♪10♪

1.6K 103 30
                                    

Şarkıyı gerçekten çok sevdiğim için koydum, dinlemek size kalmış,,

Xx

♪10♪

Telefonumu elime vurarak etrafa bakınarak yürümeye devam ettim. Koluma havlularımı asmıştım ve çantam ile poşetimi de Michael'ın gösterdiği kıza vermiştim. Sorunsuz bir alışveriş olmuştu ama şimdi de Troye'u bulamıyordum.

Uzanan kızları, ya da yerde havlunun üstünde sevişen kişilere basmamaya da çalışıyordum bir yandan. Ayakta olanlarla da ortalık çok karışıktı. Şezlongta olanla beraber gerçekten burası çok karışmıştı. Ama yalan söylemeyecektim, herkes halinden memnundu ve beni de rahatsız eden tek şey Troye'u bulamamamdı. "Yine karşılaştık."diyerek birden birisi kolumu tutup beni sağ tarafa doğru çektiğinde, şaşkınlıkla o kişiye baktım.

Kevin'dı. Kolumda tuttuğum havluları da tutup yere atmıştı.

"Bırak beni."deyip kolumu çekmeye çalıştım ama bunun yerine iyice sıkıp beni çekiştirmeye devam etti. "Bırak!"diye bağırdığımda bile umursamadı.

"Beni nereye götürüyorsun?"diye sinirle sordum elimle elini itmeye çalışırken. Ama o kadar sıkmıştı ki kolumu, hem canımı acıtıyor hem de kolumu çekemediğim için panik yaratıyordu bedenimde.

Yüzündeki ifade de sertti ama bende serttim. Duvar tarafından kimsenin dikkat edemeyeceği şekilde beni götürürken elimdeki telefonuma gözüm kaydı. O ileriye bakıyordu, bu yüzden hemen arama yapmak için telefonumu açtım ve Troye'u aradım.

Telefonumun olduğu elimi aşağıda tutarak tekrar kolumu çekmeye çalıştım ama olmadı. Troye'un telefonumu açtığını görünce biraz daha yüksek sesle konuşmaya başladım. "Bırak beni Kevin! Derdin ne senin?"

"Kes sesini."diye tısladı.

"Bir kızı böyle plajda sürüklemek ancak senin yapabileceğin bir şey zaten."dedim. Troye'un sesimi duymasını umarak gerçekten yüksek sesle konuşuyordum.

"Seni yalnız bulamayacağımı mı sandım fahişe? Onların arkasına saklandın ama seni bulamayacağımı mı sandın gerçekten?"

"Az önce bana fahişe mi dedin?"dedim Troye'un hala aramasının açık olmasını umursamadan. Artık fazla kişinin olmadığı bir yerdeydik.

"Evet, çünkü öylesin. Onlarla aynı arabada olduğunu bile gördüm. Kaç kez sakso çektin onlara söylesene?"

Boğulur gibi olurken tekrar kolumu çekmeye çalıştım. "Kolumu bırak da sana gününü göstereyim orospu çocuğu. Kimse de yok, bir kızdan dayak yediğini kimse görmez."dedim sinirle.

Kevin beklemediğim bir hareket yaparak diğer eliyle yanağıma vurduğunda, nefesim kesildi. Acı yanağımda değil, sanki tüm bedenimdeydi. Gözlerim de acıyla dolarken elimi yanağıma götürmek istemiştim ama aramayı kapatmamıştım. Yutkundum ve yana dönen başımı yavaşça kaldırıp düzelterek ona dolu gözlerimle baktım. O ise sinirliydi. "Seni sikecek."diye fısıldadım. "Ve o elini bir daha hissedemeyeceksin."

"Lanet olası beş bin dolar için katlandığım şeylere bak."diye sinirle tıslayıp beni tekrar ilerletmeye çalıştı ama kafamızı ileriye çevirdiğimiz an ilk gördüğümüz yanında Connor olan Troye'du. Kevin ona bakarak iki adım geri gitti, beni de yine kendisiyle çekiştirmişti. Diğer tarafa döndüğümüzde ise bu sefer Calum, Ashton ve Michael ile karılaşmıştık.

Kahkahama engel olamazken bu klişe sahneyle, hepsi çok sinirli gözüküyordu benim yanımda. Ben ise rahatlamıştım, Kevin'ın birileriyle iddiaya girdiği beş bin dolardan bahsetmesiyle anlaşılmıştı ve bana ne yapacağını bilmek dahi istemiyordum.

For Him. [Calum Hood.]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin