2.7

858 61 72
                                    

*Jei (Sude)'nin anlatımından*

Boşluk. Hissettiğim şeyleri açıklayan tek şey. Kendimi boşluğa atılmış gibi hissediyordum. Hepimiz üstümüzdekileri umursamadan çıplak ayakla hastaneye koşarken insanları umursamıyorduk. Ne kadar olduğunu bilmediğim bir sürede hastaneye geldiğimizde Danışmaya odasını sorup hızla oraya ilerledim. Oraya yeni varan ben , benden hızlı oldukları için benden önce gelmiş Jessica (Merve) ve Hana (Sena) ile karşılaştım. Ikisi de karşıdaki cama acıyla bakıp ağlıyorlardı. Hızla yanlarına gittim. Cama baktım. Işte oradaydı!!! Bizi ölesiye endişelendiren beden ordaydı. Ama bir farklılık vardı. Kolundaki ona hiç yakışmayan borular ve solmuş teni onu çirkinleştirmişti. Ama o hala güzeldi. Oraya gidip onu kollarından sarsarak kaldırmak ve o boruların ona yakışmadığı bahanesiyle çıkartmak istiyordum ve bunu yapacaktım. O kapıya yöneldim ve kapıyı yumruklamaya başladım. NEDEN AÇILMIYORDU !!! BOŞUNA MI O KADAR KAS ÇALIŞTIM!!! BEN BU KASLA KARDEŞLERİMİ KURTARAMIYCAKSAM BUNLAR NİYE VAR!!! Bağırarak kapıyı tekmelerken kolumdan tutup sakinleştirmeye çalışan 2 hemşireyi kolumu hızlıca hareket ettirerek yere düşürdüm. Önümde belirip bir hemşireyi kaldıran Boo(Belinay) ile gözlerim kocaman açıldı. Gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda orda değildi. Bu neydi ?

Bizden daha yavaş oldukları için buraya yeni varan Yuri (İrem) ve Lurr Ah (Elif)'e baktım. Sonra kendilerini harap etmiş diğer kardeşlerime baktım. Hana (Sena) bağırarak ağlarken, Jessica (Merve) yere çökmüş hıçkırarak ağlıyordu. Ve onların yanında Boo (Belinay) belirince gözlerim yine kocaman açıldı. O en hızlımız olduğunu söyleyerek bizle dalga geçip kahkaha atıyordu. Gözlerimi kapatıp açtığımda orda değildi yine. Bağırmaya başladım.

"NEDEN GİDİYORSUN. SEN BİZİ BIRAKAMAZSIN! SEN BENCİL DEĞİLDİN! BENCİL OLAMAZSIN! BİZİ BIRAKARAK BENCİLLİK YAPAMAZSIN! BİZE ACI ÇEKTİREMEZSİN! SEN ORDAN KALKMAK ZORUNDASIN! DAHA BENİM SENDEN SAKLADIĞIM KAVGALARIMI ÖĞRENİP BANA CEZA OLARAK ŞORT GİYDİRMEDİN! DAHA BEN KENDİ ODAMI TEMİZLERKEN ETRAFI KİRLETMEDİN! DAHA BERABER BALIK TUTMAYA GİTTİĞİMİZ GÖLDE BENİ GÖLE İTMEDİN! ŞİMDİ GELİP SENİN İÇİN AKITILAN GÖZ YAŞLARINI SİLMEK ZORUNDASIN! ORDA BIR YANDAN KIÇ YAYIP BİR YANDAN BİZI ÜZMEYE HAKKIN YOK! Bizi yıkmaya hakkın yok " Son cümlem fısıltı gibi çıkmıştı. Lurr Ah (Elif) geldiğinden beri camı yumruklarken bir yandan da ağlıyordu. Yuri (İrem), sarıldığında güven veren kolları ile Jessica (Merve)'yi sarmış sessizce ağlıyordu. ağlamayan yoktu. Ben bile herkesin beni ağlarken görmesini takmayarak ağlıyordum. Az önce beni tutmaya çalışan hemşireler şimdi Lurr Ah (Elif)'i tutuyordu. Ama boşunaydı. Lurr Ah (Elif), onun duyacağını inanarak konuşuyordu. Hemşirelerin bağırarak söylediği şeyler ve kolundan tutmaları Lurr Ah (Elif)'i durdurmazken benim titreyen sesimle söylediğim tek kelime ile durmuştu.

"Duymuyor" Aynı beni duymadığı gibi...

Ailemin öldüğünü öğrendiğim zamanki gibi yerde oturuyordum ve umutsuzca ağlıyordum tek fark bunda hala cılız bir ışık vardı. Gerekirse o ışığa jeneratör bağlayacaktık ama o ışık hep yanacaktı. Ailesine ne diyecektik? Hepimiz birbirimizi korumaya söz vermiştik. 6 kişi olarak gittiğimiz yerden 4 kişi +yeni bir dost olarak mı dönecektik? Nasıl ailesinin yüzüne bakacaktık ? Ailemi kaybettikten sonraki hayatta kalmamı sağlayan ana damarlardan biri daha kesilince nasıl gülebilecektim ? Gerçekler yüzüme tek tek vururken tek yaptığım daha da harap olmaktı. Geldiğimizden beri tek bir doktor bile bize onun hakkında bilgi vermemişti ve bu bizi daha da çıldırtıyordu.

Lurr Ah (Elif) yere çekerken bende olmayan gücümle sürünerek yanına gittim. Lurr Ah (Elif)'e abla olarak yaklaştığım ikinci andı. İlki, ailesi öldüğü gündü. İkimizin ailesi aynı yıl ölmüştü. İkimizde kolay kolay ağlamazdık. Lurr Ah (Elif)'e sarılırken Hana (Sena)'nında geldiğimizden beri bağırdığı ve ağladığı için boğazı acımış olmalı ki sustu ve o da bizim yanımıza geldi. Üçümüz titreyen ellerimiz ile birbirimize sarılıyorduk. Bir süre sonra ayağa kalktım. Sendelesem de umursamadan Jessica (Merve)'nin yanına gittim. Ilk defa acıyı tadıyordu. Hiç bir zaman zarar görmemişti. Hep ailesi ya da biz onu korumuştuk. Şimdi ise ilk kez acıyı tadıyordu. Birbirine sarılıp ağlayan Yuri (İrem) ve Jessica(Merve)'ye sarıldım. Sırtımda hissettiğim kollar ve yaklaşan hıçkırık sesleri ile Lurr Ah (Elif) ile Hana (Sena)'nında toplu sarılmamıza katıldığını anladım. Hıçkırıkları dışında çıkan ses yokken Yuri (İrem) sessizliği bozdu.

Kuzen // Park ChanyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin