-22-

4.1K 222 29
                                    

Düşüncelerle boğuştuğum dün geceyi zor da olsa atlatabilmiştim. Selçuk'un sözleri sayesinde dün, daha çabuk toparlanmıştım. Ve şu an Efe ile kavga ediyoruz. Gerizekalı bir kadın yüzünden, kuzenim ile kavga ediyorum. Ne hoş!

"Sen defilenin en güzel elbisesini nasıl ona giydirirsin? Bize yaptıklarını ne çabuk unuttun!"

"Şule hakkında düzgün konuş Alev! O benim sevgilim."

Bana onu savunuyor! Holdingi bizden alan kadını savunuyor!

'Sana, o benim sevgilim diyor'

Bu iç ses neden olur olmadık anlarda konuşuyor?

"Holdingi bizden zorla almaya çalışan ve alan kadın ile mi sevgili oluyorsun Melih Efe Saraçoğlu?" diye bağırdım. Holdingin kafesindeki herkes bize bakıyordu. Ama bu benim umurumda bile değil!

"Her insan hata yapar. Bunu en iyi senin bilmen gerekir Alev. Sen ilk gün Şule ile o şekilde konuşmasaydın, belki de bugünlere gelmeyecektik!"

Şimdi de suçlu ben mi oldum? İnanamıyorum ya!

"Şule hatasını anladı ve özrünü diledi."

Dediği şey ile donup kalmıştım. Demek özrünü diledi!

"Hiç tanımadığın bir kadın senden özür diliyor ve sen de ilk 'özür dilerim' deyişinde onu affediyorsun. Ama kuzenin senden defalarca özür dilemesine rağmen; onu üzdükten, ağlattıktan sonra affediyorsun. Buradaki adaleti bana gösterir misin Efe?"

"Sen annenin, yengenin ve kuzeninin Selçuk'un doğru adam olmadığını söylemesine rağmen; hiç tanımadığın bir adam ile sevgili olabiliyorsun da, benim Şule'yi affetmem mi gözüne batıyor?"

Sustum... Sorduğu soruya karşı sadece sustum! Çünkü verecek cevabım yoktu. Ağzımdan çıkacak bir kelime de, susmam da onu haklı çıkaracak. Ve öyle de oldu. Sustuğum için o haklı çıktı.

İki kuzenin arası hep böyle mi olur? Yoksa, Saraçoğlu Holding'den dolayı mı böyleyiz? Kendi mutluluğumuzu ikinci plana atarken, aramızdaki saygıyı kaybetmek zorunda mıyız? Yoksa ortada birimizin bilmediği başka bir şey mi var?

Telefonuma gelen bildirim sesi ile düşüncelerime ara verdim. Yanımdaki sandalyeye koyduğum siyah çantamı alıp telefonumu içinden çıkardım ve mesajı okudum.

"Efe yanındaysa ona, akşam dördümüzün yemeğe çıkacağını söyle. Hamle yapma sırası bizde. Seni seviyorum..."

Doğru ya! Selçuk dün 'bir dahaki hamleyi o değil biz yapacağız' demişti. Karşımda oturan ama bana bakmayan Efe'ye baktım.

Özür dilemeli miydim? Alttan alacak olan kişi ben mi olmalıydım? Sanırım iki sorunun cevabı da evet. En azından Efe gerçekleri görene kadar alttan alacak kişi ben olmalıyım. Hem, özür dilemezsem akşam yemeğe gelmez.

"Efe?" diye onu çağırdığımda bakışlarını bana çevirdi. Ama bir şey demedi. Zaten bir şey demesini beklemiyorum, şu an.

"Özür dilerim." dediğimde yüz ifadesinden şaşırdığını anlamıştım. Alttan alacağımı düşünmemişti sanırım. Sessiz kalmaya devam edeceğini anladığım için konuşmaya devam ettim.

"Hatta akşam sen, Şule, ben ve Selçuk yemeğe çıkalım. Yengemden de özür dilerim."

İkinci bir 'şaşkın Efe' ile karşı karşıyaydım. Yine beklemediği bir şey demiştim.

"Pekâlâ, akşam görüşürüz o zaman." dedi ve sandalyesinden kalkıp uzaklaştı.

***

"Efe'yi aradın mı?"

"Evet aradım, otoparktalar."

Selçuk; giydiği lacivert blazer ceket, beyaz v yaka tişört ve kot pantolonu ile mükemmel olmuştu. Ben de askılı, lacivert ve dizlerimin birkaç parmak üstünde olan bir elbise giymiştim. İkimiz beraber çok uyumlu olmuştuk.

Karşımdaki sandalyelerin geri çekilmesi ile başımı yukarı kaldırdım. Şule ve Efe gelmişti. Efe; bordo renkli gömlek ve siyah pantolon giymişti. Şule ise kırmızı renkli mini bir elbise giyinmişti. Saçlarının rengine baktığımda, bir kez daha doğduğumdan beri hiç boyamadığım siyah saçlarıma şükrettim. Ve tabi kendimi tebrik ettim. Çakma sarışın Şule!

"Pek bir neşelisin yenge?"

"Efe sayesinde neşeliyim görümcecim."

Görümceymiş, hah! Ben senin anca celladın olurum pis sarışın! Ama sen dur. O havanı da, neşeni de söndürmezsem ben de Alev değilim!

Şule benim, Efe de Selçuk'un karşısına oturduktan sonra siparişlerimizi verdik. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra Selçuk cebinden telefonunu çıkardı.

"Size dinletmek istediğim bir şey var."

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

"Şule hatasını anladı ve özrünü diledi." Efe onu bu şekilde affetti ve sevgilisi oldu sanmayın. Gerçekler çok yakında Efe'in ağzından gelecek. :)

Acaba Selçuk ne dinletecek? Tahminlerinizi bekliyorum...

SARAÇOĞLU HOLDİNG (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin