Pazar günü... Pazartesi gününden bir gün önce. Cumartesi gününden bir gün sonra. Cuma gününden iki gün sonra. Perşembe gününden üç gün sonra. Ça..ne saçmalıyorum ben ya? Şule yüzünden akıl kalmadı bende! İki gündür onun söylediği şeyi düşünüyorum.
'Size öyle bir şey yapacağım ki, bana yaptıklarınıza pişman olacaksınız! '
Ne yapacaktı ki? Ne yapabilirdi? Ama iki gün oldu. Hâlâ ondan ses yok. Aslında sarhoştu o gün. Belki unutmuştur.
"Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında kızım?"
"Bence onu öldürtelim. Seri katil tutacağım."
"Ne öldürtmesi Alev? İnsan kayınvalidesi olacak kadını öldürtür mü?"
Ne kayınvalidesi? Ne öldürtmesi? Annem başka şeylerden bahsediyormuş. Anneme döndüm ve "Konu neydi anne?" diye sordum. "Senin aklın nerede Alev? Pişman mısın yoksa?"
"Evet anne, çok pişmanım." Hem de çok pişmandım. İlk gün Şule'ye öyle davranmasaydım, öfkemi kontrol edebilseydim; belki de bu günlere gelmeyecektik.
"Efe ile ilgili olan konudan mı, yoksa Selçuk ile ilgili olandan mı pişmansın?"
"Ne Selçuk'u anne?"
"Pişmanım dedin ya."
Annem onu mu anladı? Yok, yok ben aklımı kaybettim. En iyisi ilan vereyim. Of! Allah'ım sen akıl fikir ver bana.
"Ben onun için demedim ki. Başka bir şey düşünüyordum."
Ne anneme, ne de yengeme anlatmamıştık Şule'nin dediklerini. Yani öyle karar vermiştik, şimdilik.
"İki gündür böyle dalgınsın, abuk sabuk cümleler kuruyorsun. Hem Asu aradı sabah, Efe de senin gibiymiş. Bizim bilmediğimiz bir şey var."
Anneme cevap vermek için dudaklarımı araladığım sırada, telefonum çaldı.
'Efe arıyor...'
"Efendim Efe?"
"Annen ne kadar ısrar ederse etsin, ona hiçbir şey söylemeyeceksin! Bunu kimseye söylemeden halledeceğiz, sadece ikimiz. Tamam mı?"
Bu demek oluyordu ki; Selçuk'a da bir şey söyleme. 'Tamam' diyerek telefonu kapattım. Daha sonra oturduğum koltuktan kalktım. "Sizin bilmediğiniz bir şey yok, anneciğim." deyip annemi öptüm ve odadan çıktım. Daha doğrusu kaçtım. Yoksa annem öğrenmek için çabalayacaktı.
***
"Eee, nasıl gidiyor eniştemle hayat?"
"Ne eniştesi Merve?"
Merve'ler sonunda tatilden gelmiştiler. Sabah annemden kaçtıktan, Merve beni aradı ve akşam bize geleceğini söyledi. On dakika önce, Batuhan onu bizim evin önüne bırakıp gitti. Her ne kadar içeri girmesi için ısrar etsem de, 'Efe ile buluşacağım' deyip gitti.
"Selçuk eniştem, canım."
"Güzel gidiyor. Geçen ailesi ile tanıştık."
"Hmm, kaynananı beğendin mi?"
"Hoş kadın, ailecek sıcakkanlılar."
Ne kadar sıcakkanlı olduklarını gördük. Ama sonradan gelip özür dilemişti.
"Anladım da, sanki senin bir şeyin var? Her şeyi birbirimize anlattığımızı biliyorsun."
Tabi ki biliyordum. Merve ile arkadaştan öteydik. Batuhan ile Efe de öyle.
Efe'nin beni sevdiğini, Selçuk'un ailesi ile tanışmaya gittiğimizde olanları, Şule'nin en son söylediklerini; Merve'ye anlatmamıştım. Bunda tatile gitmelerinin de payı var ama. Bence anlatmalıyım.
Derin bir nefes aldım ve her şeyi ona anlattım.
"Vay be! Efe seni seviyormuş, hem de iki yıldır. Kayınvaliden olmaya aday olmuş olan kadın önce 'ayrılın' diyor, sonra da senden özür diliyor. Ve Şule sizi tehdit ediyor. Daha ne kadar saklamayı düşünüyordun bunları kankacığım?"
Kankacığım mı? Biz ne zaman birbirimize 'kanka' dedik ki? O değil de, 'kayınvaliden olmaya aday olmuş olan kadın' ne ya? Kısaca 'kayınvaliden' kelimesi varken...
"Saklamadım. Sadece sen tatildeydin ve fırsat olmadı."
"Anladım, yarın işin var mı? Yani holdingden çıktıktan sonra."
Başımı olumsuz anlamında salladım. "İşim yok, neden sordun?"
"Yarın seninle sahilde dolaşalım. Konuşmak istediğim şeyler var." dediğinde başımı salladım. Neden şimdi anlatmadığını da çok merak ettim. Neyse, yarını bekleyip göreceğim.
*****************************
Çok güzel bir bölüm değildi, biliyorum. Finale yaklaşırken olayları biraz dağıttığım için bu bölüm böyle oldu. Ama gelecek bölümler daha iyi olacak, toparladım yani. ;-)
Bu akşam 38. bölüm de gelecek, bilginize...
Düşüncelerinizi merak ediyorum, hoşça kalın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARAÇOĞLU HOLDİNG (Tamamlandı)
General Fiction{SARAÇOĞLU SERİSİ - 1.} • Saraçoğlu Holding Eşref Saraçoğlu tarafından çok büyük zorluklar içinde kurulmuş olan bir holdingtir. Bu holding kurulurken gerekli olan maddi ve manevi bütün masraflar 'SARAÇOĞLU' soyadında olan kişiler tarafından karşılan...