Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
wassup
♪13♪
Calum anahtarıyla kapıyı açtığında, kulağıma ilk gelen ses Ashton'ın tiz çığlığı olmuştu. "GELDİLER! AMAN TANRIM!"
Calum ile birbirimize bakıp sessizce güldük kapıyı kapatmış, kimsenin olmadığı holde ilerlerken. Buraya sadece parti zamanı geldiğim için şimdi kimse olmadan bana çok daha fazla tanıdık gelmişti bu ev.
"Her şey hazır Ash, sakin ol."dedi Michael. Ayak sesleri bize doğru gelirken bizde ayak seslerine doğru gidiyorduk.
"Ellerim titriyor."
"O koca ellerinin titrediğini anlamamız için söylemene hiç gerek yok."dedi Luke.
Ve yuvarlak holde Calum ile mutfağa doğru giderken karşımıza çıktılar salon kapısından.
"Hoş geldin Francessca!"diyerek Ashton heyecan dolu sesiyle konuşup her zamanki sıcak sarılmalarından tekiyle beni kollarının arasına aldı. "Sana çok güzel bir kahvaltı hazırladım."
"Beraber hazırladık."dedi Michael, Ashton beni bıraktığında bir koluyla bana sarılırken.
Gülerek, "Kapayın çenenizi, beni utandırıyorsunuz."dedim sıra Luke'a gelirken. Onunla da kısa bir sarılış yaşadıkdan sonra salona ilerlemeye başladık.
"Güzel görünüyorsun, nereye gideceğinizi biliyor musun?"dedi Michael kolunu omzuma atıp. Calum, Ashton ve Luke gülerek önümüzde ilerliyorlardı.
Dudaklarımı büzdüm. "Söylemiyor."diye fısıldayıp ona baktım. "Sen biliyor musun?"
Sırıttı. "Evet ama söylersem kafayı yersin."
"Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz?"dedi Calum arkasını dönünce bana bakarak.
Tek kaşını kaldırmıştı ve birbirine bastırdığı dudakları gülmesini bastırmaya çalışır gibiydi.
"Konuşamıyoruz çünkü bizi dinliyorsun."dedim kaşlarımı çatarak.
"İyi."dedi ve bana tekrar arkasını döndü.
Michael'a baktığımda gülerek kolunu omzumdan çekip kolumu tuttu ve beni ileri itti. "Masayı ilk senin görmen gerekiyor."
Bende güldüm ve Calum ile Luke'un arasından geçmemle cam tarafındaki büyük masayı gördüm. Oda zaten kızarmış ekmek, yağ ve peynir kokuyordu ama masa güzel gözüküyordu. Özelikle de güneş parladığı için sanatsal bir görüntü oluşturmuştu.
Ne hazırladıklarına bakmak için biraz daha ilerledim gülerek. "Gülme."diye kızdığında Ashton, iyice gülmek istemiştim çünkü masada Vegemite ile yapılan birkaç çeşit kahvaltılık ve mısır gevrekleri, sütler vardı.
"Çok güzel gözüküyor!"dedim ve çantamı çıkartıp önümdeki sandalyeme astıktan sonra hemen o sandalyeye oturdum. "Çok açım."deyip ilk önce sandviç şeklindekini elime aldım.