Kuzen // Park Chanyeol

2.6

*Yazarın bakış açısından *

Genç birazdan olacaklardan habersiz bodrum kata gitti. Kapıyı açıp içeri girdi. Tahmin ettiği gibi diğer gençte burdaydı. Bir kız için atan iki gençte aynı odada birbirlerine gözleriyle nefret kusuyordu. Bakışlarla nefret kusmanın kendisini sakinleştirmeyeceğini anlayan Kai yumruk yaptığı elini diğer gencin yüzüne geçirdi. Suga aldığı yumruk ile bir adım geriledi. Ama Suga'nında, Kai'ye bir yumruk atması fazla sürmedi. Nefretlerini bu sefer yumruklarla ve tekmeler ile kusuyorlardı.

"Neden onlarca kız içinden o ?" Dedi Kai nefes almak için dururken. Suga cevap verdi.

"Bunu sende biliyorsun. Çünkü sen de onu seviyorsun ." Dedi ve yere çöktü. Sevdiği kızın başkasına gitme ihtimali her zaman varken biri daha onu sevince artıyordu. Ve o birinin onu sevmesini istemiyordu. Kai de aynı şekilde düşünüyordu. Kavga nedenleri de buydu Ikiside yanyana yere oturup sırtlarını duvara yasladılar. Az önce ettikleri kavga yüzünden yorulan bedenlerini dinlendirmeye başladılar.

Bu sırada Jei (Sude) olanlardan habersiz şekilde çikolatalı süt içiyordu. Az önceki olay aklına gelince kafasını yanındaki V'ye çevirdi.

"Suga ve Kai nerde ?" dedi Jei(Sude). V güldü ve cevapladı.

"Bodrum katındalar."

Jei(Sude) hemen ayağa kalktı ve kantine koştu. Iki kahve alıp bodruma doğru gitti kapıyı açtı ve içeri girdi. Suga ve Kai de onu fark etmeyince durup onları dinlemeye başladı.

"O etrafa her zaman gülerken tüm erkeklerin gözlerini kapatmak istiyorum. Arkadaşları ile aynı olmayan derslerinde bazen erkeklerin yanına oturduğunu öğrendiğimde o çocuğu dövmek istiyorum. O futbol oynarken düştüğünde bir şeyi olmasa bile onu kucağımda revire taşımak istiyorum. Saçlarını bazen açtığında kimse onun güzelliğini görmesin diye onu saklamak istiyorum. Her gün saçını tararken saçı dolaşınca tarak bozuk diyerek tarağını değiştirince ve onu da beğenmeyip bozuk dediği tarak ile saçını taramaya devam edince ona sarılmak istiyorum. Okul eteğinin dizinin bir karış üstünde değilde bir karış altında olmasını istiyorum. Benden kaçarken başka erkeklerle arkadaşça da olsa konuştuğu için ağzını bantlamak istiyorum. Okuldaki bir kaç ergen onun bacaklarına baktığını görünce onları dövmek istiyorum. " Dedi Suga. İçinden devam ettirdi 'onları zaten dönvüyorum'. Kai, Suga susunca devam etti. Jei (Sude) nin aklında sorular yer edinmeye başlamıştı.

"Kimse ona benim baktığım gibi baksın istemiyorum. Başkalarına gülsün istemiyorum. Erkeklerle konuşsun istemiyorum. İnsanlara sevecence yaklaşarak kendini sevdirsin istemiyorum. Etek giysin istemiyorum. Benden kaçsın istemiyorum. Derslerde başka erkeklerin yanına otursun istemiyorum. Başkalarının yanında çocuklaşıp, tatlılaşsın istemiyorum. Ona bir şey olsun istemiyorum. Başkaları ile çıksın istemiyorum. Başkalarını sevsin istemiyorum.Başkalarına baksın istemiyorum. Tuvaletten, tuvalette oynadığı tableti Naci ile çıkarken, oyunda yazdığı için büzdüğü dudağıyla, tatlılığını başkası görsün istemiyorum. Bazen sınavlardan çıkınca kaçırdığı yanlışlar için kendine işkence olarak sebze yemeği yerkenki masumluğunu kimsenin görmesini istemiyorum. Sırf canı çikolata istedi diye en ufak şeye alınganlık yapıp çikolata almadan barışmadığındaki şebekliği başkası görsün istemiyorum. " Dedi Kai. Jei (Sude)'nin gözleri şaşkınlıkla aralandı. Bu kendisiydi. Jei (Sude)'nin beyninde 'bunları yapan başka biri daha vardır. Benden hoşlanıyor olamazlar di mi ?', 'Naci'yi nerden biliyor? ' Gibi düşünceler dolaşırken, Suga ve Kai aynı anda konuştu.

"Ben, beni sevmesini istiyorum. Ben Jei (Sude)'yi seviyorum."

Işte o anda Jei (Sude)'nin elindeki kahveler yere düştü ve asıl olay başladı. Çünkü Suga ve Kai yere düşen bardak sesleriyle kafasını oraya çevirmiş ve onları dinlediği yüzünden belli olan Jei (Sude)'yi görmüşlerdi. Hepsi şaşkındı. Kai sinirle elini şakaklarına koyup ovalamaya başladı. Suga ayağa kalktı.