Önceki Sezon Hakkında Ufak Bir Özet
Jian klanını korumak için başkent Laajra'ya gitti.
Daha sonra orada ünlü olan bir çetenin lideri oldu ve Roht klanını çökertme planlarına başladı.
Ardından bir süre sonra ormana gitti ve tilkiler ile karşılaştı. Ve tabii ki de tilkileri yanına aldı.
Daha sonra ormanda bir mağarada Shé klanı ile karşılaştı. Ve Shé klanı da plana dahil oldu.
Sonra Jian ormandan çıktı ve Roht klanının içine sızdı.
Ve teker teker Roht klanının varisleri ile uğraştı. Bu sırada ise önemli biri olan Xue'yi aldı.
Artık zamanı geldiğinde ise Roht klanını yok etti.
Fakat söylenen bir sözden dolayı sinirlendiği için kendi şehrine gitti.
Hemen ardından ise bütün Juan klanını yani kendi klanını katletti.
-----------------------------------------------------------------
[Yn: Olabildiğince özeti kısa tuttum. Eğer kendimi kaptırırsam özet 5-6 bin kelime olabilirdi... ]
Jian ve Xue bir süre boyunca hasretlerini bir nebze olsa da dindirmek için birbirlerini sarmalamıştı. Fakat sakın ola yanlış bir şey anlamayın, sadece özlemlerini gidermek için dostça(!) bir şekilde sarılıyorlardı.
Artık buna dayanamayan tilkiler ve griffin kendi doğalarına gelmişler gibi hayvan sesleri çıkartmaya başlamışlar ve bununla da kalmayıp tıpkı ilgi isteyen küçük bir kedi yavrusu gibi ikiliye sürünüyorlardı.
Ama sakın ola aklınızda şirin bir hayal oluşmasın. Artık sizin bildiğiniz hayvanlara hiç ama hiç benzemiyorlardı onlar. Birde olayı şu yönüyle anlatmayı deneyelim.
İki normal insana sürünmekte olan yedi kuyruklu devasa bir bedene sahip olan iki tilki düşünün. Ama sakın ola gene şirin mi şirin bir canlı kurgulamayın kafanızda. Çünkü bu tilkiler, tilkiye çok ama çok az benziyor idi. Tam bir azman canavarı gibiydiler. Bu tilkilerin sahip olduğu, tıpkı kılıç dişli aslanın ki gibi, iki ufak kılıç diş vardı.
Bunu uzaktan biri seyretse, iki tana canavarın kıstırdığı avın bedenini incelediğini sanması olasılıklar için en tutarlı seçenek olurdu.
Hatta eğer seyreden kişilerin sahip olduğu beyinleri olayı biraz daha değiştirerek iki tilkinin bedenine birkaç yara izi ve ufak kılıç dişlerine de bir miktar kan ekleyebilirdi. Sonuçta insan beyni bazı durumlarda olmayan şeyleri var gibi göstermeye meyilli idi.
Neyse bunlardan bahsetmeye gerek yok. Bu olayın ilginç tarafı büyük bir canavarın devasa gagası ile birlikte Xue'nin kafasını dürtüklemesi idi. Sanki yavruları için yemek seçiyor gibiydi. Fakat yemeği beğenmemiş olmalı ki önceki oturduğu yer gidip tekrardan uslu bir köpek gibi kalçasının üstüne oturmuştu. Ve belirtmek gereksiz olacak ki bu bir hayli komik fakat ondan bir kaç kat daha fazla korkutucu görünüyordu.
Kısa bir süre sonra dörtlü yere oturdu fakat Jian'ın ve Xue'nin arasında iki tilki ve bir de griffin bulunuyordu.
Burada tuhaf olan şeyin tilkilerin ve griffinin arada sırada birbirine bakmalarıydı.
Griffinin, tilkilere bakmasındaki sebep tilkilerde kendi kutsallığı kadar bir kutsallık hissetmişti. Sanki bu tilkiler onunla eşit güçteydiler. Fakat kısa bir süre sonra bir kedinin kendisi kadar güçlü olacağına hiçbir ihtimal vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tekrardan En Tepeye (TEP)
FantasyOyunun bitimine on(10) saniye kalmıştı. Ama o, Diablo, beklemeye kararlıydı ve beklemişti. Sonra ne mi oldu? Tanrı olarak seçildi... Tanrının gücünü elinde taşıyan bir kişi... Ama o güç ile ne yapacak ki? İsterse, Yüce Tanrılık kol...