Kuzen // Park Chanyeol

5.7*Final-part:1*

Sabah büyük bir baş ağrısıyla uyandım. Etrafıma baktığımda buranın Yoongi'nin odası olduğunu anladım. Ağrıyan başımı ovalayarak başımı yana çevirdiğimde yanımda üstü çıplak yatan Suga'yı gördüm.

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken kendi üstüme bakmaya korkuyordum. Dün gece ne halt yemiştim ben?!

Zihnimi zorlayarak neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. Hiç bir şey hatırlayamadığımda korka Korka başımı vücuduma çevirdim. Giyinik olduğumu görüp derin bir nefes verdim.

Dün gece ne olmuştu?

Neden her hatırlamaya çalıştığımda başım ağrıyordu?

Derin bir nefes aldım ve telefonumu alıp kızlara mesaj attım. Gözüm saate kaydığında erken olduğu için cevap vermeyeceklerini anladım. Bu saatte hiç biri uyanık olmazdı -Boo hariç ama o da büyük ihtimalle ders çalışıyordu.-.

Dün gece kötü bir şey yapmadığıma kanaat getirdiğimde manzaraya , Yoongi'ye, döndüm. Büyük bir ihtaşla onu izlerken karın kasları ilgi odağımdı. Ben baş ağrısı mı dedim? Unutun onu.

Bir süre daha yüzünü -kesinlikle kaslarını değil (!)- izledikten sonra yataktan çıktım. Masanın üzerinde bulduğum telefonumla uğraşmaya başladım.

Uyuyan Suga'nın bir kaç fotoğrafını çektikten sonra ranzanın üst katından Taehyung'un sesi geldi.

"Günaydın Jei. "

Ona dönüp gülümsedim ve konuştum.

"Günaydın Taehyung. Hadi gel kahvaltı hazırlayalım. "

"İnanamıyorum! Ilk defa normal bir şeyler söyledin! "

Taehyung'a göz devirdim ve odadan çıktım. Ardımdan odadan çıkan Taehyung peşinden mutfağa kadar geldi.

"Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum. Yapacağımız çok dedikodu var. "

Gülerek onayladım Taehyung'u. O giderken ben de dolaptan salatalık, domates çıkarttım. Onları doğradım ve kahvaltılıkları çıkarttım dolaptan. Bir kaç bir şey daha yaptıktan sonra son olarak tabakları çıkarttım. Sadece çatalları koymak kalmıştı. Onları da aldığım sırada çekilen saçım ile dengemi kaybedip yere düştüm. Nasıl becerdiğimi bilmiyorum ama düşerken elimdeki çatalın üzerine oturmuştum. Canım yandığı için ağlamaklı bir hâle gelirken Taehyung bana bakıp gülüyordu. Çatalı altımdan çektikten sonra ayağa kalktım ve evin içerisinde Taehyung'u kovalamaya başladım. Kovalarken ona bağırmayı da unutmuyordum.

"SENİ BU ÇATAL İLE DEŞİCEM TAEHYUNG. VÜCUDUNU PARÇALARA AYIRIP, PARÇALARINI DÜNYA'NIN 4 BİR YANINA ATICAM TAEHYUNG. SENİ GORİLLERE OYUNCAK DİYE VERİCEM TAEHYUNG!!!"

Benden kahkaha atarak kaçan Taehyung, yolun sonuna gelmişti. Çünkü şuan Jungkook ile Jin'in odasının önündeydik ve ben elimdeki çatalla az önce vaat ettiğim şeyleri yapmak için sabırsızlanıyordum. Tam ilk çatal darbemi yapacaktım ki Taehyung ani bir atakla odaya girdi ve benim elimi arkadan bir el tuttu. Kimin tuttuğuna baktığımda üstü çıplak bir Yoongi bana bakıyordu. Aniden hızlanan kalbim ile yutkundum.

"Sen ne-neden çıplaksın? " kekelemiş miydim ben? Lanet olsun.....

"Burdaki tek kız sensin. Ayrıca çıplak değilim sadece üstümü çıkardım. Ne o etkilendin mi? " Alayla gülerek konuştuğunda eridiğimi hissettim. Neden bu kadar yakışıklıydı?

Aniden silkelendim. Cidden kendimi tanımamaya başlamıştım. Iyice 'kız' gibi davranmaya başlamıştım.

"Ne etkileneceğim ya! Sanki ilk defa kas görüyorum! " dedim umursamamaya çalışarak. Kaşları çatılırken bana yaklaşmaya başladı. Burası çok mu sıcaktı ne?