-19-

4.2K 242 40
                                    

Bölüm şarkısı: "Nalan - Affedemem" (şarkı çok uydu benden söylemesi) :)

****

Bu doğru olamaz!

"Peki resim? Resimde her şey açık zaten! Neyi inkâr ediyorsun Alev?"

Hemen masadan kalkıp odadan çıktım. Asansörün önüne geldiğimde düğmeye defalarca bastım.

"Gelsene artık Allah'ın belası!"

İki tarafa açılan gri kapıları görmem ile hemen asansöre bindim.

En başından beri hepsi bir oyun muydu? Ne kadar da aptalım!

"Allah kahretsin!"

Asansör zemin kata gelince içinden çıktım. Cebimdeki telefonu çıkarıp Selçuk'u aradım.
"Sakin ol Alev."

Telefon ilk çalışta açıldı.

"Efendim canım?"

"Konuşmamız lazım!" diye bağırdım.

"Tamam, akşam yemeğe çıkalım." dediğinde bağırarak "Şimdi! Holdingin yanındaki kafede!" dedim ve telefonu kapattım.

Bu nasıl olur ya? Ben ona inandım! Bir oyun olmadığına inandım! Ama o ne yaptı? Ne yaptığını, neden yaptığını da bilmiyorum!

Şule onun sevgilisi ise, neden onun adını kirletmek istedi? Neden onu rezil etti? Efe bunu biliyor muydu?

Kafenin önüne geldiğimde içeri girdim. Boş gördüğüm ilk masaya oturduğumda yeşil tişörtlü bayan garson yanıma geldi.

"Ne arzu ederdiniz?"

"Su!"

Kısa bir süre sonra Selçuk'u kapıda gördüm. Etrafa göz gezdiriyordu. Bu tarafa bakınca beni gördü ve buraya doğru geldi.

"Merhaba canım." dedi ve beni öpmek için bana yaklaştı. Sinirle geri çekildiğimde gözleri, şaşırdığını belli ediyordu. Şaşkın gözlerle karşımdaki sandalyeye oturdu ve benim konuşmamı bekledi.

"Biliyor musun, ben sana güvenmiştim. Çevremdekilerin olumsuz yorumlarına rağmen güvenmiştim!"

"Dediklerinden hiçbir şey anlamadım. Bir şey mi oldu?" dediğinde sesli bir şekilde güldüm.

"Ben her şeyi öğrendim Selçuk Mert Demiray!"

Etraftaki herkes bize bakıyordu. Ama bu benim umurumda değil!

"Neyi öğrendin? Ne oldu?"

Hâlâ bilmiyormuş gibi yapıyor ya!

"Ama benim anlamadığım şey ne, biliyor musun? Bir insan neden sevgilisinin adını lekelemek istesin ki?"

"Ben senin adını lekeleyecek ne yaptım?"

"Diğer sevgilinden bahsediyorum Selçuk!" dedim ve telefonumdaki resimleri ona gösterdim.

"Kim gönderdi bunu sana? Sen her şeyi yanlış anlamışsın."

Hah! Yanlış anlamışım. Karşısında aptal falan mı var sanıyor bu adam? Kırmızı gül, el ele tutuşmalar... Bir de 'o benim düşmanım, rakibim' diyor!

Selçuk masanın üstündeki elimi tuttuğu an, geri çektim.

"Alev, bu resimler çok eski. Yeni çekilmiş bir resim değil."

"Ben." dedim ona bağırarak, zorla yutkunarak, hayal kırıklığına uğramış olarak.

"Her şeye inanabilirim. Nelere inanabileceğimi tahmin bile edemezsin. Şekerin gerçekten de çocukken daha lezzetli olduğuna, bir yaban arısının uçmasının aerodinamik açıdan imkansız olduğuna, ışığın hem dalga hem parçacık olduğuna, bir yerlerde bir kutunun içinde canlı ve aynı zamanda ölü olan bir kedi bulunduğuna, ama kediyi beslemek için kutuyu açmazlarsa sonunda yalnızca iki ayrı biçimde ölü olacağına; ve evrende evrenden milyarlarca sene daha yaşlı olan yıldızlar bulunduğuna inanıyorum. Ama sana inanmıyorum Selçuk!"

Söylediklerim karşısında gözleri büyümüştü. Ben bile kurduğum cümleye şaşırdım. Vay be! Ne dedim ben öyle.

Sandalyemi geri ittim ve ayağa kalktım.

"Bunca şeye inanabiliyorsun. Ama bana inanmıyorsun. Beni bir dinlesen bana da inanacaksın. Yalan söylemediğime, resmin doğru yorumunun ne olduğuna..."

Dinlemeli miydim onu?

Hayır, dinlemeyeceğim! Masadaki çantamı aldım ve kapıya doğru yürüdüm.

"O resimler iki yıl önce çekilmişti."

Dediği şeye karşı arkamı döndüm. Doğru mu söylüyordu?

"Ben ve Şule iki yıl önce birlikteydik."

Buna inanmalı mıydım?

"Ama bir gün Şule'nin beni aldattığını öğrendim."

Çıkışa doğru gitmedim ve ayakta onu dinledim.

"Ve o günden sonra da ondan nefret etmeye başladım. Ondan ayrıldım. Tabi o; hatalı olmasına rağmen beni suçladı, bana düşman oldu. Ben ne yaparsam rakibim oldu. Hep mutsuz olmam için çabaladı! Ve şimdi de sana eski fotoğrafları atıp, benden ayrılmanı sağlamak istiyor."

Söyledikleri gerçek miydi?

÷×××××××××××××××××××××××××÷

--->Sizce Alev buna karşı ne yapar? Selçuk'a inanır mı?

--->Alev'in kurduğu o uzun cümle hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sanırım orada saçmaladım¿ :/

SARAÇOĞLU HOLDİNG (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin