SARAÇOĞLU HOLDİNG (Tamamlandı)

-14-

"Hâlâ sana inanamıyorum Alev!"

Dün annem, bugün arkadaşım Merve... Kimse inanamıyor bana zaten. Sanki hayatlarında evlenecek insan görmediler. Ben de bu şekilde tanıştım evleneceğim adam ile. Benim de 'tanışma hikâyem' böyle...

Evet, belki onu çok iyi tanımıyorum. Ama kim bilir, belki de hayatımın aşkı oydu. Belki o benim kaderimdir. Ben bunu kabullendim. Kimin ne dediği umurumda değil. Hem, bu sayede 30 yıllık holding kurtuldu. Holding, benden daha önemli. O bize dedemden miras.

"Alev!" diye bağıran Merve'ye 'ne oldu' der gibi baktım.

"Şimdi sen ciddi ciddi onunla evlenecek misin?"

"Evet." dedim net bir sesle.

"Holding yüzünden düştüğün duruma bak!"

Haklıydı. Bu duruma holding yüzünden düştüm. Ama bu holding dedemizden bize mirastı. Gelecek nesillere kadar yürütülmeliydi. Ve mutluluk asla önemli değildi. Aynı yıllar önce dedemin yaptığı gibi... Bu çok katı bir kuraldı. Ama sonuçta kuraldı. Uygulanması gerekiyordu.

Kapının çalmasıyla bakışlarım o tarafa yöneldi. Kapı açıldı ve Asu yenge içeri girdi. Ayağa kalkıp "Hoş geldin Asu yenge." dedim ve onu öptüm.

"Hoş buldum canım. Biras konuşabilir miyiz?"

Bu demek oluyordu ki; yalnız konuşalım. Merve durumu anlamıştı.

"Ben kalkayım artık. Zaten bir işim vardı." deyip gitti. Merve'nin kalktığı koltuğa Asu yenge oturdu. Ben de hemen karşısına.

"Nasılsın Alev'ciğim?"

"İyiyim yenge. Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim canım. Nasıl gidiyor? Holding nasıl?"

Hani birinden bir şey istemek ya da ona bir şey söylemek için önce onu yumuşatırsınız ya, işte Asu yenge şu an öyle yapıyordu. Hadi hayırlısı...

"Güzel gidiyor. Holding kurtuldu. Hem Şule'den, hem de iflas etmekten."

"Güzel, Selçuk'un teklifi sayesinde mi oldu bunlar?" diye sorduğunda sadece başımı salladım. O sırada kapı açıldı ve Efe içeri girdi.

"Anne?"

"Efe?"

İkisi de çok şaşırmıştı.

"Ben sana ne demiştim anne?"

Efe "Oğlum lütfen yeter." diyen Asu yenge'yi dinlemeden bana döndü.

"Kıyafet tasarlanması gereken bir firma var. Ve gitmemiz gerekiyor." dediğinde başımı salladım ve ayağa kalktım.

"Kusura bakma yenge." dedim mahcup bir ses tonu ile.

"Önemli değil canım. Sonra konuşuruz."

O anda kapı tekrar çaldı. Bugün de odama gelen gelene. Bu sefer Selçuk gelmişti. Elinde de kocaman bir 'gül buketi' vardı.

"Bölüyor muyum?"

"Hayır, biz de kalkıyorduk." dediğimde yanıma geldi ve yanağımı öptü. Sonra da buketi bana uzattı. Buketi elinden aldım ve teşekkür ettim.

Efe ve annesi buraya ters ters bakıyorlardı.

"Selçuk, bizim iş toplantısına gitmemiz gerekiyor. Kusura bakma ama telafi edeceğim." dediğimde başını salladı ve bana sarıldı.

"Önemli değil canım. Akşam yemeğe çıkarırım seni." dedi ve göz kırptı. Başımı 'tamam' anlamında salladım.

***

"Evet sayın konuklar, hepinizi tek tek dinledik. Ve yaptığınız konuşmalara göre en iyi holdingin hangi holding olduğuna karar verdik."

Eskiden olsa Efe ile heyecanla birbirimize bakardık. Ama şu an Efe bana bakmıyordu bile.

En iyi holding olarak bizi seçmeliler. Çünkü o firmanın kıyafetlerini biz tasarlamalıyız. Bu firma çok büyük ve tanınmış bir firma...

"Ve, firmamızın kıyafetlerini tasarlayacak holdingin adı SARAÇOĞLU HOLDİNG!"

İşte bu! İflastan ve Şule'den kurtulduktan sonraki en mükemmel haber bu. Yarınki gazete manşetlerini dört gözle bekliyorum.

Efe'nin ayağa kalktığını görünce, ben de ayağa kalktım. Etrafımızdakileri selamladıktan sonra salondan çıktık. Efe ile yan yana çıkışa doğru yürürken konuştum:

"Yaptığın konuşma çok etkiliydi, tebrikler."

Efe'nin verdiği karşılığın konu ile uzaktan yakından alakası yoktu. Nereden çıktı şimdi bu?

"Sen eve git istersen. Malum, akşam yemeği için kıyafet seçmelisin. Selçuk'unu bekletme."

"Ben sana ne diyorum, sen ne diyorsun? Gerçekten yeter artık. Nedir Selçuk ile derdin? Ya doğru düzgün anlat, ya da bu şekilde davranmayı kes! Çünkü bıktım artık bu hâllerinden!"

"Ben seni zeki bilirdim Alev SARAÇOĞLU. Meğer sandığım gibi değilmişsin."

"Yoksa sen?"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

'Yoksa sen...' devamını siz getirin. :) Sizce Alev devamı olarak ne diyecek? Ne geldi aklına?

Asu yengesi ikinci kez Alev'e anlatmayı denedi. Tekrar başarısız oldu. Ama pes etmeyecek! ;)

Multimedyada Selçuk'un aldığı gül buketi var...