu.

" neler oluyor randal onlar iyi mi" elisa randalı böyle düşünceli görünce korkmuştu.

" korkma meleğim,onlar iyi sadece bir süre onları göremeyeceksin"

" neden randal bana bunu yapamazsın buna hakkın yok" elisa elinde olmadan sesini yükseltmişti.

" meleğim sakin ol ve dinle" elisa sakin olmaya çalışıyordu ama yinede randalın yaptığına bir anlam veremiyordu.

" meleğim onlar iyi sadece amcan bana kızgın ve krala şikayet etmiş sonuç olarak ülkende bir kaçağım" elisa duyduklarına inanamıyordu. Randal eğer giderse onu zindana atabilirler veya daha kötüsü yakalanırsa asılırdı ve elisa buna dayanamazdı. Sıkıca randala sarıldı.
" üzgünüm randal"

" üzülme meleğim bir şekilde görüşeceksiniz ama şimdi doğru zaman değil" elisa anlayışla başını sallamıştı.

"seni seviyorum randal sadece iyi ol"

" sen yanımda olduğun sürece hep iyiyim olacağım " randal sıkıca karısına sarılmıştı. Elisa olduğu sürece randal iyi olacağını biliyordu. Çünkü elisasız bir hayatı artık düşünmek bile istemiyordu.

Kısa bir bölüm oldu ve çokta içime sinmedi yinede beğenirsiniz umarım..

Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin