Bazı arkadaşlar diyor ki bölümü 7k kelime filan yap. Ula ben diyorum ki bölüm yazamıyorum, adam istiyor benden 7k kelime. Şimdi iyi bak nasıl çıkıyor 7k kelime...
Arkadaşlar bu bölümü diğer bölümler gibi düzgün bir şekilde yazma ihtimalim yok. Maalesef IQ seviyem bunun için çok fazla... Bunun için bu bölümü kendi ağzımdan yani hiç üçüncü şahıs kullanmadan direkt karşınızda oturup fakirlikten ucuz içki olan kolonyayı içiyormuş gibi anlatacağım.
Evet en iyi nasıl anlatacağımı düşünürken en iyisi en baştan başlamak dedim ve hadi başlayalım...
Jian'ın oluşması için gereken spermler daha yeni babasının penisinden çıkıp anasının rahmine girmişti. Ve 100'ü aşkın spermler bir at gibi yarışıyorken sağ kanattan hakan şükür bastırarak birinciliği ele geçirdi ve rahime ilk ulaşan o oldu.
Neyse abartmadan son bölüme yakın yerden başlayak...
Jian artık sperm olmaktan çıkmış ve büyümüş boylanmış hatta ilişkiye bile girmişti. Vay pezo...
Artık okul çağı geldiği için akademiye gitmesi gerekiyordu. Ve ona da gökten nereden geldiği belirsiz olan bilet sayesinde akademi kapıları açılmış oldu.
Neyse Jian okula gitti ve ikiz güzellikle aynı odada yaşamaya başladı ve onları çıplak gördü falan filan. Sonraki sabahta okul müdürünün yanına çağrıldı ve ikizleri korumanın karşılığı olarak onu çırak olarak yanına alacağını söyledi. Jian da sanki dünden hazırmış gibi direkt olarak kabul etti. Lan bi insan biraz düşünür hemen ne kabul ediyorsun...
En son bölüm böyle bir yerde bitmişti. Şimdi gelelim sonraki yerlere.
Jian bu müdür ile çalıştı çalış ve bütün büyülerini evrimleştirdi. En son işte ateş ile bir kadın bir de erkek silüet yaparak onlara terbiyesizce şeyler yaptırıyordu...
Sonra Jian büyüye çalışırken bir yandan da ikizlerle aynı odada kalıyordu. Tabii arada banyodan çıplak çıkmalar falan filan ikizleri kendisine aşık etmişti. En sonunda da ikizlerden az konuşman fakat işi çoktan kavramış olan geceleyin Jian uyurken Zeonn'un kedisi gibi direkt Jian'a atlamış ve çatur çutur yemişti. Tabii ki de yandaki ikizde arada kaynamıştı...
Bir süre böyle geçtikten sonra bunlar iyice kaynaşıyor ve evlenmek için müdürden izin almaya gidiyorlar. Müdür zaten bu olayı çoktan biliyor, müdür çakal bir sapık tıpkı Jian gibi...
Tabii ki dediğim gibi müdür çakal diyor ki Jian'a "Bak bakalım bende bu iki güzeli sana bedava verecek göz var mı? Ben onları o kadar yetiştirdik başlık parası vermeden olmaz!" diyor.
Bizim müdür kurnaz, fakat biraz eski kafalı ki hala başlık parası topluyor. Birde utanmadan "Dünyanın uzaya döküldüğü yerde dünyanın başında yaşamış olan bir yetiştiricinin mezarı bulunmakta. O mezardaki değerli taşı bana getirirsen kızları sana veriririm." diyor.
Jian'ın aklında bir anda ikizleri gelinlikle görüyor ve tipik bir enayi gibi direkt gidiyor dünyanın uzaya döküldü yere.
Tabii ki bu yer öyle her yerde göreceğin bir yer değil. Böyle her tarafta devasa sütunlar. Sütunların üstünde ise striptiz yapan göt pardon gök kuşağı atları falan filan. O kadar fantastik bir yer yani.
Neyse Jian o fantastik yerde dövüşüyor dövüşüyor ve sonunda son dövüşeceği kişiye geliyor. Ama bu şey o kadar güçlü ki! Her tarafından güçlü olduğu belli oluyor. Jian ise bu şeyi görünce resmen altına sıçacak idi. Çünkü bu bir karıncaydı. Jian'ın ise en çok korktuğu şey karınca idi!
Ama tabii ki de uzun bir uğraştan sonra Jian en çok korktuğu şeyi yenmeyi başarmış ve mezara ulaşmıştı.
Jian yerde gömülü bir mezar beklerken havada uçan bir tabut görünce keçileri kaçırmış bir halde "Bu hangi din yav??" diye düşünmeye başlamıştı. Tabii bulamayınca da gidip mezarın kapağını açtı. İçeride bir ölü beden ve birbirlerinden değerli hazine bulacağını sanıyordu fakat birde ne görsün? Organik salatalık! Hemde büyüklerinden!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrardan En Tepeye (TEP)
FantasyOyunun bitimine on(10) saniye kalmıştı. Ama o, Diablo, beklemeye kararlıydı ve beklemişti. Sonra ne mi oldu? Tanrı olarak seçildi... Tanrının gücünü elinde taşıyan bir kişi... Ama o güç ile ne yapacak ki? İsterse, Yüce Tanrılık kol...