3.5

691 61 13
                                    

*Yazar bakış açısı*

Suga, Daeghu uçurumuna hızlı bir şekilde varmıştı. Etrafına baktığında Jei (Sude) veya diğer kızlardan herhangi bir ize rastlamayınca içini yiyen şüphe büyüdü. Ya çoktan atlamışlarsa? Ya yetişememişse? Işte bu düşünce boğazına o koca düğümü oturttu. Yutkundu ve hala içinde olan solgun umutla uçurumun etrafını dolaşmaya başladı. Korkuyordu. Hem de hayatında hiç korkmadığı kadar. Daha onunla yaşayacakları bir çok anı varken ölemezdi. Uçurumun etrafındaki turunu tamamladığında o solgun küçük umudu da yok olmuştu. Kalbi kasılmaya nefes almak zorlaşmaya başlamıştı Suga için. Derin bir nefes almaya çalıştı. Başı dönmeye başlamıştı. Anlamıyordu daha bir kaç ay önce tanıdığı kız nasıl bu kadar aklında ve kalbinde yer edinmişti. Kızın tuhaf davranışları mıydı Suga'yı onu izlemeye iten şey ? Ya da erkek gibi davranırken birden tatlı bir kız gibi davranması mı ? Ya da ilk tanıştık zaman kafasını çarptığında kahkahalar ile gelmesi mi ? Belki de arkadaşlarına durmadan hakaret etmesine rağmen onlara en ufak bir şey olduğunda bile üzülecek kadar çok değer vermesi miydi ? Bunlardan 1 tanesi değil hepsiydi on aşık olmasının sebebi. Suga onun her şeyini seviyordu. Çünkü Jei (Sude)'yi kendi yapan şeyler bunlardı. Gözünden düşen o bir damla yaşı sildi ve arkasını döndü yenilgiyle.

Ve o anda gördü onu. Saçları dağılmış, alnında ufak kan akan bir çizik, dudağının kenarında bir yara ve kollarında yaralar vardı. Ve her yeri kirliydi. Ama bunların hiçbir önemi yoktu. O BURDAYDI! Daha ne isteyebilirdi ki... Sevinçten çıldırıyordu. Ama birden Jei (Sude)'nin kollarına yıkılan Lurr Ah (Elif) ile durdu. Diğer kızları unutmuştu. Önce Jei (Sude) 'yi ve Lurr Ah (Elif)'i yurda götürmeyi düşünüyordu ki Jimin'i gördü. Tabi ya ! Jimin'i de buraya çağırmıştı. Jimin'in, Lurr Ah ( Elif)'e bakarken ki gözlerinin ışıltısını burdan bile fark edebiliyordu. Jimi ile Jei (Sude) konuşmaya başlayınca damarlarındaki kıskançlığı hissetmişti. İkisi de gülerek ne konuşuyordu ? Yurda gidince Jimin'i dövmeyi aklına kazıyarak gözlerini tekrar Jei (Sude)'ye çevirdi. Zaten ikisi de konuşmayı bitirmiş Jimin kucağındaki Lut Ah (Elif ) ile gitmeye başlamıştı. Jimin biraz ileriye gidip Jin Hyungunu artmıştı. Ona gizlice yanına arabayla gelmesini istemişti. Çünkü kucağında Lurr Ah (Elif) ile yurda kadar gitmesi tehlikeliydi. Sonuçta o bir ünlüydü ve bu hareket hem onun hemde Lurr Ah (Elif)'in sonu olurdu.

Suga Jei (Sude)'nin kendisine gülümsediğini görünce o da minik bir tebessüm yolladı ona. Hızlı ve büyük bir adamlarla onun yanına vardı. Vakit kaybetmeden onu kendine çekti. Işte huzur buydu. Jei (Sude) Suga'ya huzur veriyordu. Bir süre sonra ikisi de sarılmayı bıraktı.

"Şey arkadaşlarım orda onları bırakmama yardımcı olur musun? " diye sordu Jei (Sude). Aslında Suga'ya nasıl sesleneceğini bilmiyordu. Sahne ismi ile seslenmek saçmaydı bu yüzden Suga diyemezdi. Gerçekten ismini kullanacak kadar yakın da değillerdi yani Yoongi de diyemezdi. Onun dışında diyebilceği hiç birşey yoktu. Bu yüzden onunla konuşurken 'Şey' sıfatını kullancaktı.

"Seni ve arkadaşlarını zaten ben bırakcam."dedi Suga.

"Şey o zaman tamam. " diye yanıt verdi onu Jei (Sude)

*Jei (Sude)'nin anlatımından *

Kızlarla beraber Jimin'in çağırdığı Jin'in arabasına binmiştik. Güzel isim tamlaması. Allah aşkına yürü git Ergenos seninle uğraşamam. Arkaya binmiştim ve Suga yanımdaydı. Yer eksikliğinden(!) Kızlar Suga'yı benim yanıma itmiş kendileri de geniş geniş yayılıyorlardı. Hatta az önce baygın olan Yuri (İrem) de ayılmış Hana (Sena) ile çaktırmadan -çaktırmadıklarını sanaraktan- ben ve Suga'nın fotoğrafını çekiyorlardı. O değilde geçen bir iç ses gördüm yemin ediyorum insan değil. Lan yürü git başka yerde yavaş çocuğa. Neden? Eben dahil tüm sülalene küfretmemem için olabilir mi ? Mantıklı o zaman ben seni kalp çarpıntılarınla başbaşa bırakayım. Bir de bu vardı tabi kalp çarpıntıları. Suga'ya sarıldığımdan beri kalbim orda olduğunu belli ediyor ve yerinden çıkmak için isyan ediyordu. Yani içimde iç isyanlar varken dışımdan tek bir tepki bile göstermiyordum. Uykum vardı. Yanımdakinin kim olduğunu umursamadan başımı geri attım ve uyumaya çalılmaya başladım. Uyku benim için şu an biçilmiş kaftandı. Hem uykusuzluğum gidecekti hem de bu kalp ağrılarından kurtulcaktım.

*Yazarın anlatımından*

Jin'in sürdüğü arabanın önüne çıkan tümsekle araba bir sallantı yaşarken uyuyan Jei (Sude)'nin kafasını ön koltuğa vurması kaçınılmazdı. Kafasını ön koltuğa çarptığında ön koltuk kan olunca Suga dikkatini Jei (Sude)'ye vererek cebinden peçete çıkardı. Önce kızın yüzünü bir eliyle kaldırdı, sonra nazikçe yaralarını ve kirlenen yüzünü temizlemeye başladı.

Muzhip ikili Yuri (İrem) ve Hana (Sena) telefondan olayı çoktan çekmeye başlamışlardı. Suga temizleme işlemi bitirince hala uyuyan kıza baktı ve güldü. Birazdan yapacağı hareketi diğer kızların görmemesi gerektiğinden arkasını kontrol ederek bakmadıklarından emin oldu. Yuri (İrem) ve Hana(Sude) ise bir anlık telaşla video çekerken yakalanacaklarını sanarak birbirlerine sarılıp yüzlerini sakladılar Suga arkasını dönerken. Işe yaramıştı. Suga kızların kendilerini çektiklerini anlamamıştı. Suga içindeki o müthiş heyecan ve kalp atışı hızı Jei (Sude)'ye yaklaştıkça artıyordu. Suga Jei (Sude)'nin hala tuttuğu kafasına yaklaşarak kendi dudaklarını kızın yanağına bastırdı.

Suga içindeki önlenemeyen sevinci saklamadan sırıttı ve uyuyan kızın kafasına kendi omzuna koyarak önüne döndü. ONU ÖPMÜŞTÜ! O yumuşak yanaklarını öpmüştü.

Araba durunca kapının önünde bekleyen küçük kalabalığı fark etti. Kapılar açılır açılmaz baygın olan Lurr Ah(Elif) ve uyuyan Jei (Sude) hariç tüm kızlar dışarı çıkarıldı. Birbirlerini boğcak gibi sarılırken bir yandan da ağladıkları farkedilmesin diye ellerinden geleni yapıyorlardı. Yuri (İrem) ve Hana (Sena) baygın olmak için dua edip Lurr Ah (Elif) ve Jei (Sude)'ye baygın oldukları için küfredene kadar kızdıktan sonra kızların hepsini yurda aldılar. Suga vakit kaybetmeden Jei (Sude)'nin odasına gidince onun yatağının ranzanın üst katı olduğunu hatırladı. Ranzanın alt katına koydu onu ve üzerine eğildi. Amacı onu 1 defa daha yanağından öpmekti. Ancak yapamadı. Yapmasını engelleyen şey ise kırpılarak açılan gözlerdi.

"Ne yapıyorsun sen?" Duygusuz bir ses tonu ile sordu Jei(Sude).

Suga afallasa da kendini hemen toparladı ve ayağı kalkıp konuştu.

"Sadece seni yatağına yatırıyorum arabada uyuya kalmıştın. "

"Teşekkürler" dedi Jei (Sude) ve aklına bir şey gelmişçesine ayağa kalktı ve koşmaya başladı. Yurt müdürüne gitmeyi unutmuştu. Tabiki de odasını değiştircekti o 'kuzen' sıfatı kişiyle aynı alanda durmak istemiyordu.

1 saat sonra

Oda değiştirme işlemi çok uzun sürse de içindeki kişiler uğraştığı 1 saate deyeceğe benziyordu. Çünkü oda arkadaşları Suga, Boo (Belinay) ve Jungkook'du! Bu odadayken çok macera yaşayacaktı...

Heyooo çok mu uzun zaman oldu ? Yoksa bana mı öyle geldi?

Kuzen // Park ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin