saldırı,

9.8K 687 8
                                    

Eric duyduklarından hiç memnun olmamıştı. Randal'ın vereceği tepkiyi az çok tahmin edebiliyordu.
Hızla kamp alanına gittiğinde randal'ın bir kaç adamla konuştuğunu görmüştü. Muhtemelen dönüş hazırlığı hakkında konuşuyordu. Bu lanet olası topraklardan biran evvel gitmek ve karısına kavuşmak için sabırsızlanıyordu genç savaşçı.

- Randal..

Randal az ilerde ona seslenen eric' i görünce kötü birşeyler olduğunu sezmişti.

- Konuş dostum yeni bir haber var mı? elisa o iyi mi ?
Randal huzursuzca konuşmakta tereddüt eden eric ' e bakıyordu.

- Konuşşsana be adam!! Randal öfkesine hakim olamıyordu.

- Sakin ol randal elisa ve bebekte iyi ama..

Randal sakinleşmek için derin bir nefes almış konuşmaya başlayan eric' e bakıyordu.

- aması ne eric ne oldu.

- Bu akşam lord william kaleye gelecekmiş ve evlilik sözleşmesi imzalancakmış.

Duydukları karşısında randal'ın kulakları uğuldamaya başlamıştı.

- Bu olamaz kimse ama hiç kimse elisa'yı benden alamaz öldürecem o lordu da, bana engel olan herkesi kimse benim karıma dokunamaz ASLA!!!!!

Dev savaşçınun sesi tüm ormanı inletmişti.  Artık daha fazla bekleyemezdi. Ucunda zindana atılmak hatta asılmak bile olsa bu gece kaleye saldıracaktı. Yanında yeterince savaşçısı vardı. Her biri en az on ingiliz askerine bedel korkusuz kuzeyli savaşçılardı.

- Eric savaşçılara söyle bu gece odinin yardımıyla kaleye saldırıcağız mecbur olmadıkça kimsenin canını almayacaklar duydun mu burda katliam için gelmedik karımı alıp gideceğiz.

- Tamam randal.

Eric hızla olanları izleyen savaşçıların yanına gitti. Savaş naraları ormanda yankılanıyordu artık.

Kalede ise lord william için hazırlıklar tamamlanmış gelişi bekleniyordu. Akşam üzeri lordun arabası ve bir kaç askeri ile kaleye giriş yaptığında elisa şuan bir mucize olması için dua ediyordu. Odasından çıkmamak için dirensede amcasının zorlaması ve tehditleri karşısında aşağıya inmek zorunda kalmıştı. Karşısında en az randal kadar uzun boylu ve yakışıklı bir lord olsada elisa için kimse randal kadar muhteşem olamazdı.

- leydim yine çok güzelsiniz.

Elisa istemeyerekte olsa elini öpen lorda karşı gelememişti.

- Çok naziksiniz lordum. Diyerek kibarca teşekkür etmişti.

- Sizinleyken herşey daha güzel leydim.

- İltifatlarınızdan vazgeçin lordum sonuçta başkasının bebeğine hamile bir kadınım sadece.

Lord william beklenmedik tepki karşısında bozulsada belli etmemeye çalışıyordu.

Fakat lord william öfkeden kıpkırmızı olmuştu.

- Elisa küstahlığı bırak!!

- Sakin olun lord edward leydi elisa öyle demek istemedi değil mi leydim.

Elisa cevap vermeden sessiz kalmayı tercih etmişti. Çünkü şuan ne dese amcasının öfkesi karşısında boştu.
Sessizce odadan ayrıldığında iki lord içkilerini içmeye başlamışlardı.

Elisa sessizce odasında beklerken iki saatin nasıl geçtiğini farketmemişti. O kadar endişeliydi ki hem kendi için hemde bebeği için.

- Lütfen randal gel bizim için gel lütfen.

Saatler ilerledikçe elisa git gide umutsuzluğa kapılıyordu. Tam herşey bitti derken kale bahçesinden gelen gürültüyü işitmişti. Kapısı hızla açılmış dagna ve mary nefes nefese odasına girmişti.

- Elisa iyi misin?

- İyiyim mary neler oluyor bu gürültüde nedir.

- Geldi kızım randal kaleye saldırıyor.
Elisa korkuyla ağzını elleriyle kapamıştı.

Şuan korkuyor muydu, mutlu muydu bilmiyordu. Bildiği tek şey tanrının dualarını kabul ettiğiydi.

Randal ve savaşçıları günlerdir izledikleri kalenin en zayıf anında, nöbet değişim saatinde kaleye saldırmışlardı. Hazırlıksız yakalanan bir çok asker yaralanmıştı. Savaşçılar kimseyi öldürmeden sadece yaralanmalarına neden oluyorlardı.
Surları geçmek kolay olmuştu. Sadece iç kaleye girmekte zorlanıyorlardı.
Lord edward ve lord william kargaşa sesleriyle iç kale balkonuna çıktıklarında randalı görmüşlerdi.

- Seni adi kuzeyli ölümüne geldin diye bağırmıştı edward randala.
Randal edwardı gördüğünde öfkesi kat ve kat artmıştı. Bu adam onu elisadan koparmıştı.

- Elisa nerde edward onu bana geri ver!!!!!

- Asla!!!!

- Elisa!!!!! Randalın sesi kaleyi inletmişti.

Elisa randalın sesini duyduğunda hızla penceresine koşmuştu. İşte ordaydı. Haftalardır özlemle kalbini yakan kocası karşısında korkusuz bir savaşçı olarak duruyordu. Elisa gururla kocasına baktı.

- Randal!! Elisa tüm kuvveti ile bağırdı kocasına. Randal onu gördüğünde sanki yeniden doğmuştu. Şuan kıyamet kopan kalede sanki o ve elisa vardı sadece.

- Onu asla alamayacaksın randal.

edward tüm askerlerine emirler yağdırırken william sadece izliyordu. Çünkü yakında arkadan gelen birliği burda olacaktı. Bunun olacağını tahmin etmişti.

- Sakin ol edward askerlerim yolda.
Edward böyle birşey beklemiyordu şaşkındı. Ama onları dinleyen dagnayı farketmemişlerdi bile.
Dagna dehşete kapılmış öylece bakıyordu. Tam odadan çıkarken edward onu farketmişti.

Melegim... (efsane Leydiler Serisi 4)(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin