Önceki Bölüm Hakkında Ufak Bir Özet
Jian tören alanında kahramanın konuşmasını dinledi.
Müdürün konuşmasını dinledikten sonra herkes dağıldı.
Jian ise akademiye doğru yola çıktı.
Akademide kutsal küreye tükürdükten sonra yurda gitti.
Fakat odasına girince ne ile karşılaşsın?
İki tane...
------------------------------------------------------------------
Jian içeriye girer girmez, gözleri direkt olarak iki çıplak narin vücuda takılmıştı.Tabii ki de bizim ikizler bir hayli güçlü oldukları için direkt olarak Jian odada belirince onu hissetmişler ve Jian'ın olduğu yere bakmışlardı.
Üçü de karşılıklı bakışıyordu...
İki çıplak kız sanki hiç çıplak değillermiş gibi Jian'a bakıyor, Jian'da sanki kızlar giyinik değilmiş gibi bakıyordu...
İki kız bir müddet sonra kendilerine gelmiş olmalılar ki Jian'ın baktığı yere bakışlarını çevirdiler. Ardından ise gördükleri manzara karşısında şoka uğradılar...
İkizlerin baktığı yer tabii ki de ikizlerdi ve hemen sonrasında ise yüzleri kıpkırmızı oluvermişti. Fakat Jian o kırmızılığı birkaç salise görebilmişti. Çünkü hemen sonrasında odayı tamamen buz kaplamış, Jian'ın bedeni de dahil her yer buz kaplamıştı.
Ren ve Rin hızlı bir şekilde giyinmişler ve her yeri kaplamış olan buzu parça parça yok etmeye başlamışlardı.
Bir süre sonra ise Jian tekrardan hareket edebilir bir hale gelmişti. Aslında Jian bu hareketi engelleyebilirdi fakat o anda savunması tamamen düşmüştü, sonuçta karşısında iki tane...
Fakat gene de Jian son anda ejderha gözlerini aktif ederek Ren ve Rin'i görebilmeyi başarmıştı. Bu sayede onları giyinirken her bölgelerini görmüş ve her şeyi hafızasının en köşesine sıkıca kaydetmişti. Sonuçta böyle bir fırsat her zaman çıkmazdı, çıktığında ise bu ziyafetin tadını çıkarmak lazımdı...
[YN: İkizlerin adını Ren ve Rin yaptım, umarım beğenmişsinizdir.]
Ren ve Rin gözlerindeki soğuk bakışlarla Jian'a bakmaya başladılar. Jian o gözleri görünce oldukça soğuk olduklarını fakat içten içe çok fazla öfkeli olduğunu hissetmişti.
Rin hiçbir engele takılmaksızın çıkan sesi ile birlikte "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu.
Jian o an içinden adeta kahkaha atıyordu. Çünkü bu kızlar hiç anormal değildi, oldukça doğal bir şekilde ilk soruları 'Burada ne yapıyorsun?' olmuştu. Tabii ki de bu Jian gibi bir kazanova için basit bebek oyuncağı olan bir soruydu. Ve çoktan bu sorudan çıkan seçenekleri kafasında hesaplayıp cevabını vermişti.
"Burası benim odam. Sizin dediğiniz gibi kayıt olduktan sonra ışınlandım ve buraya geldim. Peki siz benim odamda çıplak bir şekilde ne yapıyordunuz? Gerçekten sizin bu kadar terbiyesiz kızlar olacağınızı düşünmüyordum." (Jian)
İki kız bir süre öylece bakakalmıştı. Mantıken Jian'ın söylediklerine göre burası onun odası oluyordu, fakat onlarda burada yaşıyorlardı. O zaman oda arkadaşı falan mıydılar? Hayır hayır, kesinlikle öyle bir şey olamaz. Çünkü onlar ustalarının biricik kızlarıydı ayrıca akademi oda atarken eğer hem erkeğin hem de kızın ilişkisi ya da akrabalık durumu varsa aynı odaya atıyordu. Onun dışında erkek - erkek kız - kız şeklinde oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrardan En Tepeye (TEP)
FantasíaOyunun bitimine on(10) saniye kalmıştı. Ama o, Diablo, beklemeye kararlıydı ve beklemişti. Sonra ne mi oldu? Tanrı olarak seçildi... Tanrının gücünü elinde taşıyan bir kişi... Ama o güç ile ne yapacak ki? İsterse, Yüce Tanrılık kol...