Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Çınar in bugün giydikleri) "Günaydııınn!!" "Seni aptal lüle kafalı bok!" "Doruk hiç yakıştıramadım. " "Abi lan abi! Kıt misin kızım sen? Abi diceksin lan bana!" "Yatara değil yattara diceksin!" Dedim ve kahkaha attım. "Almila. Bak tersimdesin. Çekil." "Çekil değil cekilirmisin diceksin." "Allahım. Ben niye bunun abisi oldum? Başka kız mi yoktu? Bari bu erkek kardeşim olsaydı. En azından pes oynardik be..." "Yazıklar olsun abi. Ben seninle hiç pes oynamadım mi? Kaç defa mortal kombat midir nedir onda noob ve kithana ile seni yenmedim mi? Gta da silah açan insanlardan senin için kurtulmadım mi? Araba yarısında seni 16. Yapıp kendim 2. Olmadım mi? Abi? Sen dinliyo musun beni? Hey! Uyudun mu sen ya! Pislik aptalin salak çocuğu!" "Ağzını topla cakmiyim bitane! " "Hih. Konuşmuyorum ben seninle!" "Hayır. Lütfen trip atma." "Çok geç." "Yaaagggg!" Sakaciktan Selini aradım. "Alo Selin? Ben aşık oldum. Hemde çok yakın birine." "Bana mi güzelim?" Açık olmayan telefon mu konuştu? Kahretsin. Yanlışlıkla aramisim ve Çınar açmış. "Ne o? Bana nasıl bir romantiklikle çıkma teklifi edeceğini mi düşünüyorsun?" Sırıttığını biliyordum. "Dilini mi yuttun güzelim?" "Ya çınar kapasana sen bi çeneni. Selin e ver telefonu." "Selin Kont a yemek vermeye gitti. Ben yardımcı olayım? " "Yok kalsın canım ya saol!" "Canım diyen dilini yerim senin salak!" "Çınar? Sen misin bu?" "Ya kendisi." "Ne oldu sana?" "Aşk oldu bana." "Kim?!" "Ben aşık oldum kızım çok mutluyum!" "Ki-kime?" "Çok yakın tanıdığın birine." "Be-ben an-anlamıyorum. K-im?" "Niye kekeliyosun şen?" "Be-ben mi kekeliyorum? Ah saçmalama! " "Neyse. Ama bi görsen, çok güzel ya. Tam model olmak için yaratılmış. Sarı saçları var. Ama hayır. Vazgeçtim. Artık sevmiyorum. Hatta gıcık olmaya başladım. Nefret ediyorum ondan. Çok soğuk davranicam artık ona. Bok sarısı iğrenç kokan saçları umrumda değil." Durduk yere sinirlenmisti. Niye ki? "Bunu duysa eminim çok üzülürdü. " "Ama duymayacak." Telefonu suratına kapattım ve valizime yöneldim. Hafif pembemsi süper mini bir kot şort. Ve üstüne de straplez gobegimi açıkta bırakacak bir büstiyer geçirdim. Saçlarımı da yandan dağınık bir mısır örgüsü yaptım ve ayağıma geçen yaz aldığım siyah yanları açık topuklu ayakkabimi giydim. Siyah güneş gozlugumu ve zimbali kolyemi taktiktan sonra hazırdım. Ne olur ne olmaz diye yanima bir de hırka aldım. Abime dışarı ciktigimi belirten kısa bir mesaj attım. 'Kime; Bok kafalı salak Aptal salak ben dışarıya çıkıyorum seninle konusmadigim için bu mesajı kısa tutucam. Neyse öncelikle benim yoklugumda git kendine pes oynayacak kendin gibi salak bir erkek kardeş bul. Sonra bak bakalım mortal kombat da seni yenebiliyor mu sonra yine bak araba yarısında 2. Olabiliyor mu. Hatta gta da seni silahlı adamlardan kurtarabiliyomu diye de bak. Eğer bu dediklerinin hepsini yapabiliyorsa gel mahkemeye gidelim kardeşlik seysimi ona devredeyim mutlu mesut gecinin. Neyse suan paramı bulamıyorum. Kesin ipnelik olsun diye paralarimi sakladin demi? Seni bok kafalı seni! Ben o paraları bulmasını bilirim. Olmadi, hah buldum. Gerizekali kanepenin altına saklamış cuzdanimi. Benden kaçmaz olum. Kendine gel. Sen Doruk Parlar, Almila Parlar dan para sağlayabileceğini mi düşündün? Salak.' Neyse. Hemen evden çıktım ve cuzdanimi çantama koyarken evden Dorugun sesi geldi. "Bok kafalı ne Almila? Kendine gel abinim ben senin! Sen bu eve gelmicen mi nasıl olsa Salak!" Yavaş ve sessizce merdivenlerden inip Kont a sarildim o sırada Çınar i gördüm. "Çınar! " Beni takmadi. "Hey çınar!" "O cirtlak sesinle bağırıp durma apartmanı başımıza toplayacaksin." Bana mi dedi? "Sen kime cirtlak sesli diyosun ya? Kendine gel! En son arabada guluyordun ne bu halin?" Omuz silkti. "Sadece kendim oluyorum." "Ne yani bowling de, doğum gününde veya dünkü davranışların sahte miydi?" "Evet. Ne sandin? Seni sevdiğimi felan mi?" Ne diyor bu ya? Suan gözlerimin dolduğunda yemin edebilirim. Çantamı yere atıp koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama kosuyordum. Kont da pesimden koşuyordu. 1 saat boyunca aralıksız kostuktan sonra topuklularim ayağımı acitti ve durmak zorunda kaldım. Kont hala yanımdaydı. Olduğum yere yığılıp Kont a sarıldım. Bana moral vermek istercesine ön patileriyle boynuma sarıldı. Ağladım. Hiç durmadan. Neden değişti? Onu ne değiştirdi? "Almila?" Kafamı kaldırdığımda Doruğu gördüm. "Doruk!" Aglamam siddetlenmisti. Artık sarsilarak ağliyordum. Doruk eğildi ve yanima oturdu. Elini omzuma attı ve bana sıkıca sarıldı. Basimi göğsüne koyup aglamama orda devam ettim. Kont ise üzgün bir şekilde kucağıma geçmiş bana bakıyordu. Elimle kafasını oksadim. "Noldu sana? Kim üzdü seni? Soyle canım dan çok sevdiğim i kim üzdü? Canımı kim yaktı?" "Çi-Çınar " "Çınar mi? Ne yaptı sana?" "Önce bana iyi davranıp kendine aşık olmamı sağladı ardından bana gerçek yüzünü gösterip acı cekmemi zevk ile izledi!" Olayı hatirladigimda tekrar ağlamaya başladım. "Ağlama güzelim-" "Bana güzelim deme!!!" Diye bağırdım. Çınar bana güzelim demişti bu sabah. Doruk bana daha sıkı sarıldı. "Tamam. Yeter ki ağlama." "Seni seviyorum doruk." "Bende. Bak beni dinle. Bak gözlerime. Aferin şimdi beni dinle. Ne olursa olsun seni hiç bırakmayacağım. Ölüm bile seni benden ayiramayacak. Varsın kimse seni sevmesin! Herkes nefret etsin senden. Hatta annem babam Emel bile. Ama ben seni sevdiğim sürece sen asla yanlız kalmayacaksin. Anladın mi?" "Seni çok seviyorum Doruk.." "Bende bitanem bende." Biliyorum çok kısa bir bölüm oldu ama sonraki bölüm uzun olacak.