Önceki Bölüm Hakkında Ufak Bir Özet
Jian, başkente doğru, bir kervan ile yola çıkmıştı.
Çünkü Roht klanı, Juan klanı için bir tehdit sayılıyordu.
Ve Jian'nın da, bu tehdidi ortadan kaldırması gerekiyordu.
--------------------------------------------------------------------
Jian yemeğini yedikten sonra, sırtını bir ağaca vererek, uyumaya başladı.
Güneş kendini, yavaş yavaş, gösterirken, Jian'nın göz kapakları da yavaş yavaş aralanmaya başlıyordu.
Jian gözlerini açtığında, etrafa bir göz gezdirdi. Zenginler, arabanın içinde yatarken, fakirler dışarıda bir ağacın kenarında uyumaktaydılar.
Kervan sahibi ve sürücüsü bir taraftan çıktılar ve "Haydi, herkes kalksın. Yola çıkmaya hazırlanıyoruz, kısa bir süre sonra çıkacağız!!" dedi.
Kervan sahibinin sesi ile çoğu kişi uyanmış, bazıları ile hala uyukluyordu. Kervan sahibi, bir kere daha tekrar edince. Bütün herkes uyanmıştı ve ellerini yıkayıp, kahvaltı etmeye hazırlanıyorlardı.
Jian, dünkü pişirdi tavşanın kalan parçalarını, depodan çıkarttı ve yemeye başladı.
Bazılarının yemekleri çok güzel, bazılarının yemekle standart, bazılarının ise çok düşük kaliteli ve hatta bazılarının yemeye yemekleri bile bulunmamaktaydı.
Karınlarını doyurduktan sonra, herkes kervan arabasına bindi ve araba hareket etmeye başladı.
Sabahları yola devam ederek, akşamları ise bir yerde kamp yaparak günler geçti. Gün geçtikçe yolcu sayısı azalıyor veya artıyordu.
Yine bir gün, güneş tam tepedeyken, kervanı koruyan korumalar bir şey hissettiler ve kervan arabası durdu.
Dışarıda bağırışlar duyulmakta ve metallerin çarpışma sesleri duyulmaktaydı.
Arabadaki birkaç kişi, ilk başta ne olduğunu anlamamıştı. Ama sonra, kervana, haydutların saldırdığını anladılar.
Hatta bazı haydutlar, kervan arabasının içine girip, yolculara saldırmaya çalışıyordu. Ama kısa bir süre sonra, ölü olarak yere yığılıyordu.
Haydutlar fazla güçlü değildiler, bir süre sonra çoğu haydut ya öldürüldü yada kaçtılar. Ama korumaların bazıları, yerde, cansız bir şekilde yatıyorlardı.
Kısa bir süre sonra, kervan arabası, tekrar hareket etmeye başladı.
Yine günler geçti, bazen haydut saldırılarına uğradılar, bazende yeni yeni yolcular edindiler. Artık fazla yol yoktu başkente. Varmak üzereydiler kervan yolcuları.
"Haydi! Hava karardı. Bu günde burada kamp yapıyoruz!! Yarın ya da yarından sonra, başkente ulaşmış olacağız! Yani bu son kampımız olacak!" (Kervan Sahibi)
Hava yavaş yavaş kararmış ve kamp yapma zamanları gelmişti. Muhtemelen bu son kampları olacaklardı.
Korumalar atlarından, yolcular ise arabadan indi. 3 veya 4 tane koruma kalmıştı, yolculardan da 4 kişi kalmıştı. Güzel kız ve yanında ki yakışıklı adam, özel koruması olan zengin adam ve Jian. Zengin adamın yanındaki koruma ise tabii kide öldürülmüştü.
Yakışıklı adam, zorla güzel kızı öpmeye çalışmakta, zengin adam ise, yemeğini beklemekteydi.
Kervandaki çoğu kişi, Jian'ın yüzünü merak ediyordu. Hatta bazıları, güzel kızda, "Yüzünü gösterebilir misin?" diye sormuş, ama Jian, net bir şekilde, hayır demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrardan En Tepeye (TEP)
FantasyOyunun bitimine on(10) saniye kalmıştı. Ama o, Diablo, beklemeye kararlıydı ve beklemişti. Sonra ne mi oldu? Tanrı olarak seçildi... Tanrının gücünü elinde taşıyan bir kişi... Ama o güç ile ne yapacak ki? İsterse, Yüce Tanrılık kol...