Önceki Bölümden Ufak Bir Özet
Jian, Jang klanının hazinesinden, 3 eşya almıştı.
1- Sertleşme Tekniği 2- Kuba'nın Küpesi 3- Element Topu (Ateş)
Ardından, eşyalar hakkında bilgi almasını sağlayan, Tanrı Gözü! tekniğini kazandı.
Sonraki seviyeye geçememesinin nedenini öğrendi.
Jang klanına, Roht klanının varisi, Huan Roth gelmişti.
--------------------------------------------------------------------------------------
Savaş kapıya dayanmıştı.
Artık savaş zamanıydı.
Artık kan dökme zamanıydı.
Artık bu şehrin tek sahibinin belirlenmesi gerekiyordu.
Juan ve Jang klanı arasından ki bitmek bilmeyen düşmanlık artık sona erecekti.
Bu düşmanlığı kim sona erdirecekti? Kim bu savaşı kazanacaktı? Savaşı kazanan, kazanmış mı olacaktı? Yoksa, kazandığı halde, gene kaybedecek miydi?
Şu anda, Juan klanı, planlarını yapmış ve saldırmaya hazırlanıyordu. Jang klanı ise, son düzenlemelerini yapıyordu.
Juan klanının planı basitti. Güçlü olanlar iç eve girecek, zayıf olanlar ise avludaki askerleri katledecekti.
Tabii ki zayıf olanların içinde, Jian'da vardı. Çünkü Ming'e göre, Jian hala zayıf ve küçük bir çocuktu.
Ama Jian, tabii ki verilen emre itaat etmeyecek ve iç eve, gizli bir şekilde, saldıracaktı.
Gizli saldırı konusunda, kimse Jian'ın eline su dökemezdi.
"Jian unutma, eğer karşına güçlü bir rakip çıkarsa, hemen kaçacaksın!" (Ming)
"Peki peki büyük baba." demişti Jian. Dışarıdan, söz dinleyen, uslu bir çocuk gibi görünse de, içerisinden yaramaz bir çocuktu.
Bütün Juan askerleri, Jang klanına saldırmak için gidiyordu. Her ne kadar gece olsa da, askerleri gören halk, hemen evlerine giriyor ve hiç bir ses çıkartmıyordu.
Çünkü anlamışlardı, yarın bu şehri sadece 1 klan yönetecekti. Ve halktan kimse, bu savaşın ortasına düşmek istemediği için, hemen evlerine çekilmiş ve hiç ses çıkartmamıştı.
Birkaç dakika sonra, Jang klanına varmışlardı. Jang klanı ise, ayrılmaya hazırlanıyorlardı.
Bir anda, bütün Juan klanının askerleri, Jang klanının avlusuna atladı. Hazırlıksız yakalanan Jang klanı askerleri ise, ilk başta şaşırsalar da, daha sonradan hemen ortama ayak uydurup onlarda saldırdı.
Avluda tam bir katliam sürmekteydi. Yüksek rütbeli Jang klanı askerleri ise, klanın iç evindeydi. Bu yüzden, Juan klanında ki yüksek rütbeliler, klanın iç evine gittiler.
Jian, tam bir öldürme aracına dönüşmüştü. Daha doğrusu, kurban bayramında ki kasaplara dönüşmüştü. Her hançerini salladığında her okunu attığında, bir kişi yere düşmekteydi.
Jang klanının avlusunda, bir nehir ortaya çıkmıştı. Kırmızı renkli akan bir nehir! Her taraf kıpkırmızıydı.
[Yn: Savaştan sonra = Kumaştaki kan lekesi nasıl çıkar... Google Arama :D (Ovalıyorum ovalıyorum, çıkmıyor!!]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrardan En Tepeye (TEP)
FantasyOyunun bitimine on(10) saniye kalmıştı. Ama o, Diablo, beklemeye kararlıydı ve beklemişti. Sonra ne mi oldu? Tanrı olarak seçildi... Tanrının gücünü elinde taşıyan bir kişi... Ama o güç ile ne yapacak ki? İsterse, Yüce Tanrılık kol...